Akdeniz’in efsane rotası "Likya Yolu" dünya listesinde birinci sırada
                                        Time Out dergisi, Muğla’dan Antalya’ya uzanan Likya Yolu’nu “Dünyanın En Güzel Yürüyüş Rotası” ilan etti. Tarihi ve doğasıyla ünlü rota, Türkiye turizmi için yeni bir uluslararası tanıtım fırsatı yarattı.
Time Out’un “Dünyanın En Güzel Yürüyüş Rotaları” listesinde Likya Yolu’nun zirveye yerleşmesi, Muğla’dan Antalya’ya uzanan 540 kilometrelik bu tarihi hattı yeniden gündemin merkezine taşıdı. Fethiye’den başlayıp Konyaaltı’na kadar ilerleyen güzergâh, Akdeniz kıyıları boyunca uzanırken antik kentlerle dağ köylerini yan yana getiriyor, yolun her bölümünde tarih ile doğa aynı çizgide akıyor. Derginin “tarih, doğa ve kültürün iç içe geçtiği” ifadesi, rotanın turizm, ekoturizm ve kültür turizmi açısından neden özel bir karşılık bulduğunu açıkça hatırlatıyor.
Tarihle iç içe bir yürüyüş hattı
Likya Yolu, adını aldığı antik uygarlığın izlerini taşıyan onlarca kenti birbirine bağlayan özgün bir yürüyüş parkuru. Fethiye, Kaş, Demre, Kumluca ve Konyaaltı üzerinden ilerleyen rota boyunca antik tiyatrolar, kaya mezarları, çeşitli arkeolojik kalıntılar ve Akdeniz’e açık manzaralar yürüyüşçüye eşlik ediyor. Deniz seviyesinden 1.800 metreye kadar yükselen etaplar, yalnızca doğaseverlerin değil, tarih meraklılarının da ilgisini topluyor. Bu çeşitlilik, Likya Yolu’nun neden sık sık “dünyanın en güzel yürüyüş parkuru” diye anıldığını kendi içinde anlatıyor.
Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca, Time Out’un kararını bölge için kayda değer bir kazanım olarak şu sözlerle değerlendiriyor; “Fethiye turizmini dört mevsime yaymak ve doğal mirasımızı korumak için kararlılıkla çalışıyoruz. Likya Yolu’nun bu şekilde dünyada tanınması, sürdürülebilir turizm açısından çok değerli bir adımdır.”

Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Çıralı da bu konuda; “Likya Yolu’nun adının dünya genelinde duyulması, Fethiye ve Antalya bölgesinin turizm potansiyelini güçlendirir; ülkemiz için de önemli bir tanıtım fırsatıdır.” şeklinde konuştu.
Bölgedeki turizmciler, bu başarıyla birlikte doğa yürüyüşü, bisiklet ve kamp turizmi alanlarında ziyaretçi sayısında artış öngörüyor. Uluslararası yürüyüş platformlarında sık sık öne çıkan güzergâh, Türkiye’nin kültürel miras rotaları içinde en çok ziyaret edilen adreslerden biri olarak konumunu pekiştiriyor. Bu görünürlük, Fethiye, Kaş ve Konyaaltı başta olmak üzere konaklama, yeme-içme ve yerel üretim odaklı değer zincirini besleyen bir etki yaratıyor.
Likya Yolu, 1999’da Kate Clow tarafından uluslararası yürüyüş rotası olarak işaretlendiğinden beri ekoturizm ve kültür turizmi için bir simge haline geldi. Güzergâh üzerindeki köylerde yerel halkın turizmle kurduğu bağ, bölge ekonomisine doğrudan katkı sunuyor. Böylece sürdürülebilir turizm ilkeleri ile uyumlu, dengeli bir büyüme çizgisi destekleniyor.
