Adalet Bakanlığı'ndan 'Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi' genelgesi
Adalet Bakanlığı, tüm başsavcılıklara 'Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi' konusunda genelge gönderdi.
Türkiye’nin gündeminden düşmeyen, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmasının ardından eleştirilerin de arttı kadına yönelik şiddet başlığında Adalet Bakanlığı’ndan yeni bir adım geldi. Bakanlık, Başsavcılıklara bu başlıkta bir genelge gönderdi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın imzasıyla, tüm başsavcılıklara ‘Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi’ konusunda gönderilen genelgede, ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddet Suçları Soruşturma Büroları'nda görevli Cumhuriyet savcılarının zorunlu durumlar dışında farklı işlerde görevlendirilmemesi istendi.
Bu amaca aykırı iş bölümü değişikliği yapılmaması hususunda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesi gerektiğinin vurgulandığı genelgede, ayrıca 27 Aralık 2019 tarihli ve 1584 sayılı Hakimler ve Savcılar Kurulu kararıyla 6284 Sayılı Kanun'da düzenlenen tedbir kararlarını vermek üzere, her adliyede belirli aile mahkemelerinin görevlendirildiği hatırlatıldı.
Genelgede, Cumhuriyet başsavcılıklarına doğrudan yapılan şikayet başvurularında, mağdurun beyanının bizzat Cumhuriyet savcısı tarafından alınması talep edildi.
Genelgede, şiddet olayına ilişkin delillerin ivedi şekilde toplanması, mağdurun beyanının özel ortamda alınması, şüpheli ile yüz yüze gelmesinde sakınca bulunduğu değerlendirilen mağdurun beyanının adli görüşme odasında uzman aracılığıyla alınması istendi.
“NİTELİKLİ VE TEKRARLAYAN ŞİDDET”
Genelgede, özellikle nitelikli ve tekrarlanan şiddet vakalarının önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması gerektiği vurgulandı. Genelgeye göre, tedbir taleplerinde UYAP kayıtları incelenerek taraflar hakkında 6284 Sayılı Kanun kapsamında daha önce verilmiş tedbir kararı, soruşturma ve kovuşturma dosyası ile risk oluşturabilecek bir davanın bulunup bulunmadığı da araştırılacak.
Nitelikli veya tekrarlanan şiddet vakalarını içerenler başta olmak üzere, soruşturmalarda şüpheli hakkında uzaklaştırma veya yaklaşmama tedbirleriyle elektronik kelepçe gibi teknik yöntemlerle takip kararı verilmesi de talep edilecek. Böylece uzaklaştırma veya yaklaşmama tedbirleri etkin şekilde uygulanacak.
Genelgede, ayrıca Ceza Muhakemesi Kanunu'nda konuyla ilgili yapılan değişiklikler hatırlatıldı.
Daha önce 63 Sayılı Suç Mağdurlarının Desteklenmesine Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde düzenlenen, kasten öldürme ve bu suça teşebbüs, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama, çocuğun cinsel istismarı, nitelikli cinsel saldırı ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence suçlarından tutuklu ya da hükümlü bulunan kişilerin ceza infaz kurumlarından tahliye olması veya firar etmesi halinde ceza infaz kurumu müdürlüğünce mağdurun bulunduğu yer kolluk birimine bildirimde bulunulma zorunluluğuna ek olarak genelgeyle izin nedeniyle ceza infaz kurumundan ayrılma durumunda da aynı şekilde bildirim yapılmasının sağlanması istendi.