ABD’li Rubio’nun “Suriye’de iç savaş” çıkışı nasıl okunmalı? Al Ain Türkçe Özel

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun “Suriye’de iç savaş” açıklamasıyla ilgili Al Ain Türkçe’ye konuşan Dr. Tolga Sakman, “Dışardan kışkırtma olmaması halinde topyekun iç savaş ihtimalini yüksek görmüyorum” dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun “Suriye'de topyekun bir iç savaşın” çıkabileceğine yönelik açıklamaları gündemdeki yerini koruyor. Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki oturumda konuşan Rubio’nun "Açıkçası, [Suriye'de] geçiş yönetiminin, karşı karşıya olduğu zorluklar göz önüne alındığında, potansiyel bir çöküşe ve muazzam boyutlarda topyekun bir iç savaşa, yani ülkenin bölünmesine birkaç ay değil, belki birkaç hafta uzakta olduğunu değerlendiriyoruz" açıklaması, bölgede yeni bir gerginlik yaşanacağı yönünde kaygı oluşturdu.
Rubio’nun açıklamalarının ardından Türkiye ve ABD, Suriye Çalışma Grubuna ilişkin ortak açıklamada bulundu. Açıklamada, "Türkiye ve ABD, istikrarlı, kendisiyle ve komşu coğrafyasıyla barışık bir Suriye vizyonunu paylaşmaktadır" denildi.
“ŞAM YÖNETİM KIŞKIRTMALARLA MÜCADELE EDİYOR”
Tüm bu gelişmelerin nasıl okunması gerektiğini Diplomatik İlişkiler ve Politik Araştırmalar Merkezi (DİPAM) Başkanı Dr. Tolga Sakman ile görüştük. Sakman, sözlerine Rubio’nun iç savaş açıklamasını “saha hakkındaki yorumların tersine bir ifade” olarak değerlendirdi. Sakman, “Özellikle devlet otoritesinin yeniden kurulması aşamasında belirli kimlikler üzerinden kışkırtmalar yapıldığı biliniyor. Bu kışkırtmalar da özellikle Dürziler, Kürtler, Nusayriler, gibi kimliklerin farklı farklı noktalardan desteklendiği görüyoruz” dedi.
Şam yönetiminin bunlarla mücadele ettiğini belirten Sakman, “Şam yönetimi özellikle dışarıdan destek alan grupların sönümlendirilmesi için özel çaba sarf ediyor. Güçlü ve istikrarlı bir yönetimi sağlayacak olan ekonomik kalkınma noktasında yeni bir merhaleye geçme ihtimali olan bugünlerde tüm bu kimlikler üzerinden yeni bir iç savaş çıkma ihtimalinin ortaya atılması çok dikkate değer. Böyle bir iç savaştan en çok İsrail’in medet umduğunu ve bunun aksine ABD’nin böyle bir gerginlik özellikle son dönemde istemediğini biliyoruz. Trump bölgede yeni bir düzen arayışı içerisindeyken Suriye’de yeni baştan ve top yükün bir gerginliği istemeyecektir. Dışarıdan bir kışkırtma olmaması halinde de bir top yükün iç savaş ihtimali çok yüksek görmüyorum” ifadelerini kullandı.
Dr. Tolga Sakman
Türkiye ve ABD’nin Suriye Çalışma Grubuna ilişkin açıklamasına da değinen Sakman, şunları söyledi:
“ABD VE TÜRKİYE SURİYE ÖZELİNDE İŞ BİRLİĞİNE YATKIN”
“Washington’daki Suriye toplantısının temeli aslında bölgedeki gerginliğin artmasına engellemek ve çatışmaların zararını azaltmak üzerine kurguydu fakat mevcut durumda bu toplantılar artık bölgenin normalleşmesi ve iş birliği için alanların değerlendirileceği bir format aldı.
ABD ve Türkiye Suriye özelinde iş birliğine yatkın görünüyor. Bunun da temelinde Trump‘ın söylediği Türkiye’nin Suriye’deki etkin durumu var. ABD Türkiye ile birlikte Suriye’de daha avantajlı hareket edeceğini düşünüyor. Diplomatik olarak bu yakınlaşmanın etkilerini bist Trump‘ın Riyad ziyaretinde gördük ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Suriye Devlet Başkanı ve ABD Başkanı arasındaki toplantıya Türkiye Cumhurbaşkanı’nın katılmasıyla bölgesel sürecin Türkiye lehine olduğunu anlayabiliyoruz. Suriye topraklarındaki askeri nokta ise Fırat’ın doğusunun temizlenme sürecinde Türkiye’nin öngörü ve taleplerinin ABD tarafından daha kabul edilebilir bir noktaya geldiğini gösteriyor. Amerika’nın Suriye’de bir süre daha kalacağı kanaatindeyim ve bu tür iş birliği Suriye’nin istikrarı ve iç güvenliği yanında Türkiye’nin bölge odaklı güvenlik perspektifine de yarar. Türkiye’nin bu toplantıdaki heyetinin bu noktada kurgulanmış olduğunu görüyoruz”