ABD-Türkiye ilişkilerinde bahar havası mı?
ABD-Türkiye ilişkilerinde son dönemde bazı olumlu gelişmeler yaşanıyor. Bu durum, “ilişkilerde bahar havası mı?” sorusunu gündeme getirdi. Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi bu konuyu masaya yatırdı.
Hürriyet Gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, Türkiye ABD ilişkilerinde yeni bir dönem mi başlıyor? Sorusuna cevap aradı. İki ülke arasındaki sorun oluşturan konuları sıraladı, bu konularda ortaya çıkan çözüm umutlarını dile getirdi.
Abdulkadir Selvi’nin yazısı şöyle;
ABD ile ilişkilerde bahar havası mı
Türk-ABD ilişkilerinde bahar havası da bitmez, krizler de eksik olmaz. Türkiye’nin Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyeliğini onaylamasıyla birlikte Türk-ABD ilişkilerinde iklim değişti.
Öyle ki biz F-16 satışı onaylanacak mı derken, ABD, F-35 projesine dönüşümüzü gündeme getirdi.
Türk-ABD ilişkilerinde son döneme damgasını vuran gelişmeleri maddeler halinde değerlendirmekte fayda var.
TÜRKİYE’NİN KOZLARI
1- Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyeliği ABD Başkanı Biden’in en önemli projesiydi.
2- Türkiye, Finlandiya ve İsveç’in üyeliği konusunda kozlarını çok iyi kullandı.
3- Finlandiya ve İsveç’le yapılan üçlü mutabakat çerçevesinde FETÖ ve PKK’ya desteklerini engelleyen yasal ve Anayasal değişikliklerin yapılmasını sağladı.
4- Finlandiya ve İsveç başta olmak üzere NATO üyeleri tarafından Türkiye’ye karşı uygulanan açık ya da gizli silah ambargolarının kaldırılması sağlandı.
BIDEN ÖNERDİ
5- ABD Başkanı Biden, 29 Mayıs 2023 tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yaptığı görüşmede İsveç’in üyeliğine onay verildiği takdirde F-16 satışını gündeme getirdi.
6- F-16 satışı konusunda ABD ile Türkiye arasında eş zamanlı adımlar atılması kararlaştırıldı. “Fermuar” yöntemi uygulandı. Meclis’te İsveç’in üyeliği kabul edildi. ABD Başkanı Biden, kongreye bildirimde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan Meclis kararını onayladı. Biden, kongreye resmi bildirimde bulundu.
1 HAFTA KALDI
7- 26 Ocak’ta başlayan süreç 9 Şubat’ta sona erecek. Bu süre zarfında Türkiye aleyhinde bir karar tasarısı geçmediği taktirde F-16 satışı gerçekleşecek.
8- 40 adet yeni F-16 ile 79 adet F-16 modernizasyon kiti ile ekipmanlar temin edilecek.
F-35 PROJESİNE DÖNÜŞ MÜ
Biz F-16’ları tartışırken, ABD’den F-35 projesine dönüş çağrıları yapıldı. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili Nuland, CNN Türk’ten Büşra Arslantaş’a yaptığı açıklamada, “S-400 meselesini çözebilirsek, ABD, Türkiye’yi F-35 ailesine geri kabul etmekten memnuniyet duyacaktır” dedi.
ILIMLI KARŞILANDI
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Kirby de S-400 konusundaki endişeler giderildiği taktirde Türkiye’nin F-35 projesine dönmesinin mümkün olabileceğini söyledi.
ABD’den gelen ılımlı mesajlar Ankara’da nasıl karşılandı?
1- Milli Savunma kaynakları, ABD’den gelen açıklamaları iyi niyet beyanı olarak görüyor. İki ülkenin pozisyonunda bir değişiklik olmadığının altını çiziyor.
2- ABD, iyi niyet beyanının ötesine geçip bir teklifte bulunursa o zaman yeni bir durum ortaya çıkacak demektir. Bu durum Ankara tarafından göz ardı edilmez.
KAAN’I DURDURAMAZ
3- F-35 projesine geri dönüşümüzün arkasında KAAN’ın üretiminin durdurulması gibi bir plan olabilir mi? Buna imkân ve ihtimal verilmiyor. F-35 projesine dönsek dahi KAAN’ın üretimi planlandığı şekilde devam eder.
CAATSA YAPTIRIMLARI
4- Türkiye F-35 projesi ortağı olduğu için geri dönüşün sağlanmasıyla birlikte CAATSA yaptırımlarının da kalkması gerekiyor.
5- Eğer F-35 projesine geri dönüşümüz mümkün olursa biz kurucu ülkeden biri olarak satılan uçaklardan kâr payı alma, programa katkıda bulunma ve siparişlerde öncelik gibi imkânlara sahip olacağız.
ABD’NİN İHTİYACI VAR
Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin seyrine girmesinde göz ardı edilmemesi gereken bir nokta var. NATO’nun genişlemesi Başkan Biden’ın kızılelmasıydı. Biz buna destek verdik. Ama bu karşılıksız bir destek olmadı. Bu işin diğer bir yüzünde ise ABD’nin Ortadoğu’da Türkiye’ye olan ihtiyacı yatıyor. Biden, seçimlere giderken Irak ve Suriye’den çekilmeyi tartışıyor. Bu durumda ABD’nin, Türkiye’ye ihtiyacı var. Hatta bu durum bizim ABD’ye olan ihtiyacımızdan daha fazla.
ERDOĞAN’A ABD DAVETİ
Türkiye ile ABD ilişkilerindeki bahar havası Başkan Biden’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ABD’ye davetiyle taçlandırılır mı? Neden olmasın?
İMAMOĞLU’NUN HANGİ HAMLESİ AKŞENER’İ ÇİLEDEN ÇIKARDI
Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel’i izliyorum, seçimleri kazanmamak için gereken her şeyi yapıyorlar. İmamoğlu’nun, İYİ Parti’nin afişlerini astırmaması dahi bunu anlatmaya yeter.
Seçimleri İYİ Parti’nin desteğiyle kazanmışsın ama bu kez İYİ Parti ile tavanda ittifak yapamamışsın. Elinde tek imkân, tabanda İYİ Parti seçmeninin oylarını almak kalmış. Peki sen İYİ Parti ile niye kavga edersin? Akşener’le kavga ederek İYİ Parti seçmeninin oyunu alman mümkün mü?
İYİ PARTİ’Yİ BÖLMEYE ÇALIŞTI
Zaten Meral Akşener, İYİ Parti’yi bölmeye çalıştığı için Ekrem İmamoğlu’na tepkiliydi.
“Saraçhane partimizi karıştırıyor” diyordu.
Bu durumda Ekrem İmamoğlu’nun ne yapması gerekiyordu? Meral Akşener’in bu kaygısını giderip, ablasını ikna etmesi gerekiyordu. Peki o ne yaptı? Akşener, Uşak’ta konuştu. İmamoğlu İstanbul’dan ‘haddini bilecek’ diye cevap verdi.
BUĞRA KAVUNCU
Öyle mi? Akşener daha da bilendi. İmamoğlu’nun karşısına İstanbul’da partisinin en güçlü ismi olan Buğra Kavuncu’yu çıkardı. Buğra Kavuncu İYİ Parti oylarını konsolide etmeye başladı.
İYİ PARTİ’NİN AFİŞİ
İYİ Parti afiş hazırladı. Afişte CHP’den söz edilmiyor. Ama, “Tek adam bakışına da eş başkan kavgasına da mecbur değilsin” deniliyor. ‘Göz hasmını tanır’ derler. İmamoğlu, “Eş başkan kavgası” sözünü üstüne alınmış. Billboardları kiralayan şirkete kadar müdahale edip İYİ Parti’nin afişlerinin asılmasını engellemiş.
Ekrem İmamoğlu, sen İYİ Partililerin oylarıyla seçilmişsin. İnsanda bir vefa olur. İYİ Parti’ye düşman olmak sana ne kazandırır? Tam tersine seçim dönemi düşmanlarını azaltıp, dostlarını çoğaltacaksın. Ama İmamoğlu tersini yapıyor.
Kendisini destekleyecek İYİ Parti seçmenini de ürkütecek şekilde bir kavgaya girdi. Bu kavgaların faturası sandıkta çıkacak.
KAPI KAPI GEZECEK
Çünkü Akşener hırs yapmış. Geçen seçimlerde İstanbul’da kapı kapı gezip Ekrem İmamoğlu’nu kazandırmıştı. Şimdi de kapı kapı gezip Ekrem İmamoğlu’nu kaybettirmeye and içmiş. Kadınların yemininden korkacaksın. Hele bu kadın Meral Akşener’se. Eee Ekrem Bey, kendin ettin, kendin bulacaksın...