ABD seçimleri neden dünyayı etkiliyor?
ABD’de yaşanan tüm olaylar dünyayı yakından ilgilendiriyor ve etkiliyor. 5 Kasım’da yapılacak seçim süreci de bunlardan biri. Peki ABD Seçimleri neden dünyayı etkiliyor? Dünya yazarı Hakan Çınar işte bu soruya cevap aradı.
ABD’deki hemen hemen her olayın dünyaya mutlaka etkisi oluyor. Bu son olarak Microsoft tabanlı sistemlerde yaşanan küresel arızada kendini gösterdi. Seçimleri de dünya yakından takip ediyor. Çünkü ABD’deki seçimler tüm dünyayı etkiliyor. Dünya Gazetesi yazarı Hakan Çınar, ABD seçimleri neden dünyayı etkiliyor? sorusunu sordu ve bu soruya cevap aradı.
Hakan Çınar’ın yazısı şöyle;
ABD seçimleri neden dünyayı etkiliyor?
Trump’a suikast gerçekleştiriliyor, ardından tüm dünyada pek çok soru gündeme geliyor: Borsalar nasıl etkilenir, altın fiyatları yükselişe geçer mi, brent petrol fiyatı düşer mi, devam eden savaşlarda yeni gelişmeler yaşanır mı? Ardından Biden başkanlık seçimlerinden çekildiğini açıklıyor.
Yine aynı sorular gündeme geliyor. Biden başkanlığı bıraksın deniliyor, tabi yine aynı sorular. Her bir olay yukarıda saydıklarımız üzerinde mutlaka bir değişime de neden oluyor. Çünkü ABD’de olup biten her şey dünyaya doğrudan yansıyor.
Bunun nedenini birlikte anlayalım. ABD’yi böylesine güçlü yapan yalnızca doların rezerv para oluşu mu diye düşünmeden edemiyor insan. Evet, dolar önemli bir güç ve dünya para piyasası üzerinde son derece etkili. Bugün ABD doları, tahsis edilen rezervlerde en yaygın olarak tutulan para birimi, tüm dünya resmi döviz rezervlerindeki payı yaklaşık yüzde 60 seviyelerinde.
Rezerv para, ülkelerin merkez bankaları veya diğer para otoriteleri tarafından döviz rezervlerinin bir parçası olarak önemli miktarlarda tutulan yabancı bir para birimi, diğer bir deyişle uluslararası işlemlerde, uluslararası yatırımlarda ve küresel ekonominin tüm yönlerinde kullanılan para özelliği taşıyor. En sağlam, en güvenilir para dolar olunca, ABD de hiç şüphesiz büyük bir avantaj elde etmiş oluyor. Hal böyle olunca bu paranın sahibi ülke de süper güç olma özelliğini elde ediyor.
ABD’yi güçlü kılan tek özellik bu değil elbette. Pek çok kültürü bünyesinde bulunduruyor olması dünyaya hükmedebilen markalaşma ve reklam konusundaki başarısı; giyimi, müziği, yiyeceği-içeceği, yarattığı TV platformları, dili, eğitime ve araştırmacılığa verdiği önem, kitle iletişim araçları olan medya, sinema, TV, internet gibi konularda dünyada öncü olması, sahip olduğu kuvvetli ekonomisi ve istikrarlı büyüme hızı ve gelişmiş doğal kaynaklarıyla dünyanın en önemli gücü olma özelliğine de sahip.
Bunlarla da bitmiyor, dünyada kullanılan yazılımlar büyük ölçüde ABD’den çıkıyor. Bilgisayarlarımızın işletim sistemi, mobil işletim sistemleri, savunma sanayinde geliştirilen teknolojiler, yine ABD’nin eseri olarak yaşamımızda önemli bir yer elde ediyor.
Dünya üzerindeki en etkili finansal güce sahip olan ABD, kişi başına düşen 80 bin 34 dolar gayri safi yurt içi hasıla ile dünyanın en zengin 9’uncu ülkesi. Ülke böylesine güçlü olunca, ekonomisindeki istikrar da dış siyasetteki politikaları da tüm dünyayı hem yakından ilgilendiriyor hem de etkiliyor. ABD’nin dünyada İngiltere ve Kanada başta olmak üzere pek çok güçlü ülke ile yarattığı lobi faaliyetlerindeki gücü de dünya siyasetini de önemli ölçüde şekillendirmesinde şüphesiz rol oynuyor.
ABD’de sistem çöktü, dünya çöktü
Dünyada pek çok standart ABD tarafından hayat buluyor. Bu durum kendileri için avantajken diğer ülkeler için ise önemli bir risk ve tehdidi de beraberinde getiriyor. Geçtiğimiz hafta siber güvenlik sağlayıcısı CrowdStrike tarafından yayınlanan hatalı bir güncellemenin Microsoft işletim sistemi kullanan bilgisayar ve sunucuları çevrimdışı duruma getirmesi ile büyük bir kaos yaşanması, tam da buna güzel bir örnek.
Microsoft’un dünya üzerindeki etkisini ve gücünü gözler önüne sermesinin yanı sıra ortaya çıkan mali kayıp yaklaşık 5,4 milyar dolar oldu. THY dahil dünya çapında pek çok hava yolu firmasında yaşam durdu. Yapılan analizlerde Fortune 500’de yer alan şirketlerin 125’i, bu sorundan doğrudan etkilendi. Bu etkiyle hava yolu şirketlerinin tamamı, perakende şirketlerinin yüzde 43’ü, sağlık ve bankacılık sektöründeki firmaların ise yüzde 75’i bu duruma maruz kaldı.
Milli yazılım olmazsa olmaz
Yaşanan bu hadise, ülkemizde başta savunma sanayi olmak üzere her alanda milli yazılımlara sahip olmamızın önemini bir kez daha ortaya koymuş oldu. Savunma sanayinin yanı sıra; havacılıktan sağlığa, eğitimden inşaata, sanayiden bilgisayar işletim sistemlerine varıncaya kadar her alanda milli yazılıma sahip olmak son derece önemli.
Devletin tüm resmi kurumlarının, ülkemiz içindeki küçük büyük tüm şirketlerimizin bu konudaki hassasiyetlerini artırması şüphe götürmez bir gerçek. Milli yazılımlar, başka ülkelere bağımlı olmaktan da ülkemizi kurtaracaktır. Yabancı yazılım şirketlerinin isterlerse en kritik bilgileri alabilecek olmaları, firmalarımız ve özellikle de kamu kuruluşlarımız için büyük bir tehdit oluşturmakta. Milli yazılımın öneminin anlaşılarak doğru adım atılması gerekliliğini göz önünde bulunduran firmalar, Türkiye pazarında kendilerine sağlam bir yer edinmenin yanı sıra küresel olarak da gelişmeye başladılar. Türkiye’nin güvenliği ve ekonomisi için milli yazılım, bence artık olmazsa olmaz.