AB'nin BAE Büyükelçisi, Al-Ain News’e Orta Doğu ve Kuzey Afrika'yı destekleme planını açıkladı
Avrupa Birliği'nin Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Büyükelçisi Lucy Berger, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerine yeşil dönüşüm için kapsamlı bir mali destek planı açıkladı.
BAE'nin temiz enerji, yenilenebilir enerji kaynakları ve hidrojen konusundaki öncü rolüne dikkat çeken Berger, COP28'in Avrupa Birliği için iki önemli sonuç doğurduğunu belirtti: fosil yakıtlardan uzaklaşma ve yenilenebilir enerji kaynaklarının üç katına çıkarılması hedefi.
Berger, BAE'deki temiz enerji yatırımlarının Avrupa şirketlerinden geldiğini ve AB ülkelerinin BAE'deki en büyük yatırımcılar olduğunu vurguladı. Ayrıca, AB ile BAE arasında karbon piyasaları ve sürdürülebilir finans alanlarında iş birliği için büyük potansiyel olduğunu belirtti.
Avrupa Birliği'nin vizyonu, iklimle ilgili birçok konuda BAE'nin vizyonuyla nasıl kesişiyor?
İklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı, çölleşme gibi sorunlar birbiriyle bağlantılı ve küresel iş birliği gerektiriyor. AB, BAE gibi ortaklarıyla bu krizlere karşı iş birliği yaparak yeşil dönüşümü hızlandırmayı hedefliyor. Bu ilkeler, COP28'de BAE'nin başkanlığını yönlendirdi.
BAE'nin temiz enerji alanındaki lider rolünü nasıl görüyorsunuz?
BAE, Körfez ve bölgede temiz enerji yatırımlarında lider konumunda. Özellikle yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve hidrojen alanlarında büyük projeler yürütüyor. Masdar gibi köklü şirketler ve yenilikçi start-up’lar bu dönüşüme katkıda bulunuyor.
Ülkeler, 2050 yılına kadar karbon nötrlüğüne (net sıfır emisyon) ulaşmak için katı taahhütlerde bulundu. Peki, taraflar karbon emisyonlarının azaltılması ve temiz enerji kaynaklarına geçiş konusunda nasıl kalıcı bir iş birliği sağlamayı hedefliyor?
COP28'de, küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlandırmanın 2030'a kadar sera gazı emisyonlarını %43, 2035'e kadar %60 oranında azaltmayı gerektirdiği kabul edildi. AB, 2030'a kadar %55 emisyon azaltma ve 2050'de karbon nötrlüğü hedefliyor. BAE de benzer bir hedef belirleyerek büyük teknolojik yatırımlarla bu süreci hızlandırıyor. Bu ortak hedefler, daha yakın iş birliği gerektiriyor. Karbon piyasaları ve sürdürülebilir finans alanlarında AB ve BAE arasında iş birliği fırsatları mevcut ve bu, Afrika ve Orta Doğu'da yeşil dönüşüm konusunda heyecan verici iş birliklerine yol açabilir.
AB'nin BAE'de enerji sektörüne yönelik özel yatırımları var mı?
Yatırımlar bireysel Avrupa şirketlerinden gelse de AB'nin 27 üyesi BAE'deki en büyük yatırımcı konumundadır. Birçok AB şirketi BAE'de temiz teknoloji çözümleri sunuyor ve AB, BAE şirketleriyle temiz enerji sektöründe ortaklıkları desteklemeye devam ediyor. Yeşil dönüşüm projeleri, AB ve Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri arasındaki iş birliği yoluyla daha da güçlendirilebilir.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP28), ulusal, bölgesel ve küresel düzeyde neler sağladı ve AB'nin aldığı en önemli kararlar nelerdi?
COP28'de AB, fosil yakıtlardan uzaklaşma dilini ve 2030'a kadar yenilenebilir enerjinin üç katına çıkarılması hedefini kabul etti. AB, bu hedeflere ulaşmak için diğer bölgeleri, özellikle gelişmekte olan ülkeleri destekliyor. AB'nin 2050 yılına kadar iklim nötrlüğüne ulaşma hedefi için mevcut yasal çerçeveyi uygulamaya devam edeceğiz ve 2040 hedefiyle ilerlemeye devam edeceğiz. Bu hedef, enerji verimliliği ve düşük karbon teknolojilerine yatırımları daha da hızlandıracak.
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı'nın (IRENA) BAE'de bulunmasının etkileri neler?
IRENA'nın Abu Dabi'deki varlığı, BAE'nin fosil yakıt üreticisinden temiz teknoloji liderine dönüşümünü sembolize ediyor. IRENA, küresel enerji dönüşümüne önemli katkılar sağlıyor ve COP28 hedeflerinin izlenmesinde merkezi bir rol oynuyor. Ayrıca, BAE'nin gelişmekte olan ülkelere enerji dönüşümü desteği, ETAF gibi iş birlikleriyle teyit ediliyor.
"Avrupa Birliği ve Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri arasında yeşil dönüşüm iş birliği" projesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yeşil dönüşüm projesi, 2023 sonbaharında başladı ve birçok başarılı etkinlik düzenlendi. Proje, AB ve Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri arasında enerji ve çevre konularında iş birliğini artırmayı hedefliyor. Ayrıca, Ekim ayında Abu Dabi'de gerçekleşecek olan AB-Körfez İşbirliği Konseyi Yeşil Dönüşüm Forumu ile net sıfır hedeflerine ulaşma yolları tartışılacak.
Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) bölgedeki enerji yatırımlarını ve genişlemesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce en dikkat çekici projeler hangileri?
Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesi, enerji piyasalarındaki şoklara duyarlı ve iklim değişikliğine karşı savunmasızdır. BAE, temiz enerji projeleriyle bölgeye liderlik ediyor. Fas, Ürdün ve Cezayir'deki güneş enerjisi projeleri bu iş birliğinin güzel örneklerindendir. BAE'nin bu alandaki yatırımlarının artmasını bekliyoruz. Ayrıca, bölgedeki yenilenebilir enerji şebekesini güçlendirmek için daha fazla iş birliği gerekiyor.
AB’nin BAE’de enerji alanında yaptığı toplam taahhütler nelerdir?
AB, MENA bölgesinde yenilenebilir enerji ve hidrojen yatırımlarını artırmak için BAE ile iş birliği yapmaya hazır. Aynı zamanda, BAE'nin enerji sektöründeki yatırımlarına ve sanayi ortaklıklarına açık. İklim finansmanı COP28 sonrası BAE’nin öncelikleri arasında ve bu alanda iş birliği fırsatları bulunuyor.
Bölgedeki enerji sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Yenilenebilir enerji yatırımları için beklentileriniz nedir?
MENA bölgesinde birçok ülke enerjiyle ilgili zorluklarla karşı karşıya. Ancak BAE, yenilenebilir enerji konusunda lider konumda. BAE'nin deneyimi, diğer MENA ülkeleri için ilham kaynağı olabilir. Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri, MENA bölgesindeki toplam yenilenebilir enerji kapasitesinin %14'ünü sağlıyor ve BAE bu kapasitenin %9'unu temsil ediyor. BAE'nin hedefi, dünyanın en büyük yeşil enerji tedarikçisi olmak.