81 ilde hayvan hakları savunucuları sokaktaydı: Sokak hayvanları sahipsiz değil
Hayvan hakları savunucuları, ‘Sokak hayvanları sahipsiz değil’ sloganıyla, 81 ilde eş zamanlı basın açıklaması yaptı.
Hayvan hakları savunucuları, ‘Sokak hayvanları sahipsiz değil’ sloganıyla, 81 ilde eş zamanlı basın açıklaması yaptı. Niğde’de ise Ömer Halisdemir Meydanı’nda bir araya gelen hayvanseverler, kısırlaştırmanın önemine değindikleri açıklamada sahipsiz köpeklere yapılan şiddete tepki gösterdiler.
Niğde'de, Hayvan Hakları Savunucuları adına konuşma yapan Bengü Berkman, Hayvanları Koruma Kanunu'ndaki yetersizliklere de dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi:
DEVLET BİZİM ARKAMIZDA' DİYE CÜRETKÂRCA AÇIKLAMALAR YAPABİLECEK KADAR GÖZLERİNİ KAN BÜRÜMÜŞ
*Bugün bir Müslüman ülkeye, bir uygar ülkeye ve bir hukuk devletine yakışmayacak biçimde merhamet, sevgi ve insanlık duyguları taşlaşmış yüreklerini terk etmiş adeta cinnet geçiren küçük bir azınlık olan kanlı bir şer çetesi zavallı sokak köpeklerine toplatılıp öldürülsünler diye savaş açmış durumda.
*Ne yazık ki bu kanlı şer odakları ‘Devlet bizim arkamızda' diye cüretkârca açıklamalar yapabilecek kadar gözlerini kan bürümüş durumdalar. Devletin ilgili kurumları ise, sokak hayvanları sorununun tek sebebi bakımevi kurmayan kısırlaştırma yapmayan belediyeler olmasına rağmen, bazı siyasilerin ve odakların etkisi ile hedefe hayvanların toplatılması ve öldürülmesini koymaya devam ediyor.
*Bakan Vahit Kirişci'ye defalarca çözüm sürecinde STK'ların gönüllülerin görüşlerini alması çağrımız dikkate alınmadı.
*Cumhurbaşkanımızın örnek gösterdiği Konya Büyükşehir Belediyesi'nde köpeklerin kafalarına küreklerle vurularak öldürüldüğü görüntüler yurt çapında büyük infiale sebep oldu. Bu barınağın büyük yaşam alanlarına doldurulmuş binlerce köpeğin aç sefil durumda ölen başka köpekleri yiyerek yaşamlarını sürdürmeye çalıştığı orayı ziyaret eden gönüllülerce bizzat tespit edildi.
*Buna rağmen Bakan Vahit Kirişci, hayvanları ormanlara kurulacak dev barınaklara sürgün etme gibi katliam ve üremede artış getirecek vahim yanlışları yanlış kurumlar ile gündeme getirmeye devam ediyor.
*Belediyelerin görev ihmallerinin bedelini, belediyeler kısırlaştırma yapmadığı için bu dünyaya kendi iradeleri dışında gelen hayvanlara ödettirmeyeceğiz. Sonuna kadar hayvanların yaşam hakları için mücadele edeceğimizi gerek kurumlara ve gerekse ‘köpekler öldürülsün' diyen kanlı şer odaklarına buradan bir kez daha haykırıyoruz.
*Bu belediye gerçeği çerçevesinde aşağıdaki ana başlıklar olarak yazılan gerçek tespitlerin gerek kamuoyunca ve gerekse kurumlarca dikkate alınmasını önemle uyarıyoruz.
“SORUNUN 2 YILA KALMADAN BÜYÜK ÖLÇÜDE KONTROL ALTINA ALINACAĞI AÇIKTIR”
*Resmen zehir ve kıyıma alarak 100 yıl boyunca zehirleyerek öldüren belediyeler 2004 yılında çıkan 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'ndan 18 yıl geçmesine rağmen hala daha bakımevi kurmadılar, hayvanları toplarken birazını öldürüp kalanları da başka şehirlere kırsala çöplüklere atmaya devam ettiler.
*Bu dönemde büyük yaşam alanlı dev bakımevleri yapılan şehirlerde, bir taraftan katliamlar devam edip, bakımevlerinde hayvanlar aç susuz ölümlere mahkûm edilirken, sokak hayvanı sayısı dev bakımevlerine götürmek bahanesi ile ilçelerin birbirlerine köpek atmaları sebebi ile patlayarak artmaya devam etti.
*Bütün belediyelerin kendi sınırları içinde kısırlaştırma üniteleri, bakımevleri kurmaları hükmü maalesef yeni 7332 sayılı Yasa'da belediyelere 3-4 yıla yakın süreler verilerek ötelendi. Türkiye'deki 916 ilçe her gün 10 kısırlaştırma yapılsa, bir yılda 2.198.400 kısırlaştırma sadece ilçelerde olabiliyor…
*Bunun yanında 80 büyükşehir ve il, günde 50 şer kısırlaştırma yapsalar yılda 960.000 kısırlaştırma il ve büyükşehirlerde olur… Yılda yaklaşık 3 milyon civarında köpek kısırlaştırılır ve köpek nüfusu hızla azalmaya başlar. DSÖ nün verilerine göre düzenli kısırlaştırma ile her yıl sayıda yüzde 30 oranında azalma olacağı düşünüldüğünde, sorunun 2 yıla kalmadan büyük ölçüde kontrol altına alınacağı açıktır.
‘’İLGİLİ HERKESİ UYARIYORUZ’’
*Tek çözüm olan kısırlaştırma ile 2 yılda üreme kontrol altına alınabilecekken, Tarım Bakanlığı ve bazı siyasiler, kanlı şer çetesini de yanına alarak ormanlara dev barınaklara toplama, öldürme odaklı çalışmaları ısrarla sürdürmekteler.
*Bu tespitler çerçevesinde, ilgili herkesi uyarıyoruz. Kadim kültürü merhamet olan Anadolu insanları ve biz yüreğini bu hayvanlar için ortaya koymuş gönüllüler bir hukuk devleti olan Türkiye'de, bu hayvanlara katliamlar zulümler ölümler getirecek hiçbir uygulamaya izin vermeyeceğiz.