2024’te Gazze'yi bekleyen 6 senaryo!
2024'ün başı, Gazze'ye yönelik kara operasyonunun ileri bir aşamasıyla kesişiyor. 2024'te Gazze Şeridi'nde yeni rejim doğabilir.
Yeni yılda olayların gidişatı, büyük ölçüde Gazze'deki İsrailli rehinelere ve bu dosyanın nasıl kapatılacağına bağlı olacak. Bu, sadece Gazze Şeridi'nde değil, tüm Filistin topraklarında değişim yaratabilecekler de dahil olmak üzere birçok senaryoya açık bir süreç.
Ayrıca İsrail ordusu ile Filistinliler arasında Gazze'de yaşanan çatışmanın seyri de 7 Ekim'de başlayan Gazze Şeridi'ndeki savaşın kaderini belirleyecek.
İsrail, ocak ayının ilk yarısına kadar geçen sürecin, 27 Ekim'de başlayan kara operasyonunda bir dönüm noktasına tanık olacağını öne sürüyor. Buna göre bu dönem, 27 Ekim'de başlayan kara savaşının sona ermesine, yedek askerlerin normal hayatlarına dönmesine ve savaşın son aşaması olan odaklanmış operasyonun aşamasına geçişin başlangıcına tanıklık edecek.
Operasyonun odak noktası, İsrail ordusunun Gazze Şeridi sınırlarında yeniden konumlandırılması ve Şeridi'ndeki bazı bölgelerin kontrolünün sürdürülmesine dayanıyor. Aynı zamanda İsrail'in Hamas liderlerinin varlığı hakkında bilgisi olduğunu söylediği yerlere baskınlar gerçekleştirecek ve amaçları hareketin geri kalan liderlerini ortadan kaldırmak olacak.
İsrail, Gazze Şeridi'ndeki İsrail kasabalarının güvenliğini sağlamak amacıyla Gazze Şeridi sınırları boyunca, özellikle de kuzey Gazze Şeridi'nde bir güvenlik tampon bölgesi kurmaya başlayacak. Yeni yıl senaryoları İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri harekâtının biçimine bağlı olacak.
Birinci senaryo: İsrail'in Gazze Şeridi'nin tamamını yeniden işgal etmesi (doğrulanmayan senaryo)
İsrail Gazze Şeridi'ni, tıpkı 2005'te tek taraflı olarak ayrılmasından önceki gibi yeniden işgal edebilir.
Başbakan Binyamin Netanyahu'nun liderliğindeki Likud Partisi'nden Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilmesi, hatta yerleşim birimlerinin yeniden kurulması yönünde çağrılar var.
Öte yandan Amerika Birleşik Devletleri, İsrail'in Gazze Şeridi'ni yeniden işgaline karşı olduğunu defalarca duyurdu. ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken birçok kez İsrail'in ABD yönetimine Gazze Şeridi'ni yeniden işgal etme niyetinde olmadığını bildirdiğini söyledi.
Amerika Birleşik Devletleri defalarca Gazze Şeridi'nin herhangi bir bölümünün kesilmesine karşı olduğunu belirtirken, İsrail Gazze Şeridi'nin sınırları boyunca, özellikle de kuzey bölgesi boyunca bir tampon bölge kurmak istediğini açıkça söylüyor.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Benny Gantz, İsrail'in Gazze Şeridi üzerinde tam güvenlik kontrolünü sürdürmek istediğini açıkladı.
İsrail, 1967'deki işgalin ardından yaşananlara benzer şekilde Gazze Şeridi'nde askeri yönetimin kurulması yönünde çağrılar yayınladı.
Gözlemciler, İsrail'in Netanyahu ve Gantz'ın Gazze Şeridi üzerinde tam güvenlik kontrolünü sürdürme yönünde beyan ettiği talebinin, pratikte şeridi yeniden işgal etmek anlamına geldiğini söylüyor. Ancak İsrail'in Gazze Şeridi'ni yeniden işgal etmesine ABD, Avrupa, Arap ve Batılı ülkelerden güçlü bir muhalefet gelmesi bekleniyor.
Bu senaryo aynı zamanda İsrail'i Gazze Şeridi'ndeki 2,3 milyondan fazla Filistinlinin sivil sorumluluğunu üstlenmeye zorlayacak; İsrail bunu istemediğini söylüyor.
İkinci senaryo: Yerel yetkililerin Gazze'deki sivil işlerin sorumluluğunu üstlenmesi (doğrulanmayan senaryo)
İsrail, Savunma Bakanı Benny Gantz'ın da belirttiği gibi, Gazze Şeridi'ndeki yerel Filistin komitelerinin eğitim, sağlık ve belediye işleri de dahil olmak üzere sivil meselelerin sorumluluğunu üstlenmesini öneriyor. Bu komiteler Gazze Şeridi'nin yeniden inşasında bağışçı ülkelerle iş birliği yapacak.
Amerikalı ve Avrupalı kaynaklar bu konunun aslında masada olduğunu belirtiyor. Ancak böyle bir senaryo birçok zorlukla karşı karşıya.
Filistin Yönetimi, Gazze Şeridi'ne geri dönmek için Gazze'den ayrılmadığını, şeritte çeşitli sektörlerde 41 bin çalışanı bulunduğunu; dolayısıyla Gazze Şeridi'nin işlerinin yönetilmesi sorumluluğunu üstlenme hakkına sahip olduğunu söylüyor.
Filistinli kaynaklar Al-Ain News'e, yerel komitelerin Gazze Şeridi'nin sorumluluğunu üstlenmesine izin vermeyeceklerini söyledi. İkinci zorluk ise bağışçı ülkelerin, özellikle de Arap ülkelerinin ve Avrupa Birliği'nin, yalnızca Filistin Kurtuluş Örgütü'nün temsilcileriyle ilgileneceklerini düşünerek bu yerel komitelerle iş birliği yapmayı reddetme olasılığı.
Üçüncü senaryo: Çok uluslu güçlerin Filistin Yönetimi ile iş birliği içinde güvenliğin sorumluluğunu üstlenmesi (mümkün)
İsrail, kendi güçlerinin Gazze Şeridi'nden çekilmesi halinde Filistin Yönetimi'nin Gazze Şeridi'ndeki güvenliğin sorumluluğunu üstlenemeyeceğini söylüyor.
Filistin Yönetimi, Arap ve uluslararası yardımın kendisine sağlanması halinde, Gazze Şeridi'ndeki güvenlik güçlerini yeniden inşa edebileceğini ve bunu Filistin Yönetimi'nin şeritteki sivil işlerin sorumluluğunu üstlenmesiyle tamamlayabileceğini söylüyor. Ancak bunun için İsrail kuvvetlerinin tamamen geri çekilmesi gerekecek.
İsrail'in itirazlarını önlemek amacıyla, Filistin Yönetimi'nin kendisini yeniden inşa etmesine destek olmak amacıyla Gazze Şeridi'ne barış güçlerinin konuşlandırılması konusunda bir dizi Arap ve Batı ülkesi arasında anlaşmaya varılabilir.
Her şekilde, İsrail Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmediği sürece bu güçler konuşlandırılmayacak.
Dördüncü senaryo: Filistin Yönetimi’nin Gazze Şeridi'ne dönüşü (İsrail tarafından reddedildi)
İsrail, Başbakan Binyamin Netanyahu ve muhalefet lideri Yair Lapid aracılığıyla, Devlet Başkanı Mahmud Abbas başkanlığındaki Filistin Yönetimi'nin Gazze Şeridi'ne dönüşünü reddettiğini duyurdu.
Öte yandan Amerika Birleşik Devletleri, savaş sonrasında Filistin Yönetimi'nin Gazze Şeridi'nde “öncü rol” üstleneceğinden söz etti. Ayrıca bu rolü oynayacak "yenilenmiş bir Filistin Yönetiminden" de bahsetti. Bu durum, Filistin Yönetimi'nin reformlara tabi tutulması anlamına geldiği şeklinde yorumlandı.
Amerika Birleşik Devletleri bile Filistin Yönetimi'nin mevcut haliyle Gazze Şeridi'nin sorumluluğunu üstlenemeyeceğini söylüyor. Arap ülkeleri, Filistin Yönetimi'nin Gazze Şeridi'nden sorumlu olması gerektiği konusunda ısrar edebilir.
Ancak Filistin Yönetimi, İsrail tankının sırtında Gazze Şeridi'ne dönüyormuş gibi görünmek istemiyor. Dolayısıyla bu dönüşün, Amerika Birleşik Devletleri'nin zamanı geldiğini söylemesine rağmen, İsrail'in reddettiği kapsamlı siyasi çözüm çerçevesinde olmasını istiyor.
Filistin Yönetimi tek bir senaryo olduğunu söylüyor; o da Gazze Şeridi'nin, Hamas'ın 2007'de kontrolünü ele geçirmesinden önceki haline geri dönmesi.
1994 yılında Filistin Yönetimi'nin kurulmasından 2005 yılında İsrail'in tek taraflı olarak çekilmesine kadar geçen sürede Gazze Şeridi'nde İsrail ordusunun varlığının ve hatta yerleşim faaliyetinin olduğu biliniyor.
Beşinci senaryo: BM liderliğindeki yönetim (gerçekleşmesi zor)
Birleşmiş Milletler, Gazze Şeridi'nde, yarım milyondan fazla mültecinin yaşadığı ve Gazze Şeridi nüfusunun dörtte birini temsil eden 8 mülteci kampı işletiyor.
Batılı diplomatik kaynaklar Al-Ain News'e, Birleşmiş Milletler'in geçiş dönemi için bile olsa Gazze Şeridi'ndeki işleri yönetmeyi reddettiğini, bundan sonra Filistin Yönetimi'nin görevi devralacağını söyledi.
Ancak uluslararası baskı ve İsrail hükümetinin, Filistin Yönetimi'nin Gazze Şeridi'nde herhangi bir acil rol üstlenmesini reddetme konusundaki ısrarı durumunda Birleşmiş Milletler, bu senaryoyu incelemek zorunda kalabilir.
Altıncı senaryo: Ulusal birlik hükümetinin kurulması
Son dönemde Filistin topraklarında, üzerinde mutabakata varılan ve aşamanın gerektirdiği doğrultuda bir acil durum programı temelinde çalışacak birlik hükümeti kurulması yönünde çağrı ortaya çıktı. Aktif bir taraf olarak görevlerinden biri, öncelikle İsrail saldırısını sona erdirmeye, tam ateşkese varmaya ve İsrail güçlerini Gazze Şeridi'nde işgal ettiği topraklardan çekmeye odaklanmak olacak. Ayrıca birlik hükümeti Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ndeki yerinden etme, yerleştirme ve Yahudileştirme planlarını durdurmak için çalışacak.
Tüm bu senaryolar, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Hamas hareketini sona erdirmeyi başaracağını varsayıyor. Ehud Olmert ve Ehud Barak gibi eski başbakanlar da dahil olmak üzere pek çok İsrailli bunun artık mümkün olmadığını düşünüyor.
Bu tahminlere dayanarak, Hamas'ın yönettiği kurumları yok ederek ve askeri yeteneklerinin büyük kısmını ortadan kaldırarak Hamas'ın yönetme kabiliyetini sona erdirmek mümkün olabilir. Ancak takipçileri, aktivistleri ve hatta liderleri olan bir hareket olarak onu ortadan kaldırmak mümkün olmayacak.
Bu nedenle pek çok İsrailli yetkili "Hamas'ın geçen 7 Ekim'de yaptıklarını tekrarlayabilmesini engellemek" ifadesini kullanmaya başladı.
Ayrıca Gazze'deki İsrailli rehinelerin, İsrail hapishanelerindeki tüm mahkumlarla takas edilmesi konusunda gerçekten bir anlaşmaya varılırsa, bu durum sahnede büyük bir değişikliğe yol açabilir. Hele ki İsrail, El Fetih Merkez Komitesi üyesi Mervan Barguti'yi serbest bırakırsa.
Filistin kamuoyu araştırmaları, El Fetih hareketi içinde Filistin başkanlık seçimlerini kazanabilecek tek kişinin Barguti olduğunu; bunun gerçekleşmesi halinde parlamento seçimlerinde hareketi zafere taşıyabileceğini söylüyor.
Amerika Birleşik Devletleri ve birçok Arap ülkesi mevcut durumda Hamas'ın kazanacağı korkusuyla seçim yapılmasına karşı çıkıyor. Ancak Barguti'nin cezaevinden çıkması, durumu tersine çevirerek 2006'dan bu yana ilk kez genel seçimlerin, 2005'ten bu yana da ilk kez cumhurbaşkanlığı seçimlerinin önünü açabilir.