2023'te İhvan ağır kayıplar verdi, geleceği belirsiz
İhvan duvarındaki yarıklar ve çatlaklar gizli farklılıkları gün yüzüne çıkardı. Terör örgütünün beslediği şeytani bir bitkinin acı hasadıydı bu.
Ancak, İhvan'ın ektiği şeytani tohum, köklerini terör örgütünün temellerine kadar uzatmış, yapılarını yırtıp dört farklı kol haline getirmiş, hepsi Hasan el-Benna'nın mirasını ele geçirmek için birbiriyle yarışan bir karışıklık yaratmış.
2020 yılında başlayan bu ayrılıklar ve iç çatlaklara rağmen, 2023 yılı, örgütün yapısal bütünlüğüne zarar veren yeni bir bölünme, kriz ve parçalanma dönemine sahne oldu. Artık her grubun kendi liderliği, üyeleri, şura konseyi ve bunu ifade eden medya kuruluşları var. Her grubun ayrıca farklı ve çelişkili bir stratejisi var.
BÖLÜNMELER DÖNEMİNİN BAŞLIĞI
2023'te daha da kötüleşen son iç kriz, dönemin rehber yardımcısı ve lider vekili Mahmud İzzet'in Ağustos 2020'de tutuklanmasının ardından başladı.
İbrahim Mounir, aynı yılın Eylül ayında Genel Rehber Vekili olarak atandı. Mounir, Rehberlik Bürosu üyesi ve grubun eski sekreteri Mahmud Hüseyin'in yanı sıra örgüt içindeki bazı liderlerle aynı fikirde değildi.
Bu anlaşmazlık örgütün iki cepheye bölünmesine yol açtı. Bunlardan birincisi, medyada "Londra Cephesi" olarak adlandırılan ve İbrahim Münir'e bağlı olan, ikincisi ise medyada "İstanbul Cephesi" olarak anılan ve Mahmud Hüseyin'e bağlı olan cephedir.
Münir'in 4 Kasım 2022'deki ölümünün ardından, örgütün işlerini geçici olarak yönetmek üzere İhvan Şura Konseyi üyesi Mohieddine Al-Zayet görevlendirildi.
Ancak İstanbul Cephesi bu atamayı reddetti ve önleyici bir adım olarak Mahmud Hüseyin'i Maslahatgüzar olarak seçtiğini duyurdu.
İstanbul Cephesi, cezaevi dışında Rehberlik Bürosu üyeleri arasında tek lider olduğu için kendisine örgütü yönetme hakkı veren örgüt genel yönetmeliğinin Beşinci Maddesine dayanarak bu adımı attı.
Mart 2023'te Londra Cephesi, İbrahim Münir'in vasiyetinin uygulanması amacıyla İhvan Şura Konseyi üyesi Salah Abdel Haq'ın Genel Rehber Vekili olarak atandığını duyurdu.
Gelişmeler, örgüt içindeki ayrılıkların yatıştırılmasına ve İstanbul Cephesi'nin çekim merkezi olmasına dair umutları olan gözlemcilere rağmen, çatışmaların derinleştiğini gösterdi. Her iki taraf da rehber ve hapsedilmiş liderlerden aldıkları destek mesajlarıyla kendi liderliklerini savunurken, anlaşmazlıkları daha da karmaşık hale getirdi.
ÜÇÜNCÜ CEPHENİN ORTADAN KAYBOLMASI
“Hareket” olarak adlandıran ve daha sonra “Genel Ofis” adı altında cephesini oluşturan, medyada “Kamalion” grubu olarak bilinen üçüncü cephenin gerilemesine sahne oldu.
Bölünme süreci, 2015 yılında liderler arasındaki idari ve organizasyonel anlaşmazlıkların ortaya çıkmasının ardından, o dönemde örgüt içinde meydana gelen bir krize dayanıyor.
Bu krizin bir sonucu olarak örgüt iki cepheye bölündü; birincisi Müslüman Kardeşler'in genel rehberi Mahmud İzzet'in liderliğinde, ikincisi ise Ekim 2016'da öldürülen özel komitelerin kurucusu Muhammed Kamal'ın liderliğindeydi.
Son cephede, Mısır ordusu ve polislerini hedef alan birçok terör operasyonuna katılan, Kamalion olarak adlandırılan örgütün çok sayıda genci yer alıyordu.
Liderlerin birçoğu Türkiye, Katar ve Sudan'a kaçarak Mahmud İzzet ve Mahmud Hüseyin'den uzakta kendilerini yeniden organize edebildi.
Cephenin yeni bir genel Şura Konseyi seçildiğini duyurmasıyla 2020'de sahaya geri döndü. 2021 yılının başında “On Yıllık Mücadele ve Geleceğe Bir Adım” başlığıyla İstanbul'da düzenlenen Değişim İçin Gençlik Konferansı'nın faaliyetlerini başlatarak faaliyetlerine yeniden başladı.
15 Ekim 2022'de İstanbul'da düzenlenen konferansta "Değişim Hareketi Siyasi Belgesinin Tanıtılması" başlığıyla siyasi belgesini tanıttı.
Örgütün liderliği için yarışan iki cepheden ayrı bir varlık olduğunu açıklayarak İktidarı kazanmak için şiddete ve silahlı devrime stratejik bir seçenek olarak bağlı kaldığını duyurdu.
Buna rağmen medyada Genel Büro üyelerinin ortadan kaybolduğuna dikkat çekildiği için 2023 yılı Üçüncü Cephe için “kaybolma yılı” olarak kabul ediliyor. Telegram kanalları donduruldu ve birçok sosyal medya hesabı silindi.
AĞIR KAYIPLARIN YAŞANDIĞI YIL
Siyasal İslam araştırmacısı Amr Abdel Moneim ise Al-Ain News'e verdiği röportajda 2023 yılını "acı bir hasat ve sefil bir başarısızlık yılı” olarak tanımladı. Önceki doksan yıl boyunca Arap halklarına karşı kurulan entrikaların meyvelerini topladığı bir yıl olduğunu belirtti.
Büyü, sihirbazın aleyhine işledi ve terör örgütünün ülkeleri yok etmek ve içeriden parçalamak amacıyla yaptığı tüm şeytani planlar geri tepti. Bu planlar, örgütün bölünmesine, parçalanmasına ve dağılmasına neden oldu.
İhvan tarafından ulusun onurlu bireylerine yöneltilen tüm asılsız suçlamalar, kendilerine döndü. Birbirlerini yabancı istihbarat için çalışmak, örgütün parasını çalmak ve diğer utanç verici suçlamalarla suçlamaya başladı.
HANGİ GELECEK?
Buna karşılık, siyasal İslam alanında yazar ve araştırmacı olan Mounir Adeeb, Al-Ain News'e verdiği röportajda, İhvan’daki bölünmelerin devam etmesinin sahnenin başlığı olduğunu söyledi.
Örgütün tek bir kuruluşta birleşmesi en azından şimdilik pek mümkün görünmediğini belirtti.
Siyasal İslam araştırmacısı, "İhvan'ın örgütsel bölünmelerinin entelektüel ve idari nedenlerden kaynaklandığını" açıkladı.
Aynı bağlamda siyasal İslam araştırmacısı Amr Abdel Moneim , "Grup parçalanmış durumda kalacak ve zaman geriye dönmediği için 2013 öncesindeki haline dönmeyecek." ifadelerini kullandı.
İHVAN GERİ DÖNECEK Mİ?
Toplumun uluslararası dikkatini çeken bir Adeeb, Filistin ve Gazze'deki kötüleşen durumların devam etmesi durumunda, İhvan'ın düşünsel ve örgütsel olarak geri dönmesine karşı uyardı.
Bu olayların, terör örgütünün bazı organizasyonel ve medya bütünlüğünü yeniden kazanma motivasyonu olabileceğini söyledi.
Filistinlilere sempati duyulduğu anda İhvan’ın kendi fikirlerini yeniden üretebileceğine işaret ederek, siyasal İslam kategorisine giren Amerikan ve İsrail uygulamalarına karşı uyarıda bulundu.