Yönetmen ve oyuncu Yılmaz Güney'in hapisten kaçışı filme taşınıyor!
Yönetmen ve oyuncu Yılmaz Güney’in hapisten kaçış hikayesinin film olacağı duyuruldu. Oyuncu kadrosu ise yerli ve yabancılardan seçilecek.
Ugly King Production'dan yapılan açıklamaya göre, Güney'in hapisten kaçış hikayesi filme çekilecek.
Yapımcılığını Kazım Çarman’ın, yönetmenliğini ise Cihan İnan'ın üsteleneceği filmin oyuncu kadrosu yerli ve yabancılardan seçilecek.
Oyuncu, yönetmen, senarist ve yapımcı Yılmaz Güney'in yaşamı Edi ve Bruno Hubschmid'in senaryosu ile beyaz perdeye aktarılacak.
Hapisten kaçış hikayesi film oluyor
Yönetmen ve oyuncu Yılmaz Güney'in hapisten kaçış hikayesinin film olacağı duyuruldu.
Yapımcılığını Kazım Çarman, yönetmenliğini Cihan İnan'ın üstleneceği, Yılmaz Güney'in hayatını anlatacak filmin yerli ve yabancı oyuncu seçme çalışmalarına yakın zamanda başlanması bekleniyor.
Filmde, Güney'in Isparta yarı açık ceza evinde yatarken Hubschmide'e gönderdiği mektubun ardından yaşananlar, yarım kalan "Yol" filminin tamamlanma süreci, Isparta cezaevinden Rodos adasına, İsviçre ve Fransa'ya uzanan kaçış hikayesi işlenecek.
İsviçreli yapımcı Edi Hubschmid, Güney'in hapishaneden kaçışı ve ölümüne kadar geçen süreyi "Yol Bir Sürgün Hikayesi" adlı kitapta toplamıştı.
Yılmaz Güney kimdir? Kariyeri nasıl ilerlemiştir?
Yılmaz Güney, Türk sinema oyuncusu, yönetmen, senarist ve yazar.
Babası Siverekli Zaza, annesi ise Vartolu bir Kürt olan Yılmaz Güney, Özellikle Çirkin Kral dönemi sonrasında çektiği Cannes ödüllü Yol, Sürü, Umutsuzlar gibi filmleriyle tanınır. Kendisi Adana'da büyümüş ve Adana birçok filmine konu olmuştur. Adana'da bir süre Kemal ve And Film şirketlerinin bölge temsilcisi olarak çalıştı. Üniversite okumak üzere İstanbul'a gitti ve Atıf Yılmaz ile tanıştı. Bu süreçte bir yandan da hikâyeler yazıyordu. Daha sonra Atıf Yılmaz'ın da desteğiyle sinemada çalışmalarına başladı.
Sinemaya başlaması
Yılmaz Güney, 1959 yılında Atıf Yılmaz'ın yönetmenliğini yaptığı Bu Vatanın Çocukları ve Alageyik isimli filmlerin hem senaryosunu yazar hem de filmlerde rol alır ve oynar. Karacaoğlan'ın Karasevdası'nda da yönetmen yardımcılığı yapar. Yeni Ufuklar ve On Üç gibi dergilere de öyküler yazan Yılmaz Güney, bir öyküsünde komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle yargılanır ve 1961 yılında bir buçuk yıl hapis cezasına mahkûm olur.
İki yıl sonra tekrar kaldığı yerden devam eden Yılmaz Güney, o dönemde daha çok macera filmleri çeker. Filmlerinde ezilen, hor görülen bir "Anadolu çocuğunun" otoriteye başkaldırısı vardır. Bu dönemde Çirkin Kral lakabını alır. Bu dönemdeki en önemli Lütfü Akad'ın yönettiği ve kendisinin yazdığı bir film olan Hudutların Kanunu'dur. Bu dönem boyunca oyunculuğunu geliştiren Yılmaz Güney, abartısız ve yalın oyunculuk anlayışı bu dönemde artık oturtmuştur.
Cezaevi ve firari yılları
1971 yılında Efraim Elrom'un öldürülmesinden sorumlu olan başta Mahir Çayan olmak üzere diğer Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi üyelerini sakladığı gerekçesiyle 2 yıl hapse ve sürgüne mahkûm edilen Yılmaz Güney içeride kaldığı süre boyunca sinema ve sanat ile ilgili fikirlerini; şiir ve öykülerini o dönemde çıkarmaya başladığı Güney dergisinde yayınlar. 1974'te cezaevinden çıkan Güney, iki yıldan fazla cezaevinde kalmış aynı yıl Arkadaş filmini çekmiştir. Yine aynı yıl Endişe adlı filmi çekerken Yumurtalık ilçesindeki bir gazinoda ilçe yargıcı Sefa Mutlu'yu öldürmekten tutuklandı ve 25 Ekim'de Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan yargılamaların sonucu 13 Temmuz 1976'da 19 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Beş yıl hapis yattıktan sonra 9 Ekim 1981 tarihinde izinli olarak çıktığı Isparta Yarı Açık cezaevinden yurt dışına firar eden Yılmaz Güney'in hapisten kaçışı da filmlerini anımsatır. Bir günlük izin ile hapisten çıkan Güney, Antalya'nın Kaş ilçesinden Yunanistan'a bağlı Meis adasına, oradan da İsviçre'ye kaçmıştır. Daha sonra Fransa'ya geçerek yaşamının geri kalanını orada geçirir.
Yurt dışına kaçtıktan sonra Fransa'da Duvar filmini çekti. Güney'in, 1976 yılında Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde tanıklık ettiği, çocuklar koğuşunda çıkan ve tüm cezaevine yayılan bir isyanın sinemaya aktarıldığı Duvar onun son filmi olmuştur.