Yerçekimsel dalgaların varlığına dair kanıtlar bulundu!
Einstein'ın bir asır önce öngördüğü yerçekimsel dalgaların düşük frekanslarda evrende var olduğuna dair kanıtlar, süperkütleli kara delik çiftlerinin birleşmesi sonucu oluşan dalgaları gösteriyor.
Bilim dünyası, Einstein tarafından bir asır önce varsayılan ve uzay-zamanın dokusunda bulunan yerçekimi dalgalarının evrende düşük frekanslarda bulunduğunu ortaya koyan yeni delillerle heyecanlandı.
Bu yeni bulgular, süperkütleli kara delik çiftlerinin birleşmesi sonucunda oluşan yerçekimi dalgalarının uzayı doldurduğunu belirtiyor.
Bu çalışmada, anahtar bir rol oynayan nesneler, hızlı bir şekilde dönen ve patlamış yıldızların son derece yoğun çekirdeklerinden oluşan pulsarlar. Delilleri toplamak için 70'e yakın pulsarın verileri analiz edildi.
Yerçekimi dalgaları, evrenin daha geniş çaplı analizini mümkün kılan nötrino gibi süb atomik partiküller gibi algılanabilir. Bu bulgular, ışığın dahi kaçamayacağı derecede yoğun olan iki uzak kara deliğin yerçekimi dalgalarını oluşturduğunu ilk defa belirleyen bilim insanlarının yedi yıl sonraki keşiflerini takip ediyor.
Kara deliklerin ve diğer büyük kütleli nesnelerin hareketleri yerçekimi dalgalarını oluşturabilir. Bu veriler, bilim insanlarının evrenin yapısını ve oluşumunu daha iyi anlamalarına yardımcı olabilir.
BULGULARA İLK YORUM!
NANOGrav'ın ana araştırmacısı ve eş-direktörü Xavier Siemens, bu bulguların değerini şöyle açıklıyor:
"Pulsarlar, son derece yoğun ve güçlü manyetik alanlara sahip nesnelerdir. Manyetik kutuplarından yayılan ışınları döndürürler ve eğer dönme ekseni manyetik eksenle hizalı değilse, bu ışınlar galaksiye yayılır, bir deniz fenerine benzer. Eğer biz bu yol üzerindeysek, yani dünya, bu ışınlar dünyadan geçer. Radyo teleskoplarımızı bu nesnelere yönlendirdiğimizde, onlar bir tür radyo dalgası patlaması gibi görünürler. Onlar bir tür saat gibi işlerler ve analizimiz, yaklaşık 15 yıldır zamanlama yaptığımız, yaklaşık ayda bir kez bunu gözlemlediğimiz 67 pulsarı içeriyor.
Daha sonra darbelerin varış sürelerini ölçeriz. Yerçekimsel dalgalar galaksiden geçerken uzayı esnetir ve sıkıştırır ve bu, darbelerin varış zamanlarını değiştirir. Yani, bir pulsar yerçekimi dalgasının etkisiyle dünyaya yaklaşırken, darbeleri beklediğimizden biraz daha erken gelecektir. Ancak, yerçekimi dalgası sebebiyle dünyadan uzaklaşan diğer pulsarların darbeleri biraz daha geç ulaşacaktır."