Yer bilimciler Marmara Depremi için neden farklı tarihler veriyor? Uzmanlardan Al Ain Türkçe'ye özel açıklamalar
Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Marmara Depremi’nin gerçekleşeceği süreye ilişkin bilim insanları tarafından yapılan tahminler hakkında Al Ain Türkçe’ye değerlendirmelerde bulundu.
Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen ve Türkiye’de 10 il ile Suriye’de büyük yıkım ve can kayıplarına sebep olan depremlerin ardından vatandaşlar uzmanların Marmara Depremi’ne ilişkin açıklamalarına kulak vermeye başladı.
Bazı yer bilimciler Marmara Depremi için zamanın daraldığına vurgu yaparken bazıları 2045 ve daha ileri tarihlere işaret ediyor.
Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür ve Prof. Dr. Ahmet Ercan, uzmanlar arasındaki bu görüş farklılıklarını Al Ain Türkçe’ye değerlendirdi.
“ÖNGÖRÜLERİNİ BİLİME DAYANDIRIYORLARSA KONFERANSLAR VERSİNLER”
Sözlerine “Bu memlekette deprem çok somut bir gerçek. Deprem bu ülkenin en önemli sorunlarından biri” diyerek başlayan Görür, “Deprem için zaman daraldı. Ne zaman olacağını konuşmaktan ziyade depreme dayanıklı zeminler inşa etmeye başlamak gerek” dedi.
Depremin süresinin uzayacağına ilişkin öngörüler hakkında ise “Bunları konuşmanın bir ciddiyeti var mı? Madem bunları bilime dayandırıyorlar bilim platformlarında yer alan dergilerde yazıp konferanslar versinler. Bu öngörü de bilim dünyasında yayılsın ve kabul görülsün. Öngörülerimiz akademik platformlarda tartışılıyor” ifadelerini kullandı.
“DEPREM DİRENÇLİ KENTLERİ NASIL KURACAĞIMIZA BAKMAMIZ GEREK”
Önceliğin depreme dayanıklı yapılar inşa etmek olduğunu vurgulayan Görür, “Ülkede depremden ölüyoruz. Deprem dirençli kentlerin nasıl kurulacağına bakmak gerek. Fay tartışmasını bırakalım. Deprem nerede ne zaman nasıl olacak tartışmasını bırakalım. Deprem bir gerçek. Depremi durduramayacağımıza göre deprem dirençli yerleşim alanları nasıl yaratacağımız konusunun üzerinde durmamız lazım. Gerçek bilim insanlarının bu konuyu tartışması gerek” dedi.
“FARKLI TAHMİNLER BİLİMSEL VERİLERE DAYANMIYOR”
Farklı tahminlerin bilimsel verilere dayandırılmadığını söyleyen Görür, “Biz milyonlarca sene öncesini ve sonrasını konuşuyoruz. Yer bilimi matematik gibi bir bilim değil, olasılıklara dayanır. Biz en yakın olasılığı söylüyoruz. Yer bilimlerini en uygun olasılıkla değerlendirmek de iyi bir bilim insanı olmaktan geçiyor” ifadelerini kullandı.
Görür, “1999 yılında gerçekleşen depremden sonra Marmara’da bir deprem olma olasılığı 30 yıl içinde yüzde 62’lerdeydi. Şu an bu olasılık daha da arttı. Daha ileri tarihleri söyleyenler bu olasılığın preziyon derecesinin eksi ya da artı 15 olmasına dayandırıyor” diye konuştu.
“FARKLI YORUMLARIN OLMASI NORMAL”
Prof. Dr. Ahmet Ercan ise tarihe ilişkin farklı yorumların yapılmasının normal olduğunu söyledi.
Ercan, “Doların fiyatını 3 ekonomist farklı söylüyorsa bunda da farklı tahminler yapabiliriz. Farklı fikirlerin olması çok normal” dedi.
Ercan, “2045’e işaret ettiğimiz zaman önümüzde bir süreç olmuş oluyor” diye konuştu.