Yenilenebilir Enerjide batarya teknolojisi önem kazanıyor!
Yenilenebilir enerji ve batarya teknolojileri yükselirken, doğal gazın rolü azalıyor ve enerji sektöründe dönüşüm hız kazanıyor.
Enerji sektöründe yaşanan büyük dönüşüm, doğal gaz santrallerinin gelecekteki rolünü belirsizleştiriyor. Reuters'in enerji santrali geliştiricileri, proje finansmanı bankacıları, analistler ve danışmanlarla yaptığı görüşmeler, bu değişimin çeşitli boyutlarını ortaya koyuyor. Avrupa ve ABD'nin bazı bölgelerinde, rüzgar ve güneş enerjisinin kesintili doğasını telafi etmek için kullanılan gaz yakıtlı santrallerin ekonomik yapısı hızla değişiyor.
DOĞAL GAZIN ÖNEMİ AZALIYOR
Batarya operatörleri, şebekelere gaz santralleriyle rekabet edebilecek fiyatlardan yedek güç sağlayabiliyor. Bu durum, doğal gazın daha az kullanılacağı anlamına geliyor ve uzun vadeli gaz talebine ilişkin varsayımları sorguluyor.
Global Energy Monitor'ün Reuters'a sağladığı verilere göre, 2023'ün ilk yarısında dünya genelinde 68 doğal gaz santrali projesi askıya alındı veya iptal edildi. Bu iptallerin arasında ABD'nin New Jersey eyaletindeki bir gaz santrali projesinin vazgeçilmesi ve İngiltere'de Manchester'da planlanan bir gaz santralinin yerine dünyanın en büyük bataryalarından birinin inşasının planlanması gibi örnekler var.
MODELLER MERCEK ALTINDA
Geliştiriciler artık gaz santrallerinin 20 yılı aşkın ömürleri boyunca sürekli kullanılacağını varsayan finansal modelleri kullanamıyor. Yeni modeller, talebin en yüksek olduğu zamanlarda ne kadar gaz üretimine ihtiyaç duyulacağını ve yenilenebilir kaynakların kesintili durumunu telafi etmeyi hesaba katıyor.
BANKALAR DA STRATEJİSİNİ DEĞİŞTİRİYOR
Enerji projelerinin finansmanında görev alan bankacılar, bankaların gelirleri garanti altına alınmış tesislerin finansmanına odaklandıklarını belirtiyor. Kapasite piyasaları aracılığıyla yedek enerji santralleri için ödeme yapan ülkeler, enerji üreticilerinin yedek tedarikçi olmaları için teklif vermelerini sağlıyor. Bu sistem, fosil yakıtlara sübvansiyon anlamına gelebileceği için eleştiriliyor, ancak yenilenebilir enerjinin entegrasyonunu sağlamak için gerekli olduğu savunuluyor.
BATARYA KULLANIMININ MALİYETİ DÜŞÜYOR
BloombergNEF'e göre, lityum-iyon bataryaların maliyeti 2016'dan 2022'ye yarıdan fazla düşerek kilovat saati başına 151 dolara geriledi. Rüzgar ve güneş enerjisi üretimi de artarak AB elektriğinin yüzde 22'sini karşıladı ve gaz üretiminin payını geçti.
RİSKLER ARTIYOR
İngiliz enerji şirketi SSE'nin Keadby 2 gaz santralinin açılışı, hükümet sözleşmeleriyle desteklendi. Ancak, bu tür tesislerin ekonomisi artık farklı görünüyor. Gelir güvencesinin doğasında var olan riskler, bu tür yatırımların daha zor alınmasına neden oluyor.
ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ NELERİ DEĞİŞTİRECEK?
Enerji dönüşümü hız kazandıkça, elektrikli araçlar ve enerji yazılım platformları elektrikli araçların enerji depolama kapasitesi ve bunların şebekeye katkısı üzerine odaklanıyor. Kaluza'nın raporuna göre, tipik bir elektrikli araç, ortalama bir modern eve iki gün boyunca yetecek kadar enerji depolayabiliyor. Bu, 2030 yılına kadar Avrupa'daki 40 milyon elektrikli aracın, bölgenin gaz enerjisi kapasitesinin yaklaşık üçte birinin yerini alabileceği anlamına geliyor.
YENİLENEBİLİR ENERJİ VE BATARYA TEKNOLOJİLERİNİN YÜKSELİŞİ
Reuters'in uzmanlara dayandırdığı bilgilere göre, yenilenebilir enerji kaynakları ve batarya teknolojileri, enerji sektöründeki dönüşümün temel unsurları haline geldi. Rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynakların artan kullanımı, enerji üretimindeki gazın rolünü azaltıyor. Aynı zamanda, batarya teknolojilerindeki ilerlemeler, bu kaynakların kesintili doğasını etkili bir şekilde telafi ediyor.
Doğal gaz santrallerinin geleceği, yenilenebilir enerji ve batarya teknolojilerinin yükselişiyle giderek daha belirsiz hale geliyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar artarken, doğal gaz santralleri ekonomik ve çevresel zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Bu durum, uzmanlara göre enerji sektöründe önemli değişikliklere yol açabilir.
KÜRESEL ENERJİ SEKTÖRÜNDE DEĞİŞİMİN ETKİLERİ
Küresel enerji sektöründeki bu değişim, fosil yakıtların azalan rolü ve yenilenebilir enerji kaynaklarının artan önemiyle karakterize ediliyor. Bu dönüşüm,uzmanlara göre, ekonomik, çevresel ve teknolojik açılardan dünya genelindeki enerji politikalarını ve stratejilerini etkileyecek. Enerji üretimi, depolanması ve tüketimindeki bu değişiklikler, sürdürülebilir bir geleceğe doğru önemli adımlar olarak görülüyor.