Aydemir: Yeni dönemde Türk siyasetini ekonomi şekillendirecek / Al Ain Türkçe Özel
Al Ain Türkçe’ye konuşan Habertürk Yazarı Bülent Aydemir’e göre önümüzdeki dönemde Türk siyasetini, ekonomideki başarı ya da başarısızlık şekillendirecek. 4 yıllık süreç, hem iktidar hem muhalefet için çok kritik.
31 Mart yerel seçimlerinin üzerinden 2 haftadan fazla bir süre geçti. İtiraz süreci büyük oranda sona erdi, başkanlar mazbatalarını alarak görevlerine başladı. Siyasette de yeni bir dönem başladı.
Peki 31 Mart seçimleri Türk siyasetinde neleri değiştirdi? Hangi partide neler oldu? Bundan sonraki süreçte hem siyasette hem de partilerde neler olacak? Tüm bu konuları Habertürk yazarı Bülent Aydemir’le konuştuk. İşte Habertürk yazarı Bülent Aydemir’in Al Ain Türkçe’ye yaptığı özel açıklamalar.
Vatandaşın yerel seçimde her partiye ortak olarak verdiği açık mesajlar neydi?
Vatandaş iktidara “Bir sonraki seçimde kendini düzeltmezsen iktidarı senden alırım” mesajı verdi. Muhalefete de “Ülke ve vatandaşın sorunlarına odaklanırsan sana iktidar yolunu açarım” dedi. Bütün partilere verilen ana mesaj ise “yenilenin, politikalarınızı gözden geçirin, vatandaşı kucaklayın, makuliyeti temsil edin” oldu.
Parti parti bakarsak, seçmenin verdiği mesajlarla partilerin durumunu birlikte nasıl analiz edersiniz? 31 Mart seçim sonuçları partilerde nasıl bir yenilik ortaya çıkarır?
Vatandaşın verdiği mesajlar Ak Parti’de nasıl bir değişikliğe yol açacak bu bekleniyor. Ak Parti’de farklı toplu kesimlerini yönetime alma, insan kaynağını çeşitlendirme konusunda seçmenin verdiği mesajların gereğini yerine getirip getirmeyeceği önemli. Özellikle ekonomi ve dış politika Ak Parti’yi sıkıştırıyor. IMF ile görüşmeler yapıldığına ilişkin iddialar var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 9 Mayıs’ta ABD’ye yapacağı ziyaret kritik. Burada hem finansal destek hem de politikaların uyumlulaştırılması konusunda görüşmeler yapılacak.
CHP’de her şeye rağmen ortada büyük bir yerel seçim başarısı var. Türkiye ekonomisinin yüzde 65’inin şekillendiği belediyelere hükmediyor. CHP iktidara gelmek istiyorsa bu belediyelerde başarılı olmak ve farklı toplum kesimlerini kucaklamaktan başka şansı yok. Aynı zamanda kendi içindeki iktidar mücadelesini bir kenara bırakmalı. CHP’nin elindeki ve yeni kazandığı belediyeler için seçmen, sosyal belediyecilik ve vatandaşı ekonomik olarak rahatlatacak, hükümetin ekonomik yükünü azaltacak adımlar bekliyor... Ülkenin sorunlarının aşılabilmesi için iktidarla CHP belediyelerinin birlikte çalışması gerekiyor. Seçmen bunu istediğini açıkça ortaya koydu. İktidarı Ak Parti’ye, belediyeleri CHP’ye verdi.
MHP Cumhur İttifakı’nın bileşeni olarak yoluna devam ediyor. MHP bir ideoloji partisi. İyi Parti ciddi oy kaybedince milliyetçi cephede tartışmasız varlığını tescilledi. Önümüzdeki dönemde MHP’nin önüne bazı sınamalar gelebilir. Suriye’deki oluşumlarla ve bazı uluslararası meselelerde yaklaşım farklılıkları MHP’yi rahatsız edebilir ancak bu durum Cumhur İttifakı’nı çok etkileyecek gibi durmuyor.
Büyük oy kaybı yaşayan Meral Akşener bırakacağını açıkladı. Belki “Gitme kal” denilmesini bekliyordu ancak şu ana kadar öyle bir çağrı yapılmadığı gibi birçok isim de aday oldu. Sadece Devlet Bahçeli Meral Akşener’e bırakma dedi. O da Akşener’in son dönemde izlediği politikalardan kaynaklıydı.
Diğer küçük partiler seçimde umduğunu bulamadı. Bu partilerde de bir çözülme ve yönetim-politika değişikliği kaçınılmaz. Saadet ve Yeniden Refah Partisi’nin birleşmesi konusunda güçlü bir irade var. Deva-Gelecek partilerinde varlık-yokluk kararsızlığı yaşanıyor.
31 Mart seçim sonuçlarının Türk siyasetinde köklü değişiklikler yapabileceği konuşuluyor. Siz önümüzdeki dönemde Türk siyasetinde ne gibi değişiklikler bekliyorsunuz?
Türkiye’de siyaset hareketli ve karışık. Önümüzdeki dönem ciddi değişikliklere gebe. Siyasette yeni bir vizyona ihtiyaç var. Türkiye sürprizli bir döneme giriyor. Önümüzdeki 4 yılda siyaseti, ekonomik programın başarısı veya başarısızlığı şekillendirecek. Bu hem muhalefet hem iktidar için geçerli.
Önümüzdeki iki yıl çok önemli. Türkiye’nin önünde seçimsiz bir 4 yıl var. Hükümet eğer anayasa değişikliği, hükümet sisteminin değiştirilmesi gibi farklı adımlar atarsa ekonomik sınamalarla işi daha da zorlaşabilir. Bu kadar sorun varken bir anayasa değişikliği teklifi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir kez daha seçilebilmesinin önünü açacak hamleler seçmen tepkisine neden olabilir.