Paris’te yapılacak "Yeni Bir Küresel Finansal Anlaşma İçin" başlıklı zirvenin tüm detayları
Zirve, dünyanın COP28 zirvesinden beklentilerini belirlemek için düzenleniyor.
Fransa'nın başkenti Paris, 22-23 Haziran tarihleri arasında "Yeni Bir Küresel Finansal Anlaşma İçin" başlıklı uluslararası bir zirveye ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, devlet ve hükümet başkanlarını, büyük uluslararası kuruluşların liderlerini, küresel finans kuruluşlarının temsilcilerini, özel sektör ve sivil toplum temsilcilerini bu zirveye katılmaya davet etti.
Macron, yoksulluğu azaltmak, iklim değişikliğiyle mücadele etmek ve doğayı korumak gibi birbirine bağlı küresel hedeflere ulaşmak için yeni bir fikir birliğinin oluşturulmasına yönelik birlikte çalışmanın önemini vurguladı.
Zirve, 100 devlet ve hükümet başkanını, çok taraflı kalkınma bankalarının başkanlarını, 120 sivil toplum kuruluşunu, 70 özel sektör ortağı ve 40 uluslararası kuruluşu bir araya getirecek.
Zirveye katılanlar, yeni finansal sistemin temellerini belirlemek için birlikte altı yuvarlak masa toplantısına katılacak.
Küresel zirve hakkında sıkça sorulan sorular ve yanıtları şöyle:
1- Neden bu zirve düzenleniyor?
Zirve, yoksulluk, iklim değişikliği ve biyoçeşitlilik kaybı gibi ortak küresel zorlukların üstesinden gelmek için daha adil, daha dayanışmacı yeni bir finansal sistemin temellerini atmayı amaçlıyor.
Uluslararası mali dayanışma, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra 1944'te Bretton Woods anlaşmalarıyla kurulan ve ağırlıklı olarak Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu'na (IMF) dayanan eski mali yapıya hala bağlıdır.
Dünya, 1940'lardan bu yana Birleşmiş Milletler çatısı altına giren ülkelerin sayısının artması ve son 80 yılda uluslararası koşulların değişmesiyle başa çıkabilmek için bir süredir bu kurumları reforme etmenin yanı sıra, mevcut finansal mekanizmaları geliştirmek istiyor.
Dünya, küresel jeopolitik dengenin evriminin yanı sıra, kararlı bir şekilde ele alınması gereken iklim değişikliği gibi ortaya çıkan yeni zorluklarla mücadele etmek için uzun süredir bu adımı atmak istiyor.
Bu bağlamda, BM Genel Sekreteri António Guterres, "Yaklaşık 300 milyar dolarlık finansal varlığı yöneten mevcut küresel finans sistemi kesinlikle yeterli değil" dedi.
Guterres, "Mevcut çoklu krizler, gelişmekte olan ülkelerin yaşadığı şokları artırıyor. Bu durum, büyük ölçüde eşitsizliğin artmasına yol açan, adaletsiz, kısa ömürlü ve krize eğilimli bir küresel finansal sistemden kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı.
Geçen yıl Birleşmiş Milletler himayesinde oluşturulan Bağımsız İklim Değişikliği Finansmanı Uzman ekibi, Çin dışındaki gelişmekte olan ülkeler, kalkınma, iklim krizlerine ve biyolojik çeşitlilik kaybıyla mücadele edebilmek için 2030 yılına kadar yılda 2 trilyon dolardan fazla harcama yapmak zorunda kalacağını açıkladı.
Ekip ayrıca, mevcut küresel finansal sistem çerçevesinde, böyle bir rakamın hızlı ve uygun şekilde sağlanamayacağını belirtti.
2- Zirvenin gündemi nedir?
"Yeni Küresel Mali Anlaşma Zirvesi" gündeminde 5 dosya yer alacak:
Çok taraflı kalkınma bankalarının reformu.
Gelişmekte Olan Ülkelerde Borç Krizi ve Özel Çekme Hakkı (SDR) Çözümlerinin Tasarlanması.
Yeşil teknolojileri ve sürdürülebilir kalkınmayı finanse etmek.
Yeni uluslararası vergilendirme ve yenilikçi finansman araçlarının oluşturulması.
Özel sektörün düşük gelirli ülkelerin kalkınmasına katılmasının desteklenmesi.
3-Zirve yoksul ülkelerin borç krizini nasıl çözecek?
Zirve, başta en borçlu ülkeler olmak üzere kısa vadede zor durumlarla karşı karşıya kalan ülkelere mali alanı yeniden sağlamaya çalışacak.
Zirve ayrıca, özellikle borç sorunlarının ve kriz durumlarında borçların hafifletilmesinin nasıl ele alındığını gözden geçirerek, uluslararası finans kuruluşlarının tekliflerini iyileştirmeye çalışacak.
Başta Afrika olmak üzere gelişmekte olan ülkelerde borçlar oldukça arttı. Bunun yanı sıra, Dünyanın dört bir yanındaki finans kuruluşları, Covid-19 ve Ukrayna'daki savaşın neden olduğu enflasyonu yatıştırmak amacıyla faiz oranlarını artırdı.
Borç krizi, dünyanın iklim değişikliğine karşı mücadelesiyle yakından bağlantılı. Çünkü çok borçlu ülkeler genellikle iklim değişikliğine karşı en savunmasız olanlardır.
Örneğin Pakistan, geçen yaz 10 milyar dolardan fazla zarara neden olan sel felaketini yaşadığında zaten ağır bir şekilde borçluydu. Bu yüzden ödemelerini zamanında yapamadı.
Çad, Zambiya, Etiyopya ve Gana da ödemelerini zamanında yapamadığı için afet durumlarında kredi almaları zor olacak.
Zirve aynı zamanda Paris Kulübü'nün G20 ortak çerçevesini somut bir şekilde uygulamaya yönelik çalışmalarını da destekliyor. Başta Çad, Zambiya, Etiyopya ve Gana olmak üzere dört ülkenin borçlarının azaltılmasını amaçlıyor.
Zirve, iklim değişikliğine karşı en savunmasız olan yoksul ülkelerdeki kriz durumlarında borç hafifletme mekanizmalarının yanı sıra, borç sorunlarını bir bütün olarak ele almanın yollarını arayacak.
4- Zirvede hangi "Özel Çekme Hakları (SDR)" tartışılacak?
Küresel Kuzey ülkeleri ile Küresel Güney ülkeleri arasındaki dayanışma mekanizmalarından biri, Özel Çekme Haklarının (SDR'ler) verilmesidir.
Büyük ekonomik krizler sırasında Uluslararası Para Fonu tarafından istisnai olarak ulusal merkez bankalarına dağıtılan rezerv varlıklarıdır.
Ancak bu tahsis, her ülkenin Uluslararası Para Fonu'nda tuttuğu payla orantılıdır. Ülkelerin küresel ekonomideki ağırlığıyla da orantılı olduğu için özellikle Afrika ülkeleri payları düşük olduğundan dolayı bunun sadece küçük bir kısmını alabiliyor.
2021'de Fransa, 100 milyar SDR'yi Afrika ülkelerine yeniden tahsis etmeyi taahhüt etti. Ancak karmaşık prosedürleri nedeniyle yavaş bir süreçtir.
Zirvede bu sorunun çözümleri tartışılacak. Kotaları düşük olan ülkeler için finansman hacmi artırılmaya çalışılacak. Küresel yönetişimde bu ülkelerin ağırlığını güçlendirmenin bir yolu olarak, SDR'nin bir kısmının söz konusu bu ülkelere Afrika Kalkınma Bankası veya Amerika Kıtası Kalkınma Bankası gibi yerel ve bölgesel kalkınma bankaları aracılığıyla geçirilmesi ele alınacak.
5- Yeşil teknolojinin finansmanı nasıl sağlanacak?
Zirve, gelişmekte olan ülkelerde başta gelişme ihtiyacı olan konut, sağlık, su, ulaşım ve altyapı projeleri olmak üzere "yeşil" enerji geçiş altyapısına yatırımı teşvik edecek. Zira dünyanın hiçbir yerinde çevresel zorunlulukları dikkate almadan altyapı tasarlamak mümkün değil.
Zirve ayrıca, küresel net sıfır emisyon ve doğa koruma hedefleri doğrultusunda sürdürülebilir altyapıya yatırımı kolaylaştırmanın yollarını ele alacak.
6- İklim değişikliğine maruz kalan ülkeler için yenilikçi finansman nasıl seferber edilebilir?
Çeşitli yenilikçi mekanizmalar, karbon kredisi piyasaları, küreselleşmenin faydaları üzerine yeni vergiler ve doğa afetleri hesaba katan daha iyi borçlanma araçları gibi faktörler, iklim değişikliğine karşı savunmasız ülkeler için ek kaynakların seferber edilmesi olasılığını artırabilir.
Barbados Başbakanı Mia Motley tarafından Şarm El-Şeyh'te düzenlenen COP 27'de sunulan Bridgetown Girişimi, bu tür yenilikçi bir mekanizmanın iyi bir örneğidir.
Girişim, küresel finansal sisteminin radikal bir gelişme ihtiyacı olduğunun altını çiziyor.
Girişim ayrıca, iklim eylemini ve Birleşmiş Milletler sürdürülebilir kalkınma hedeflerini desteklemeye yönelik finansal kaynakları enjekte eden yeni bir mali sistemin kurulmasının önemini vurguluyor.
Girişimle ilgili COP28 Başkan adayı, Sanayi ve İleri Teknoloji Bakanı Dr. Sultan Al-Jaber, “Bridgetown Girişimi, uluslararası finans kurumlarının ve çok taraflı kalkınma bankalarının yirmi birinci yüzyılın zorluklarına ayak uyduramadıklarını vurgulamaktadır. İklim finansmanı, gelişmekte olan ülkeler ve gelişmekte olan ekonomiler için yeterli, erişilebilir ve karşılanabilir koşullarda mevcut olmadığına dikkat çekiyor.” ifadelerini kullandı.
Al-Jaber, “Fonlar tahsis edildiğinde bürokrasi nedeniyle bu kurumlar istedikleri yere ulaşamıyor. Dolayısıyla iklim ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri riske atılıyor.” dedi.
Girişimin mekanizmaları arasında, iklim tehlikelerine karşı en savunmasız olan küçük ada ülkelerinin bir doğal afet durumunda otomatik olarak borçlarının silinmesi yer alıyor.
Çalışma grupları tarafından önerilen diğer yenilikçi araçlar arasında iklim maddeleri içeren krediler öne çıkıyor. Örneğin: Bir ülke bir kasırgadan etkilendiğinde yıllık ödemeleri sonraki yıllarda otomatik olarak yeniden planlanacaktır.
Ayrıca finansal işlemler, fosil yakıt endüstrisi ve hava ve deniz taşımacılığı üzerindeki yeni küresel vergiler de ele alınacak.
Birçok ülke ve denizcilik sektörü, zirve çalışma gruplarına teknik teklifler sunmuştur. Deniz nakliye vergisi uygulanarak gelirlerinin bir kısmı sektörü karbondan arındırmak için diğer kısmı da gelişmekte olan ülkelerdeki iklim eylemini desteklemek için kullanılmak üzere tahsis edilmesi teklif edilmiştir.
7- Zirve, düşük gelirli ülkelerde özel sektörü nasıl destekleyecek?
Zirve, düşük gelirli ülkelerde özel sektör gelişimini teşvik etmeye odaklanacak. Nüfus için iş fırsatları sağlayan özel sektörü canlandırmak amacıyla şirketlerin kurulmasını desteklemenin en iyi yollarını bulmaya çalışacak.
Zirve aynı zamanda iç finans, kamu vakıfları, özel fonlar gibi çeşitli kaynakların desteklenmesine önem veriyor. Afrika'da Girişimcilik İttifakı gibi kanıtlanmış girişimleri geliştirmeyi amaçlıyor.
8- Zirve neden yoksullukla mücadele, ekonomiyi karbondan arındırma ve biyoçeşitliliği koruma konularını ortaklaşa ele almaya çalışıyor?
Bazı ülkeler, iklim değişikliğiyle mücadele veya doğayı koruma gündeminin, yoksullukla mücadele çabalarının ihmal edilmesine yol açmasından endişe ediyor.
Ancak küresel deneyim, iklim değişikliği, biyoçeşitlilik kaybı ve yoksullukla birlikte mücadele etmenin gerekli olduğunu göstermiştir, çünkü alınacak önlemler iyi düşünülmesinin yanı sıra, çözümlerin, her ülkedeki emisyonlar, gelir ve iklim değişikliğine karşı savunmasızlığına göre farklılık gösterildiğinde üç krize yönelik çözümler ortaktır ve son derece uyumludur.
Örneğin, yakın gelecekte bir yerin beklenen hava koşulları dikkate alınmadan bir kırsal kalkınma projesini finanse etmek artık mümkün değil.
Buna karşın, bir ülkenin çevresel dönüşümünü desteklerken, dönüşümün toplumsal düzeyde adil bir şekilde gerçekleşmesi ve yoksulluk krizini ele almasına özen gösterilmelidir.
9- Zirve sonuçlarından ne bekleniyor?
Paris, zirvede önümüzdeki 18 ila 24 ay için bir yol haritası üzerinde anlaşmaya varmayı umuyor.
2023 yılı boyunca Hindistan'daki G20 Liderler Zirvesi'nde, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu Genel Kurullarında ve Dubai'deki COP28 İklim Değişikliği Konferansı'nda finansman konusunda küresel çabaların birleştirilmesi bekleniyor.
10- Bu zirve COP28 müzakerelerini nasıl kolaylaştırabilir?
Paris’te yapılacak bu zirve, finansman açısından Dubai'de düzenlenecek olan COP28’i başarılı kılacak gerekli unsurları ele alabilir.
Örneğin, kamu kalkınma bankaları iklim finansmanına güçlü bir şekilde katkıda bulunurken, özel sektörün payı hala yetersiz.
Bu zirvede, kamu bankaları bünyesinde özel finansın rolünün artırılması üzerinde çalışılabilir. Bu husus, Paris Anlaşmasında belirtilmişti.
Zirve aynı zamanda, zengin ülkelerin fakir ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadele edebilmesi için yıllık 100 milyar dolarla finanse etme konusundaki taahhütlerini bu yıl yerine getirme sorununu da çözecek.
Zirve ayrıca, 2024'te iklim finansmanı konusunda yeni bir niceliksel kolektif hedef belirlenmesine odaklanacak.
Dubai'de ülkeler, önceki 100 milyar dolarlık finansman hedefinin yerini alması beklenen bu hedefin 2024 yılına kadar tartışılmasını ve benimsenmesini ele alacak.
Zirve, bu hedefin değerini gerçekçi ve kapsamlı bir şekilde tartışmayı amaçlıyor.
Sonuç olarak, bu zirve etki kavramına, kamu finansmanının büyüklüğüne ve özel finansmanın artırılmasına odaklandığında, COP28’in önünde birçok engeli ortadan kaldırabilir.