Yapay zekanın ilerlemesi varoluşsal tehlikeleri gündeme getirdi
Yapay zeka teknolojisinin ilerlemesi, potansiyel varoluşsal tehditler hakkındaki endişeleri artırdı. Elon Musk, AI'nin insanlığa ciddi bir tehlike oluşturabileceğini belirtti.
Yapay zeka (AI) teknolojisinin ilerlemesi, varoluşsal tehditler konusundaki kaygıları artırdı. Bu teknolojik ilerlemenin insanlığın varlığı için potansiyel bir risk teşkil edebileceği konusunda birçok düşünce lideri ve uzman uyarıyor. Elon Musk, yapay zeka gelişimindeki hızlı ilerlemenin, AI'nin "anti-insan" niteliği kazanması durumunda ciddi bir tehdit oluşturabileceğini vurguladı. Ayrıca, Musk yapay zekanın, varoluşsal tehlikeler içerisinde en öne çıkanı olabileceğini belirtti.
SpaceX, Tesla ve sosyal medya platformu X'in sahibi Elon Musk, yapay zekanın bugün insanlık için en büyük tehditlerden biri olduğunu belirtti. Musk, "İlk kez en akıllı insandan bile daha akıllı olacak bir şeyle karşı karşıyayız." dedi.
Musk, insanların doğadaki diğer canlılara göre en hızlı ya da en güçlü olmadığını, ancak en zeki canlı olduğunu vurguladı ancak, yapay zekanın insandan daha zeki olabileceğini ifade etti.
Elon Musk, yapay zekanın insanlığın faydası için doğru bir şekilde kullanılması gerektiğini belirterek, "Bence yapay zeka, karşı karşıya olduğumuz varoluşsal risklerden biri ve en acil olanı." şeklinde konuştu.
Yapay zeka güvenliği alanında dünyada gerçekleştirilen ilk etkinlik olan Yapay Zeka Güvenliği Zirvesi'ne de değinen Musk, bu etkinliğin zamanlamasının çok doğru olduğunu dile getirdi.
Yapay zekaya sınır getirme çalışmaları
San Francisco merkezli, kar amacı gütmeyen organizasyon CAIS, yapay zekanın toplumsal ölçekli risklerle eşdeğer olduğunu belirtti. Organizasyon, bu riskleri dile getirmek ve tartışmak için yapay zeka uzmanları, gazeteciler, politika yapıcılar ve genel halkı bir araya getirerek bir bayanname hazırladı. OpenAI'nin CEO'su Sam Altman, Google DeepMind'ın CEO'su Demis Hassabis, Anthropic'in CEO'su Dario Amodei, Geoffrey Hinton, Yoshua Bengio ve Bill Gates gibi tanınmış isimler, yapay zekanın potansiyel risklerine dikkat çekmek için beyannameye imza attı.
Beyanname, uluslararası liderlerin dikkatini çekti. Avrupa Parlamentosu, 14 Haziran 2023 tarihinde gerçekleşen oylamada yapay zekâ uygulamalarını doğrudan etkileyen yeni bir yasayı oyçokluğuyla kabul etti. Bu kabulün ardından, Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi, Avrupa Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu arasında üçlü müzakerelerin devam etmesi bekleniyor ve müzakerelerin 2023 yılının sonlarına doğru tamamlanması öngörülüyor. Bu sürecin tamamlanmasının ardından, yeni yasal düzenlemenin 2024 yılından itibaren resmi olarak yürürlüğe girmesi hedefleniyor.
Yasa, özellikle ChatGPT, Bard ve Midjourney gibi araçlara yönelik kural ve düzenlemeler içeriyor. Kabul edilen bu yasa, son dönemlerde sıkça gündemde olan yapay zekâ uygulamaları için önemli bir dönüm noktası oluşturabilir.
AI güvenliği için düzenleyici yaklaşımlar
AI'nin sürekli evrimi, düzenleyicilerin riskleri sürekli olarak değerlendirmelerini ve uygun çerçeveleri oluşturmalarını gerektiriyor. AB'nin Yapay Zeka Yasası, AI uygulamalarını yüksek, orta ve düşük riskli olarak sınıflandırıyor. Aynı zamanda, bazı uygulamaları "kabul edilemez" olarak nitelendiriyor ve bu uygulamalara yasaklar getiriyor. Yüksek riskli AI uygulamaları ve kritik altyapılar için özel düzenleyici gözetim sağlanıyor.
Alternatif düzenleyici yaklaşımlar
AB'nin risk odaklı yaklaşımına karşın, ABD Kongresi, inovasyonu destekleyen ve riskleri dengeleyen bir düzenleyici yapıyı benimsemeyi planlıyor. Senato çoğunluk lideri Chuck Schumer, yapay zeka konusunda dört temel hedef belirledi: güvenlik, hesap verebilirlik, demokratik değerler ve açıklanabilirlik. Bu hedeflerle, inovasyonu kısıtlamadan yapay zeka risklerinin ele alınması amaçlanıyor.