Toros: Orman yangını konusunda en etkin tedbir iklim değişikliğiyle mücadele / Al Ain Türkçe Özel
İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, Türkiye ve dünyayı etkileyen orman yangınları konusunda Al Ain Türkçe’ye özel açıklamalar yaptı. Alınacak en etkin tedbirin iklim değişikliğiyle mücadele olduğunu vurguladı.
Orman yangınları Türkiye ve dünyayı tehdit ediyor. Çanakkale yangını bo konuda Türkiye’nin yüreklerini ağza getirdi. Komşumuz Yunanistan’da da orman yangınları bir haftayı aşkın süredir devam ediyor. Kanada’da durum hala içler acısı. Hawaii yangını yüzden fazla can kaybına neden oldu...
Orman yangınlarının artmasında iklim değişikliğinin rolünü ve yangınlara karşı alınacak en önemli tedbirlerin neler olduğunu İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros’la konuştuk.
Türkiye'de yaşanan orman yangınlarının sayısı ve şiddetindeki artış, iklim değişikliği ile doğrudan bir bağlantı gösteriyor mu?
Son dönemde sadece Türkiye’de değil tüm dünyada sıcaklıklar giderek artıyor. 2023 haziran ve temmuz ayları dünyada rekorlar kırdı. Sıcaklık artışı birçok felaketi beraberinde getiriyor. Bunlardan biri de orman yangınları. Bunda sıcak artışı önemli bir rol oynuyor. Türkiye’de de sıcaklık artışı, bir başka deyişle iklim değişikliği orman yangınlarını artmasını doğrudan etkiliyor.
Türkiye’nin önemli bir orman varlığı var. Isınma ve kuraklık, özellikle yaz aylarında bu alanlardaki yüzey bitkileri yanmaya müsait hale geliyor. Bilhassa güney bölgeleri ve çam ormanlarının olduğu bölgeler, orman yangınına müsait hale geliyor. Sıcaklık arttıkça, nem azaldıkça orman yangınları tetikleniyor.
Bu sadece Türkiye’de değil tüm dünyada böyle. Yunanistan, Kanada, ABD, İtalya, İspanya gibi ülkelerde bunun örneklerini görüyoruz. Günlerce süren orman yangınları yaşanıyor. Tüm bunların arkasında küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkisi büyük.
İklim değişikliği ve orman yangınları arasındaki bağlantı göz önüne alındığında, Türkiye'de orman yangınlarına karşı ne tür önlemler alınabilir?
Kısa vadede öncelikle insani bilinçlenme şart. Bakıyoruz ormanlık alanlarda, özellikle yol kenarlarında ve pikniklerin yapıldığı bölgelerde çöpleri görüyoruz. Özellikle cam atıklar çok tehlikeli. Bu konuda bir kamuoyu oluşturup bunların atılmasının önlenmesi ve temizlenmesi gerekiyor. İnsanların davranış değişikliği şart. İnsanların yangına neden olacak davranışlardan kaçınması lazım. Piknik gibi sigara izmariti gibi etkenlerin ortadan kaldırılması çok önemli. İnsanların çevreye çöp atma gibi şeyleri bırakması gerekiyor.
Yangın tehlikesinin büyük olduğu yerlerde ormanlara giriş yasaklanıyor. Bu önemli bir tedbir. Yine ormanlardaki bölümlendirme daha da artırılabilir.
Özellikle yol kenarlarına veya insanların giriş yaptığı yerlere yanması daha zor bitkiler dikilebilir. Mesela çam yerine Akdeniz bölgesinde diken inciri gibi bitkiler ekilebilir. Bu bitkinin yanması oldukça zor. Her yöreye özel çözüm de üretilebilir.
Tüm bunlar kısa vadede alınabilecek önlemler. Ama küresel iklim değişikliğinin önü alınmadıkça alacağınız tüm bu tedbirler bir süre sonra etkisiz kalacaktır. Zira daha sıcak günler gelecek. Bu da orman yangını riskini daha da artıracak.
Bu konuda uzun vadede alınabilecek en önemli tedbir iklim değişikliğiyle daha etkili mücadele etmektir. Bu tehlikenin kaynağını yok etmek anlamına gelir. Bir başka deyişle, sinekle mücadele etmek yerine bataklığı kurutmak anlamına gelir.
İklim değişikliğine neden olacak ürünlerin kullanımının sınırlanması, enerjide yenilenebilir enerjinin payının artırılması, gıda israfının önlenmesi, tüketim çılgınlığının sona erdirilmesi alınacak diğer tüm tedbirlerden daha etkili.
İklim değişikliğiyle mücadelede atılacak her adım, orman yangınlarının önlenmesinde, çevrenin korunmasında alınacak en önemli tedbir olacaktır.
Türkiye'de iklim değişikliğinin neden olduğu sıcaklık artışları, deniz seviyesi yükselmesi ve yağış düzenindeki değişiklikler gibi faktörler, yeşil alanlar ve orman ekosistemleri için ne tür uzun vadeli tehditler oluşturuyor?
Bu konuyu Türkiye özelinden değil de genel manada ele almak lazım. Tüm dünyada yağış düzensizlikleri, seller, okyanus yükselmeleri, aşırı hava olayları, ısınma etkili.
Yeşil alanlar ve orman ekosistemleri yüzyıllar içinde oluşuyor. Oluşurken de bölgesindeki yağış rejimi, rüzgar hızı gibi etkenlere göre şekilleniyor. O bölgenin iklim koşullarına göre bir ekosistem oluşuyor. İşte İklim değişikliği bu noktada önemli. O ekosistemin alıştığı iklim değişince, meteorolojik parametreler değişince ekosistem de tehlikeye giriyor. Bitki örtüsü, canlı varlığı olumsuz etkileniyor. Yani ne yapmak gerekiyor, ana etkeni, iklim değişikliğini sınırlamak gerekiyor. Bunu yapabilirsek ekosistemleri koruma adına en önemli adımı atmış oluruz.
Dünyada yapılan çalışmalar, insanlık olarak bu konuda çok iyi bir sınav vermediğimizi gösteriyor. Küresel iklim değişikliğiyle mücadelede hala etkin adımlar atabilmiş değiliz. Dolayısıyla orman yangını üzerinden gidersek tehlike gün geçtikçe büyüyor. Ekosistemlerimiz uzun vadede tehlike altında. Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada ormanlar risk altında. İklim değişikliğini sınırlamadığımız sürece bu tehlike artarak devam edecek.