Yalçın Bayer yazdı: Türkiye seçim yorgunu bir ülke...
Türkiye 2000 yılından bu yana 18 seçim ve halk oylaması gördü. Bu veriden hareket eden Milliyet yazarı Yalçın Bayer, Türkiye’nin seçim yorgunu bir ülke olduğunu dile getirdi.
Milliyet Gazetesi yazarı Yalçın Bayer, Türkiye’de son 24 yılda yaşanan seçim ve halk oylamalarını gündemine aldı. 24 yılda 16 seçim ve 2 halk oylaması yapıldığını hatırlattı. Geçen yıl yapılan genel seçim ve bu yıl yapılan yerel seçime de değindi. Bunun üzerinden bir erken seçim yapılıp yapılmayacağını masaya yatırdı. Konuyla ilgili yapılan yorumları aktardı.
Türkiye seçim yorgunu bir ülke...
2000 yılından bugüne dek üç anayasa değişikliği halk oylaması, beş yerel seçim, yedi milletvekili ve üç de cumhurbaşkanlığı seçimi olmak üzere 18 kez seçim ve halk oylaması yapıldı.
Bunun için 16 kez sandığın yolunu tuttuk. Ortalama her bir buçuk yılda bir oy kullandık.
2023’te yapılan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimleri sonuçlarıyla bu yılın mart ayında yapılan yerel seçimlerin sonuçları büyük bir değişime işaret etti.
Cumhurbaşkanlığı ve iktidar makamının AK Parti’ye emanet edilmesinden bir sene sonra, ülke genelinin büyük bir çoğunluğunda yerel iktidarların CHP’ye geçmesi zihinlerde önemli bir soruyu uyandırdı.
Yerel seçim sonuçları, erken seçim yapılmasını gerektirir mi?
Konuyu işleyen Hüseyin Tapınç yanıtın karmaşıklaştığına dikkat çekerek “Burada mesele ana muhalefet partisinde düğümleniyor” diyor. Özgür Özel’in kendisinin ve partisinin bir erken seçim talebi olmadığını, ancak iktidarın verdiği sözleri tutmaması halinde halkın erken seçim istemesinin kaçınılmaz olabileceği sözlerini hatırlatan Tapınç, yazısını “Önemli olan, bu çağrıyı yapıp yapmayacağınız ve bir sonraki adımın sorumluluğuna talip olup olmadığınızdır” diye bitiriyor.
GÜNÜN SÖZÜ
“İşi cıvıtmayın, mantığın dışına çıkmayın. Esas şudur. Türkiyeli değil, Türküm!”
İlber ORTAYLI
ERHAN AFYONCU’NUN TEPKİSİ
MİLLİ Savunma Üniversitesi Rektörü, tarihçi Erhan Afyoncu son yıllarda artan ‘Türkiyeli, ‘Türkiyeliyim’ ibarelerine tepki gösterdi. Afyoncu “Bu kelimeler tarihi temeli olmayan, tarihte kullanılmamış ifadelerdir. Türk’üm, Türk milliyetçisiyim veya Türkçüyüm denir. İspanyol İspanyalıyım, Fransız Fransalıyım diyor mu?” diye paylaşımda bulundu.
Afyoncu daha sonra şunları söyledi:
“Türkiyeli, Türkiye vatandaşı, Türkiye bayrağı ifadelerinin kullanılması baştan sona yanlıştır. Tarihe ve Anayasamıza göre, Türk ve Türk bayrağı deriz. Unutmayın her şey gelip geçer, Türklük baki kalır.”
“AZ KAZANANDAN AZ ÇOK KAZANANDAN ÇOK VERGİ ALINSIN DA...”
DİLİM DİLİM SOYULMAYALIM
CHP ekonomi heyeti ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bayram sonrası bir araya gelerek memur ve işçinin oldukça yakındığı vergi dilimini masaya yatıracak. Görüşmede olası vergi oranı indirimleri değerlendirilecek.
Can yakan hayat pahalılığında zorlukla geçinen emekçi bir darbe de yüksek vergi diliminden yiyor. Yıl sonuna doğru artan vergi oranları ücret ve maaşları kuşa çeviriyor.
Ocak ayında yüzde 15’le başlayan vergi dilimi yıl içinde ve yılın sonuna değin gelirin tutarına göre aşamalı yüzde 20, 27, 35 ve 40’a yükseliyor, maaş ve ücretlerden yüksek oranlı kesintiler yapılıyor.
Maaş ve ücretlerdeki kısıtlı artışlar yüksek vergi diliminden ötürü anlamını yitiriyor. Milyonlarca işçi ve memur, yıllardır yakındığı vergi yükü altında eziliyor.
2005 yılında gelir vergisi tarifesi brüt asgari ücretin 13.5 katı iken günümüzde 7 katı olarak hesaplanıyor. Toplam vergi yükünün yüzde 70’den fazlasını emekçinin sırtladığı dikkate alınırsa yük altında ezildikleri net olarak ortada .
Hani vergide adalet! Patronlara uygulanan 5 puan SGK prim desteğinin çalışanlara da yansıtılması, damga vergisinin kaldırılması. Yani çalışanlar diyor ki; paramız pul olmasın. Şükrü KARAMAN
ASKERİ HASTANELER AÇILSIN
CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer, askeri hastanelerin kapatılmasını TBMM gündemine taşıdı. TBMM’de görüşülen Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine CHP Grubu adına söz alan Dinçer, Türk ordusunun NATO’nun ikinci büyük ordusu olmasına rağmen askeri hastanesi olmayan tek ordu olduğuna dikkat çekerek; “Öyle bir ülke düşünün ki 500 binden fazla askeri olsun, dört bir yanında bin bir türlü güvenlik tehlikesi olsun, terörün her türlüsüyle yıllardır mücadele etsin ama ordusunun askeri hastanesi olmasın. Bu durumda olan Türkiye’den başka bir ülke yoktur” ifadelerini kullandı.