Volkan Akı: Vergideki dijitalleşmede Türkiye Modeli
Ekonomim yazarı Volkan Akı, Türkiye’de vergi sisteminin dijitalleşmesi konusunda yapılan çalışmaları anlattı. Çalışmaların dünyaya örnek teşkil ettiğini vurguladı.
Ekonomim yazarı Volkan Akı, Türkiye’nin vergide dijitalleşme konusundaki başarısını yazdı. Dünyada artık “Türkiye Modeli” diye bir tabir oluştuğunu belirten Akı, bu konuda uluslararası kuruluşlardan gelen açıklamaları da aktardı.
Volkan Akı’nın yazısı şöyle;
Vergideki Dijitalleşme başarısı “Türkiye Modeli” olarak ihraç ediliyor
Türkiye’nin dönüşüm yolculuğunda dijitalde yaptığı en başarılı işlerden biri vergi alanında oldu. Bunu ben söylemiyorum bu konuda dünyanın lider şirketlerden Sovos’un AMEA Direktörü James Buckley söylüyor. Sovos Türkiye’ye 2019’da Foriba’yı satın alarak girmişti. O zaman da başarılı olduğumuz bu alanda, dünyaya örnek bir şirket hikayesi çıkar mı diye düşünüyordum. Gönül böyle istiyor ama tabii kolay olmuyor… Satışlarla sektör uluslararası bir yapı kazandı. Sovos en son Türkiye’de 2022’de de KOBİ segmentine odaklı Digital Planet’i de satın aldı. Sovos, bu alanda dünyanın önemli oyuncularından biri ve 70 ülkede 100 binden fazla şirkete vergi teknolojileri konularında hizmet veriyor. Sovos, sektör ve müşteri odaklı iş çözümleri sunan, vergi uyumluluğu yazılımları alanında faaliyet gösteren bir servis sağlayıcısı. Kısacası bu sektör, e-fatura, e-arşiv, e-defter, e-imza, e-bilet, e-mutabakat, e-denetleme, e-yedekleme, UFRS, KDV iade, e-irsaliye, e-kayıt saklama, ‘serbest meslek makbuzu’, ‘e-müstahsil makbuzu’ gibi e-belge hizmetlerini kapsıyor. Sovos, başta SAP olmak üzere çeşitli şirketlerle iş birliğiyle entegre alt yapıda da farklı hizmetlerin danışmanlığını da yapıyor.
Vergide, ‘Türkiye Modeli’ ihraç ediliyor
Evet bu konuda Türkiye’nin gerçekten büyük potansiyeli var. Çünkü Türkiye dünyada vergideki dijitalleşme konusunda örnek ülke konumunda. Vergide dijitalleşmede adeta ‘Türkiye Modeli’ diye bir model var.
Sovos bu modeli anlatıyor ve vergide dijitalleşme konusunda Türkiye’den hizmet ve yazılım ihracatı da yapıyor. Sovos AMEA Direktörü James Buckley şöye diyor: “Türkiye, dünyada verginin dijitalleştirmesini başarabilen ilk ülkelerden biri. e-Dönüşüm sistemleri Avrupa’daki ülkeler tarafından örnek alınıyor. Benzer sistemler kurmaya çalışıyorlar. Sovos bu konuda önemli bir danışmanlık rolü üstleniyor. Türkiye, Sovos’un Avrupa’daki mükemmeliyet merkezi. Türkiye’deki Ar-Ge merkezlerinde üretilen ürünler 61 farklı ülkeye sunuluyor. Türkiye’de 2020’de 670 Milyon TL olan e-dönüşüm sektörü pazar büyüklüğü, 2022’de 1.041 Milyar TL’ye ulaştı. İki yılda yüzde 55’lik bir büyüme söz konusu. 2026’ya kadar pazarın her yıl ortalama yüzde 22 büyüyerek mikro ve KOBİ segment tarafında genişlemesi öngörülüyor. E-dönüşüm yolculuğuna 2012 yılında e-defter zorunluluğu ile başlayan Türkiye, şu anda neredeyse tüm şahıs şirketlerinin e-fatura kullanımının zorunlu olacağı bir yapıya doğru ilerliyor”.
E-belgelerin kullanım alanı genişleyecek
Sovos AMEA Direktörü James Buckley önümüzde atılacak adımlarla ilgili de şunları söylüyor: “Önümüzdeki dönemde sektörümüzün dünyadaki gelişim alanı çok genişken, Türkiye’deki gelişimi ise daha çok yeni e-belgelerin kullanıma alınmasıyla mümkün olacak. Örneğin hitap ettiği alanın genişliği de dikkate alındığında ‘e-fiş’ yakında en önemli gündemlerimizden biri haline gelecek ve şirketlerin hızla bu yeniliğe uyumlanma süreci başlayacak. Çağın direttiği hıza paralel olarak şirketlerin, ülkelerin, kesintisiz sistemlere olan ihtiyacı her geçen gün artıyor. Teknolojik zorluklar, kapasite fazlalıkları, doğal afetler derken; hizmet kaliteleri düşüyor, belge ve arşiv kayıpları yaşanıyor. Oysa ‘Multi-Tenant’ mimari sayesinde hizmet alan kullanıcıların birbirini etkilememesi, 7/24 çalışmak üzere tasarlanan ürün ve bulut sistem mimarileri ile güncelleme ve geçişler sırasında kesintisiz hizmet verilebilmesi uzun zamandır mümkün ve uyguladığımız yöntemler. Bu hizmet kalitesinin sektör geneline yayılması gerekiyor”.
Belgeler, kredinin kaynağı olacak
Sovos AMEA Direktörü James Buckley, “2025 yılında tüm faturaların yüzde 75’inin ‘yarı gerçek zamanlı’ olarak dijital ortamda kesildiğini göreceğiz” diyor. Buckley, “Dönüşümden bahsederken bu rakamı sadece ‘fatura’, ‘belge’ olarak göremeyiz elbette. Bu aynı zamanda önemli bir ‘veri’yi temsil ediyor. Dolayısıyla veriyi, çeşitli işleme ve raporlama yöntemleriyle toplumun ve kamu kurumlarının faydasına kullanmak da yenilikler arasında. Önümüzdeki günlerde, hali hazırda bankaların kredi verme süreçlerinin hızlanması, bu alanda risklerin azalması gibi örneklerin çoğaldığını göreceğiz. Bu açıdan Sovos gibi özel entegratörlerin sunması gereken regülasyonlara uygun belge yönetimi ve 10 yıllık arşivleme hizmeti ayrı bir önem de kazanıyor. Belgelerin arşivlenmesinin yanı sıra sistemin izlenmesi, şeff af bir şekilde raporlanması ve buradaki verilerden anlamlı çıktılar alınabilmesi fark yaratıyor”.
Artık yapay zeka devrede Burada tüm sistemlerimizde ‘yapay zeka’ da devreye giriyor. James Buckley, “Böylesi teknolojilerin kullandığımız hemen her iş aracına uygulanmaya başlaması elbette yeniliklerde başı çekecek. Yapay zekadan maksimum faydalanmayı sağlayacak ara yazılımlar bizim sektörümüz için de gündemde olacak. Son ama en önemli gündem olarak: Esneklik, hayatta kalabilmenin sırrı, değişime hızlı bir şekilde uyum sağlayabilmekten geçiyor. Günümüzde şirketlerin ömrünü de bence bu uyum becerisi belirliyor. E-dönüşüm sürecinde hem biz sektör temsilcileri hem de müşterilerimiz için olmazsa olmaz bir özellik esneklik. “Ben bunu yapıyorum” deyip kenara çekilemeyeceğimiz, dijitalleşmeye, müşteri taleplerine göre şekilleneceğimiz, sıklıkla yenileneceğimiz günler bizleri bekliyor” diyor.