Uzmanlardan İstanbul Depremi Sonrası Peş Peşe Açıklama: Hiroşima’ya Atılan Bomba Kadar Enerji Açığa Çıktı

İstanbul’un Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından yer bilimcilerden peş peşe çarpıcı açıklamalar geldi. Uzmanlar, depremin beklenen büyük Marmara depreminin habercisi olabileceğine dikkat çekiyor.
İstanbul’un Silivri açıklarında yaşanan 6.2 büyüklüğündeki deprem, Marmara Bölgesi’nde büyük panik yaratırken, bilim dünyasından gelen açıklamalar endişeleri artırdı. Yer bilimciler, bu depremin ana şok değil yalnızca bir uyarı sarsıntısı olabileceği yönünde uyarılarda bulundu. Açığa çıkan enerji miktarı ise Hiroşima’ya atılan atom bombası ile kıyaslandı.
Depremin ardından konuşan yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, sarsıntının Kumburgaz Fayı üzerinde meydana geldiğini vurgulayarak bu fayın “kilitli” olduğunu ve ciddi oranda enerji biriktirdiğini belirtti. Görür, “İstanbul’da Marmara Denizi’nde, Kumburgaz fayı üzerinde çok sayıda deprem meydana geliyor. Bunlar beklenen büyük deprem değil, ama bu stresi artırıyor. Asıl deprem daha büyük olacak ve 7’nin üzerinde bekleniyor” dedi.
Prof. Dr. Görür ayrıca, yalnızca bina yapmakla deprem dirençli şehirler oluşturulamayacağına dikkat çekerek, halkın denetim ve gözetim görevini üstlenmesi gerektiğini ifade etti.
“Bu Deprem Sadece Uyarı Olabilir” Uyarısı
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Afet Yönetimi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen ise depremin Marmara kıyısındaki yerleşim yerlerinde hasara yol açabilecek nitelikte olduğunu belirterek, artçıların 5.2 büyüklüğüne kadar ulaşabileceğini bildirdi. Kumburgaz segmentinin 1766 yılından bu yana kırılmadığını hatırlatan Özmen, bu bölgenin 7’nin üzerinde deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu vurguladı.
Depreme ilişkin farklı bir yorum getiren Prof. Dr. Şener Üşümezsoy ise TGRT’de yaptığı açıklamada, 2019’daki Silivri depreminin güneyinde oluşan bu sarsıntının ardından daha büyük bir deprem beklemediklerini söyledi. Üşümezsoy, “O fay kırıldı, başka bir fay yok. Adalar fayı da risk taşımıyor” ifadesini kullandı.
DEÜ Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir de yaşanan depremin parçalı bir kırılma sonucu oluştuğunu ve bu durumun büyük bir yıkımı engellediğini belirtti. “Fay hattı tam kırılmış olsaydı çok daha büyük bir yıkım olurdu. Bu şekilde küçük parçalar halinde kırılması enerjinin kontrollü şekilde boşalması açısından daha olumlu” diye konuştu.