Uyuyan volkanlar bizi karbondioksitten kurtarır mı?
Uyuyan volkanlar, iklim değişikliğine fayda sağlamak için kullanılabilir. Peki bu nasıl sağlanır?
Volkanların lav püskürmesi durdurulamasa da dindikten sonra ondan faydalanabiliriz.
İber Yarımadası'nın batısında, Portekiz kıyılarının açıklarında, Portekiz'in başkenti Lizbon'a 100 km uzaklıkta, geçmişi Kretase dönemine kadar uzanan sönmüş bir yanardağ bulunuyor.
Bir çalışma, bu yanardağın 1,2 ila 8,6 gigaton karbondioksit depolayabildiğini gösteriyor.
Bu çalışma, bu tür volkanları, atmosferdeki karbondioksiti yakalama ve bu deniz volkanlarında depolama konusunda ufukta bir umut ışığı haline getiriyor.
DENİZALTI VOLKANLARI
Tıpkı dağ volkanları gibi, deniz volkanları da patlar ve bunlardan lavlar çıkar. Çevredeki alanları etkileyen dalgalara neden olabilir. Ayrıca Tsunaminin nedenlerinden biri olarak gösterilir.
Ancak uykuda olan bazı volkanlarda olduğu gibi, patlamaları durur ve bilim adamları bunları incelemeye giderler.
16 Mayıs 2023'te Geology dergisinde yayınlanan yakın tarihli bir araştırma, bu uyuyan deniz volkanlarının büyük miktarlarda karbondioksiti yakaladığını ve depolayabildiğini buldu.
VOLKANLAR NASIL KARBON DEPOLAR?
Uyuyan volkanlarda karbon depolamak için gerçekleşen belirli bir mekanizma vardır.
Karbon dioksit, kalsiyum, demir ve magnezyum gibi diğer bazı kaya oluşturan elementlerle etkileşime girer. Böylece kalsit, dolomit ve manyezit gibi korunması kolay yeni mineraller üretilir.
Bu karbondioksit depolama yöntemi, karbondioksit ile kayaları oluşturan elementler arasında reaksiyon meydana geldiğinde, bu etkileşimin bir sonucu olarak bir mineral oluşması ve mineralin bu durumda kalması ile karakterize edilir. Bu, güvenli ve kalıcı karbon depolaması sağlar.
Araştırmacılar depolama için daha iyi bir yer fark edene kadar geçmişte araştırmacılar, gazın tanklardan kaçmasını engelleyen hermetik olarak kapatılmış tanklara karbondioksit enjekte ederek karbon yakalama fikrini benimsemişlerdi.
Böylece mineralleri oluşturan reaksiyon gerçekleşir. Ancak bu, on yıllardan yüzyıllara uzanan uzun bir zaman dilimi gerektirir.
Araştırmacılar ne yaptı?
Her şeyden önce, araştırmacıların çalışmada nispeten açık denizde ve insanların ulaşamayacağı bir volkan seçtiklerini belirtmek gerekir. Ayrıca bu volkan karbondioksitin kaya elementleriyle etkileşimi için ideal bir ortamı temsil ediyordu.
Araştırmacılar, 2 boyutlu ve 3 boyutlu sismik verilerin yanı sıra bölgeden aldıkları numunelerden elde ettikleri verileri de kullandılar. Bu kayaçların kimyasal reaksiyonlarının daha verimli ve daha hızlı olduğunu buldular.
Öte yandan, inceledikleri numunelerin %40'ının, en büyük miktarda karbondioksitin depolanmasına ve mineralleşmesine izin veren gözenekler olduğunu buldular.
Araştırmacılar ayrıca yanardağın kenarlarında, mineralizasyon aşamasına ulaşmadan önce belirli miktarlarda karbondioksitin depolanmasına yardımcı olan bazı katmanlar buldular.
Araştırmacılar, incelenen volkanın bu benzersiz özelliklerinin onu diğer volkan türlerinden daha verimli hale getirdiğine inanıyor.
Araştırmacıların, volkanların gezegenin sıcaklığını düzenlemeye yardımcı olan büyük miktarlarda karbon depolayabileceği konusunda büyük umutları var.