Uraloğlu: Türkiye'nin 2053 yatırım hedefi 168 milyar dolar
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 2002-2023 arasında 194 milyar dolar yatırım yapıldığını, 2053'e kadar 168 milyar dolar daha planlandığını açıkladı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Azerbaycan'ın Zengilan kentinde düzenlenen "Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Koridorları: Zengilan'dan Gelişim İpuçları" konulu konferansta önemli açıklamalarda bulundu. Bakan, Türkiye'nin ulaştırma altyapısına 2002-2023 yılları arasında yaklaşık 194 milyar dolar yatırım yaptığını belirtti. Ayrıca, 2053 yılına kadar ek olarak yaklaşık 168 milyar dolarlık yatırım yapmayı planladıklarını açıkladı.
Uraloğlu, Türkiye'nin 2053 vizyonu doğrultusunda, Asya, Avrupa, Afrika ve Orta Doğu arasında artan ticarete paralel olarak ulaştırma bağlantılarını artırmayı hedeflediğini vurguladı. Yatırımlarda demir yolu altyapısına özel bir önem verildiğini, bu kapsamda Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile Asya ve Avrupa arasında ikinci demir yolu bağlantısının tesis edildiğini belirtti. Bakü-Tiflis-Kars demir yolu hattı sayesinde Asya ve Avrupa arasındaki Orta Koridor'un demir yolu bağlantısının sağlandığını hatırlattı ve Orta Koridoru destekleyici eylem planlarını desteklediklerini ifade etti. Zengezur Koridoru üzerinde Azerbaycan ile iş birliği içinde olduklarını da ekledi.
Kara yolu taşımacılığındaki sorunlara dikkat çeken Bakan Uraloğlu, ikili ve transit taşımaların serbestleştirilmesi ve sürücülerin vize zorluklarının giderilmesinin önemine vurgu yaptı. Türkiye'nin bu zorlukları karşılıklı konuşarak çözebileceğini, TDT devlet başkanlarının ilişkilerini örnek alınabileceğini belirtti.
Irak'ın Basra ilinden Türkiye sınırına uzanacak kara ve demir yolu ulaşım koridoruyla ilgili soruya yanıt veren Uraloğlu, yaklaşık 1200 kilometrelik demir yolu ve kara yolu projesinin tamamlandığını, finansman ve yapım şeklinin konuşulduğunu açıkladı. Proje tamamlandığında, hem Kuzey-Güney bağlantısı sağlanacağını hem de Orta Koridor'a önemli katkılar sunacağını belirtti. Bu projenin Basra Körfezi'nden gelen yüklerin demir yolu ve kara yoluyla TDT üyesi ülkelere ve Avrupa'ya taşınmasını sağlayacağını, dünyadaki ticari trafiği destekleyeceğini ve Süveyş Kanalı'na alternatif oluşturmasa da rekabet sağlayacağını ifade etti.