Üniversite ve liseye geçişte sınavlar neden kaldırılmıyor?
Milliyet yazarı Abbas Güçlü’nün gündeminde lise ve üniversiteye girişte uygulanan sınav sistemi vardı. Sınavların neden kaldırılmadığı sorusuna cevap aradı.
LGS, YKS, KPSS... Türkiye’de gençlerin hayatlarındaki kırılma noktaları sınavlar... Milliyet Gazetesi yazarı Abbas Güçlü, bu sınavların neden kaldırılmadığı sorusuna cevap aradı. Sınavlar ve eğitimle ilgili verileri aktardı, sınavların öğrencilere ne kazandırıp ne kaybettirdiğini anlattı. Sınavların niteliği konusunda da söyleyecekleri vardı.
Abbas Güçlü’nün yazısı şöyle;
Sınav muhasebesi
Lise ve üniversitelere giriş maratonunda ilk aşama olan sınavlar tamamlandı, şu an tercihler ve yerleştirme ile yola devam ediliyor.
Peki LGS ve YKS yeterince adil, yeterince ayırt edici, yeterince yönlendirici ve en önemlisi de yeterince güven verici miydi?
Yapılan anketler, açıklamalar ve değerlendirmeler pek de bu yönde değildi. Özellikle hormonlu notlar, Ortaöğretim Başarı Puanı OBP, ek puanlar, zorunlu seçmeli ders benzeri zorunlu okul tercihleri ve öğrenim ücretleri velilerin yoğun eleştirilerine neden oluyor.
Şikâyetler havalarda uçuşuyor ama üzerine alınan yok. MEB, YÖK ve ÖSYM sanki bu işten hiç sorumlu değillermiş gibi olup bitenleri sadece izlemekle yetiniyor…
Sınavlar kalkar mı?
Sınavlar kalkmasa da umut tacirliğine son verilerek, sınava giren aday sayıları minimuma indirilebilir. Daha önceki uygulamalar bu yöndeydi ama nedense anaokuluna başlayan her öğrenci üniversite önüne yığıldı. Memnun olanı da bulmak mümkün değil, herkes karşı ya da şikâyetçi ama değişen hiçbir şey yok!..
MHP lideri Bahçeli, bir ara “sınavsız günlerin” yakın olduğunu söylemişti, devamı gelmedi. Bahçeli, milyonlarca öğrenciyi, veliyi ve dershane sektörünü heyecanlandıran şu açıklamayı yapmıştı:
- Sınavlar gelip geçer, kaldı ki hayat gelip gidiyor. Ülkemizde 19 milyonu temel öğrenimde, 8 milyon da yüksek öğrenimde olmak üzere 27 milyon öğrenci vardır. Pek çok ülkenin nüfusundan fazladır bu sayı.
- Gayret gençlerimizden himmet de aile, öğretmen ve siyasi sorumluluk taşıyan bizlerin görevidir. Zamanın ruhu neyi işaret ederse etsin, endüstri devrimlerinin derecesi ne olursa olsun sahip olduğumuz beşeri Türk gençliğidir.
- Sapkın akımlarla başa çıkabilmenin ana cephesi Türk gençliğidir. Biz gençliği sınavlarla bulmadık bu yolda da kaybetmeyeceğiz.
- Ümit ediyorum ki geniş bir mutabakat sağlayarak üniversite sınavını kaldıracağımız günler uzak değildir.”
Sonuç? Belli ki hala düşünüyorlar!..
Ne değişti?
LGS’den KPSS’ye milyonlarca adayın katıldığı 2024 sınav maratonun ilk ayağı bitti sayılır.
Peki, geriye dönüp baktığımızda hayal kırıklıkları, boşa giden emek ve harcanan paraların ötesinde geriye ne kaldı?
Yeni öğretim yılında neler değişecek?.. Milyarlık “sınav ekonomisi”nin muhasebesini yapan var mı?
Neden vazgeçilmiyor ya da vazgeçilemiyor?
Neden ısrarla devam ettiriliyor?
Sınavlar akademik mi yoksa ekonomik mi?
Artıları, eksileri neler?
Kazananı kim?..
LGS, YKS, KPSS’ye bakalım. Sınavı kazanamayanlar mutsuz da kazananlar mutlu mu? Yetkinlik, sanat, spor, vizyon, üretim, girişimcilik ve önemlisi de iş ve mutluluk bu sistemin neresinde?
Liselere ve üniversiteye giriş sistemi, sürekli değişti ve her defasında öğrenciyi daha da mağdur eder hale geldi!
- Yönlendiren değil eleyen
- Bildiklerinizi değil bilmediklerimizi ölçen
- Geliştiren değil ezberleten
- Umut veren değil enkaza çeviren,
- Hormonlu notları görmezden gelen,
- Yaratıcılığı besleyen değil körelten oldu…
Dershaneler, bu süreçte, zaten tıkanan ve çok da bir şey değiştirmeyen teorik test desteği yerine uygulanmalı mesleki eğitim veren merkezlere dönüşemez mi?..
Dershane desteği
2024 YKS’de Alan Yeterlilik Testi AYT ortalamalar, 10 milyon dolar olduğu iddia edilen sınav harcamalarına rağmen gelinen noktayı çok çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. ÖSYM, son yıllarda nedense dört yanlış bir doğruyu götürdükten sonraki net sayılarını vermiyor. Bir de onlar açıklansa, şu anki tablodan çok daha vahimi ile karşılaşabiliriz.
İşte üzerinde çok konuşulan 2024 akademik yeterlilik tablomuz: (Rakamlardan ilki soru, diğeri ise doğru sayısı.) Matematik ortalaması 40-5.5, Fizik 14-2.2, Kimya 13-1.4, Biyoloji 13-2.3, Türk Dili ve Edebiyatı 24-5.9, Tarih/1 10-2.4, Coğrafya/1 6-2.1, Tarih/2 11-2.0, Coğrafya/2 11-2.4, Felsefe 12-1.9, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 6-1.2, Almanca 80-39.3, Arapça 80-27.9, Fransızca 80-46.3, İngilizce 80-35.6, Rusça 80-52.3
Özetin özeti: Sınav odaklı eğitim sistemi, sadece eğitimin değil velilerin, öğrencilerin, insan gücü ve istihdam politikalarının da kimyasını bozuyor ama!..