Ümit Özdağ-Özgür Özel görüşmesinde tutuklamalara tepki

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile düzenlenen ortak toplantıda konuşan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, tutuklamalara tepki göstererek “Bu normal bir Türkiye fotoğrafı değil” dedi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, 148 gün sonra tahliye edilmesinin ardından CHP Genel Merkezi'ni ziyaret ederek CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüştü. İki genel başkan toplantının ardından yaptığı açıklamalarda tutuklamalara tepki gösterdi.
CHP’ye tutukluluk sürecinde verdiği destek için teşekkür eden Özdağ, “Cumhuriyet Halk Partisi'ne 5 ay hukuksuz bir şekilde rehin tutulduğum süreçte vermiş olduğunuz hukuk ve demokrasi desteği için teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum. İlk günden itibaren Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerini, Genel Başkan yardımcılarını Silivri'de beni ziyaret ederken ve destek olurken görmekten büyük bir mutluluk duydum. Tabii zaman zaman da hüzün verici bir ortam oluşuyordu” dedi.
Özdağ, “Bu kadar çok milletvekilini ben bir tek mecliste genel kurulda görmüştüm. Bir de Silivri'de. Bu normal bir Türkiye fotoğrafı değil. Avukat kabininde yan yana oturduğunuz zaman bir uçtan öbür uca siyasetçiler, başkanlar, akademisyenler Peki 9 No'lu cezaevinde kimler kalıyor? Bebek katilleri, uyuşturucu tüccarları terör örgütü üyeleri, suç örgütü üyeleri ve onlarla aynı muameleye maruz kalarak kalınıyor” ifadelerini kullandı.
ÖZGÜR ÖZEL’DEN İYİ PARTİ GERİLİMİYLE İLGİLİ AÇIKLAMA
İYİ Partili Yasin Öztürk ve CHP’li Tekin Bingöl arasında çıkan tartışmaya da değinen Özel, “Tekin Bingöl'ün Ermeni soykırımı konusundaki tutumunun ne partimizden ne benden farklı olmadığı açıkça ortadadır. İlk kez yönetilen, ilk kez görev yapılan bir süreçte kapanan mikrofonun Tekin Bingöl'ün söz kesmesi gibi algılandığı bir noktada, bir telefon görüşmesiyle dikkatin dağınık olduğu bir yerde ve asla ve asla meclisin Başkanlık Divanı'nı da takınılmaması gereken tutum yapılmaması gereken bir hareketin yapılmasıyla birlikte bir bütün istenmeyen olaylar bütünü oluşmuş. Bu meseleyi böyle değerlendirmek lazım.
Mecliste böyle durumlarda bir arka oda var. Oraya geçilir ve birbirinin samimiyetinden, iyi niyetinden şüphe olmayan kişiler bu tip kazaları telafi ederler. Bu imkanın değerlendirilmesi mümkün olmamış bir cezalandırma olmuş ki zaten fiilin onu gerektirdiği konusunda bir toplam mutabakat var. Ancak biz muhalefetin böyle meselelerden dolayı birbiriyle çelişki, birbiriyle sürtüşme, birbiriyle sert dillerle birbirine cevap vermesinin hiçbirimizi değil bir kişiyi memnun edeceğini biliyoruz. O kişi de bugün hepimize birden zulmeden kişidir. O yüzden dünü dün akşam da bırakmak lazım. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz bundan sonraki süreçte İYİ Parti ile seçmenlerine duyduğumuz saygıdan ve kendilerine duyduğumuz saygıdan mütevellit iyi ilişkilerimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Bizim muhalefetin birbirine düşmesine böyle bir süreçte hakkı yoktur. Kimseyi de Cumhuriyet Halk Partisi'nin ittifakının dışında kimlerle müttefikse onlar hep birlikte biz tekiz demesinler. Biz Türkiye İttifakıyız” diye konuştu.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A “DEPO” YANITI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Asgari ücretli arabası varsa deposunu ayda 10 kez doldurabiliyor” açıklamasına da yanıt veren Özel, şunları söyledi:
“Ben Sayın Erdoğan'ı klimalı salonlardan çıkmaya, çiftçinin halini tarlada, işçinin halini servis bekledikleri duraklarda ya da fabrikalarında, esnafın halini maalesef tek başına siftah yapmayı beklediği öğle saatlerine ikindiye kadarki yalnız başına beklediği dükkanlarında, emeklinin halini de alışveriş yapamadığı ve geç saatlere bıraktığı pazarlarda bir sormayı dilerim.
Bakalım emeklinin durumu neymiş? Daha ne söyleyeceğiz? Yani AK Partili emekli de Tayyip Erdoğan gelmeden önce 8 çeyrek altın alıyordu maaşıyla. Şimdi iki çeyrek altına düştü. AK Parti'ye oy veren asgari ücretli de 7 çeyrek altın maaş alıyorken 3 çeyrek altına düştü.
O şimdi bizim bidon hesabından üzülmüş başka mazot hesapları yapıyor ve ben bir ülkeyi 23 yıldır yöneten kişinin benim verdiğim asgari ücretle 445 litre mazot alınıyor hesabından kıvanç değil hicap duyması gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü Alman Şansölyesi bu cümleyi benim verdiğim asgari ücretle 1370 litre mazot alınıyor diyor. Türkiye'dekinin mazot üzerinden tam 3,5 katı bir fark var Almanya ile aramızda. Almanya'da asgari ücret ilk bir yıl alınan ve hızla uzaklaşılan toplam ücretlilerin yüzde 9'unun aldığı ücrettir.
Türkiye'nin 3,5 4 katı. Sayın Erdoğan asgari ücretin mazot karşısındaki alım gücüyle övünüyorsa bunu Türkiye açısından da kendisi açısından da sağlıklı bir değerlendirme olmadığını ifade etmem lazım.
“AKP ZEYTİNLİKLERİ MADEN ARAMASINA AÇMAK İSTİYOR”
“Adalet ve Kalkınma Partisi zeytinlikleri maden aramasına açmak istiyor. Biz de köylüler adına ve çevre duyarlılığımızla buna direniyoruz. En son bundan 3 yıl önce aynı şey olmuştu. Geri çekilmişti. Bu konuda bir toplumsal duyarlılık var.
Milletvekilleri bu duyarlılığı ortaya koyuyorlar. Ortaya çıkan görüntülerin bir tarafı maalesef Mustafa Varank. Dün mitingde söyledim. Gençlerin boykotunu istediği bizim de destek verdiğimiz bir şirket. Şimdi bu boykot sona ersin diye gençlerin tüm taleplerini karşılamaya hazır ve şirket diyor ki ya bizim boykot bize zarar verdi ama Mustafa Varank'ın gelmesi en büyük zararı verdi.
Buraya Varank düşeceğine yıldırım düşeydi daha iyiydi diyor. Bugün de meclisin o toplantı salonuna Varank dışında kim gireymiş? Zeytinlikler içinde, meclis içinde, siyasi ahlak içinde çok daha iyi olurmuş. Meclisin başına olabilecek en kötü şey oldu. Varank yine geldi ve kendi seviyesine çekmeye çalıştı meclisi. Çok üzgünüm”