Üç üniversite öğrencisi kaçırıldı!
Ankara’da üç üniversite öğrencisi evlerinin önünden sivil araçlara bindirilerek kaçırıldı.
Ankara’da üç üniversite öğrencisi evlerinin önünden sivil araçlara bindirilerek kaçırıldı.Ankara’da polisin Genel Bilgi Tarama Sistemi (GBT) yaptıktan sonra sivil araçlara bindirilerek kaçırılan Uğurcan Baynal, Ali Berke Ayduğan ve Sena Bademli isimli 3 üniversite öğrencisi bırakıldı.
Sosyal medyada Ali Berke Ayduğan'a ulaşıldığı ve "Çok kötüyüm. Ayağımın üstüne basamıyorum. İşkence yaptılar" dediği iddia edildi.
Arkadaşlarının akıbetini soran ve sosyal medya üzerinden “#ÜniversitelilerNerede” etiketiyle çağrıda bulunan üniversite öğrencileri Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün açıklama yapmasını talep etti.
Öğrenci Kolektifleri sosyal medya hesapları üzerinden yaptıkları açıklamada, “Ankara'da arkadaşlarımız yoldan GBT bahanesiyle arabalara bindirilerek kaçırılıyor. Arkadaşlarımızdan haber alamıyoruz. Bir arkadaşımızın bile başına bir şey gelirse sorumlusu AKP'dir! Arkadaşlarımızı derhal geri verin” dedi.
TİP: ARKADAŞIMIZ ARABADAN ATILDI
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Ankara İl Örgütü’nün sosyal medya hesabından yapılan açılamada ise, “Yöneticimiz Ali Ayduğan'ın, kaçıran polisler tarafından yol boyunca işkence edildiği ve Gölbaşı civarında arabadan atıldığı haberini almış bulunmaktayız. Olayın failleri hesap verecek, gerekli suç duyurusunda bulunulacak, hiçbir şey karşılıksız kalmayacaktır” ifadelerine yer verildi.
Kaçırılan üniversite öğrencilerinden Ali Berke Ayduğan’ın avukatı Eren Gönen, Gazete Duvar’a yaptığı açıklamada müvekkilinin kaçırılmasına ilişkin bilgileri paylaştı. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nden sağlık raporu alıp suç duyurusunda bulunacaklarını belirten Gönen, müvekkilinin “ölümle” tehdit edildiğini ifade ederek şunları söyledi:
“Ben ilk polisler tarafından alıkonulduktan sonra müvekkilimi aradım. Telefonla konuşmasına izin vermediler. Telefonu sonrasında kapattırmışlardı. Bir buçuk saat sonra bana Ali ulaştı. Gölbaşı’nda olduğunu ve bir boş araziye bırakıldığını söyledi. Biz de hemen yanına gittik. Darp etmişler. Görünmeyen yerlerine, daha çok bel altı tekme ve yumruklarıyla vurmuşlar. En sonunda da arabadan atmışlar. Çamurların içerisine yuvarlanmış. ‘Çok göze batıyorsun’, ‘Seni öldürürüz’, ‘Bu kadar göze batma’, ‘Senin arkadaşlarını da tanıyoruz onları da alacağız’ gibi söylemlerde bulunmuşlar. Şu an sağlık durumu iyi ve sadece arabadan şiddetli bir şekilde atıldığı için diz kapağı ağrıyor.”