TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras: En büyük sorun enflasyon

TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras, en büyük sorunun enflasyon olduğunu belirterek “Düşen enflasyonla birlikte faizler de düşecektir” ifadelerini kullandı.
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanı Ömer Aras, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı'nda yaptığı açıklamalarda en büyük sorunun enflasyon olduğunu belirterek düşük enflasyonu sağlamak gerektiğine dikkat çekti.
Türkiye’nin enflasyonda 2024 sonunda dünyada 7’nci sırada olduğunu belirten Aras, “Mayıs 2025 ayı itibariyle enflasyon yüzde 35,4. Savaşan Ukrayna'da enflasyon yüzde 15 Rusya'da yüzde 10 civarında. Fiyat istikrarı ekonomimizin en önemli sorunu bunu mutlaka çözmeliyiz. Yüksek enflasyon sadece fiyatların yükselmesi değildir. Toplumun her hücresine yayılan bir bozulma ve istikrarsızlık halidir. Ekonomik rasyonaliteyi bozar, güveni aşındırır, sosyal yapıyı zedeler. Mümkün olan en kısa zamanda enflasyonu düşük tek hanelere indirmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Toplantının teması gereği ekonomik görünüm ve dünyadaki gelişmelerin yarattığı fırsatları ele aldıklarını belirten Aras, “Dünyadaki ekonomik gelişmelere baktığımızda Türkiye'nin ekonomik dalgalanmalar yaşamadığı takdirde görecek daha az etkileneceğini ve olumlu yönde ayrışabileceğini öngörebiliriz” dedi.
“DÜŞEN ENFLASYONLA BİRLİKTE FAİZLER DE DÜŞECEK”
“Reel faizde kuru kontrol eden makro ihtiyati tedbir denilen ağırlıklı olarak kredi büyümelerini kontrol altında tutarak talebi frenleyen bu yaklaşım enflasyonda bir düşüş trendi yakaladı” diyen Aras, şunları söyledi:
“Ayrıca 2023 Mayıs ayında eksi 60 milyar dolara kadar düşmüş olan swap hariç net döviz rezervleri artarak 2025 Mart ayında artı 65 milyar dolara yükseldi.
Son dönemde yaşanan dövizdeki dalgalanmaya Merkez Bankası döviz satarak karşılık verdi. Ayrıca faizi yükselterek döviz rezervlerindeki ciddi erimeyi durdurdu. Hatta artışa geçirdi. Yükselen reel faiz ekonomik büyümeyi olumlu etkilerken enflasyonu düşürme yönünde olumlu katkı verebilir. Düşen enflasyonla birlikte faizler de düşecektir.
Bu sürecin uzamasının sanayici açısından önemli bir olumsuzluğu açıktır. Bununla birlikte oradan tek çıkış yönünün kalıcı düşük enflasyon olduğunun tekrar altını çizmek istiyorum. Önümüzdeki dönemde uygulanan ekonomik programını güçlendirerek devam etmeliyiz. Sıkı para politikası yanı sıra daha etkili bir mali politika uygulamalıyız. Adil vergilendirme ve etkili tasarruf politikası yanı sıra kaynakların verimli kullanılması, bütçede faiz dışı fazla verilmesini sağlayacak ve enflasyonun dinmesini yardımcı olacaktır. Zarar eden şirket sayısındaki artışın temel sebebi yüksek enflasyonla artan girdi maliyetleridir. Yüksek finansman maliyetinin nedeni de yüksek enflasyondur”