Gezeravcı'dan uzaydaki 9. deney: "MESSAGE" incelemesi başladı

Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda "MESSAGE" deneyine başladı.
Uluslararası Uzay İstasyonu'nda görev yapan Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, bugün "MESSAGE" deneyine başladı. Üsküdar Üniversitesi'nden Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan'ın proje yürütücüsü olduğu bu deney, "Uzay İstasyonu'nda Yapılan Mikrogravity Deneyleriyle Yaşlanma Etkilerini" inceliyor.
Astronot Gezeravcı, yer çekimsiz ortamın henüz keşfedilmemiş genler üzerindeki etkilerini ve bunların bağışıklık sistemi ile ilişkisini araştırmak amacıyla bu deneye katıldı. Yeryüzünde alınan kan örnekleri, uzay görevi sırasında da devam ederek bu etkilerin tespit edilmesine yardımcı olacak. Görevin sonunda ise Gezeravcı'nın dünyaya dönüşüyle birlikte yeniden kan örnekleri alınacak.
Astronot Gezeravcı, ISS'ye ulaştığı günden bu yana 8 deneyi hayata geçirmiş olup, bu deneyler arasında öğrenci önerisine dayanan Propolisin Antibakteriyel Etkisi (PRANET) deneyi de bulunmaktadır.
Ayrıca, TÜBİTAK MAM'dan Prof. Dr. İskender Gökalp ve Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Ahmet Yozgatlıgil'in proje yöneticisi olduğu "gMetal" deneyi ile Tuz Gölü'nde yetişen endemik Schrenkiella Parvula isimli halofit bitkinin uzay ortamına karşı verdiği tepkileri inceleyen "EXTREMOPHYTE" deneyine de devam eden Gezeravcı, uzayda yaşam destek sistemlerinde kullanılacak bitkilerin geliştirilmesine yönelik çalışmalara liderlik ediyor.
Astronot Gezeravcı, gelecekte uzayda yaşayacak insanların besin ihtiyaçlarını karşılamak ve kapalı yaşam ortamlarındaki çevresel kontrollere destek olmak amacıyla yürütülen "CRISPR-GEM" ve mikroalg türlerinin uzayda kullanılabilirliğini araştıran "UzMAn" deneylerine de devam ediyor.
Uzay ortamında alglerin, karbondioksitten oksijen rejenerasyonu ve yaşam destek alanlarında kullanılmasını araştıran "ALGALSPACE", ayrıca uzayda yaşamaya karşı oluşan hayati tepkimelerin "vokal kord" kaynaklı değişimlerle tespiti ve düşük yer çekimsizliğin sebep olduğu rahatsızlıkların ses frekanslarıyla tanımlanmasını sağlayacak "VOKALKORD" deneylerini de sürdürüyor.
Son olarak, "OKSİJEN SATURASYONU" deneyiyle yapay zeka desteğiyle verilen havanın oksijen seviyesini hesaplayarak düşük yer çekiminin neden olduğu farklılıkları ve rahatsızlıkları tanımlamayı hedefliyor.