Türkiye'deki boşanmış kadınlar için 300 günlük bekleme süresi AİHM tarafından ayrımcılık olarak değerlendirildi
AİHM, Türkiye'deki boşanmış kadınların yeniden evlenmek için beklemek zorunda oldukları 300 günlük sürenin ayrımcılık teşkil ettiğine hükmetti.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye'deki boşanmış kadınların yeniden evlenmek için gereken 300 günlük bekleme süresinin ayrımcılık oluşturduğunu belirterek, bu durumu hükme bağladı. AİHM kararında, bu uygulamanın sözleşmenin 8. ve 14. Maddeleri, özel hayata saygı hakkı ve ayrımcılığın yasaklanması maddeleri ihlal edildiğini belirtti.
Nurcan Bayraktar ile Türkiye arasında süren dava, bu konudaki kararı etkileyen başlıca faktördü ve AİHM'in bu kararı oy birliğiyle alması dikkat çekti.
Türkiye'deki yasalar, kadınların boşanmadan sonraki 300 gün süresince yeniden evlenmemelerini gerektirir. Bu süreç "iddet süresi" olarak da bilinir ve hamile olmayan kadınların bu süreci beklemeden evlenebilmesi için tıbbi testlerle hamile olmadıklarını kanıtlamaları gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu'nun 132. maddesinde iddet süresi detaylı bir şekilde ele alındı.
.
AİHM, 300 günlük bekleme süresinin ve hamile olunmadığının tıbbi belgeyle kanıtlanması gerekliliğinin haklı görülemeyeceğine karar verdi. Bunun sonucunda, özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine hükmedildi.
Mahkeme ayrıca, bu uygulamanın cinsiyet ayrımcılığı olduğunu ve çocuğun babasının kim olduğunu belirlemek amacıyla alınan bu tedbirin ayrımcılığı haklı gösteremeyeceğini belirtti. Bu uygulamanın haklı görülemeyeceği ve modern toplumda yerinin olmadığı vurgulandı.
Kararın açıklanmasının ardından tarafların nihai bir karar için üç ay süresi bulunmaktadır. Türkiye'nin AİHM'den gelen başvurular arasında ikinci sırayı aldığı da bu raporun bir parçası olarak belirtildi.