Savunmada sanayinde denizaltı çeliği ile yeni bir çağ başlıyor!
Türkiye'nin savunma sanayiinde dışa bağımlılığı azaltmayı hedefleyen önemli adımlarından biri olan HY-100 denizaltı çeliği, yerli üretim kapasitesinin yeni bir döneme girdiğinin habercisi.
Türkiye, son yıllarda savunma sanayiinde atılım yapmaya devam ediyor. Bu bağlamda yerli ve milli imkanlarla karşılanan kritik ihtiyaçlar giderek artıyor. Özellikle İstanbul'da düzenlenen IDEF’23 Savunma Sanayii Fuarı'nda sergilenen HY-100 denizaltı çeliği, bu değişimin en somut göstergelerinden biri.
Bağımlılığın Sona Ermesi
Gelişmiş ülkelerin çoğu gibi Türkiye de, özellikle denizaltı çelikleri konusunda yurtdışına bağımlıydı. İhtiyacını Avustralya gibi ülkelerden karşılayan Türkiye, bu alandaki dışa bağımlılığından kurtularak yeni bir döneme adım atıyor.
Ambargo Sorunu
Savunma sanayiine yönelik doğrudan ya da örtülü ambargolar Ankara için yeni değil. Özellikle MİLGEM ve MİLDEM projeleriyle Türkiye, deniz platformlarını yerli ve milli imkanlarla geliştirmeye çalışıyordu. Yeni dönemde, denizaltı çeliği konusunda da dışa bağımlılığı ortadan kaldırması bu çabaların bir meyvesi olarak ön plana çıkyor.
Stratejik Manevralar: Finlandiya ve NATO
Savunma ve Denizcilik Araştırmacısı Kozan Selçuk Erkan, Türkiye'nin dış politika ve savunma sanayi arasındaki ilişkiye dikkat çekiyor. Erkan, "Finlandiya'nın NATO üyeliği süreci, Türkiye tarafından zırh çeliği üretim teknolojisinin transferi açısından doğru yönetildi" diyor.
AR-GE Çalışmaları
Türkiye'nin AR-GE faaliyetlerindeki artış sayesinde Miilux HY-100 denizaltı çeliği geliştirildi. Özellikle Finlandiyalı Miilux firmasının çoğunluk hisselerini alan OYAK, Manisa'da yüksek mukavemetli çelik üretimine başlamıştı.
Çelik Üretimi ve Çok Yönlü Kullanım
Çelik, yalnızca denizaltı üretimi için değil, zırhlı kara araçları için de büyük önem taşıyor. Türkiye bu sayede, deniz platformlarının yanı sıra kara araçları ve makine endüstrisi için de önemli bir sanayi kazanımı elde etmiş oluyor.
Geleceğe Dönük Planlar
İlk HY-100 çelik numunesi Mayıs 2023'te Donanma'ya teslim edildi. Şirketin gelecek planları arasında, HY-100'den daha yüksek dayanıklılığa sahip HY-130 çeliğini üretmek de yer alıyor.
Çelik üretimi konusunda ciddi yatırım ve AR-GE faaliyeti yürüten Türkiye, savunma sanayiinde tam bağımsızlığa bir adım daha yaklaşmış oluyor. Erkan, bu gelişmenin "sürdürülebilir rekabetçi üstünlük" sağlayacağını vurguluyor.