"Türkiye, Rusya ve Suriye ortak bir adım atabilir” / Al Ain Türkçe Özel
Yakın dönemde Türkiye-Rusya ilişkilerindeki soğukluk Astana Zirvesi’nde yeni bir işbirliğine dönüşebilir. Al Ain Türkçe’ye konuşan Gazeteci Yazar Celal Kazdağlı, Astana’da Türkiye-Rusya ve Suriye’nin ortak bir adım atabileceğini söyledi.
Türkiye-Rusya ilişkileri bir süredir eski canlılığında değil. Ancak ilişkiler kopma noktasına da hiç gelmiyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Rusya ziyareti ve Putin tarafından kabul edilmesi ilişkilerde yeni bir kapı açabilir. Putin’in Hakan Fidan’ı kabulünde yaptığı açıklamalar bunun göstergesi olarak yorumlandı. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 3-4 Temmuz’da Astana’da yüz yüze bir görüşme yapacak. Yaşananları Al Ain Türkçe’ye değerlendiren Gazeteci Yazar Celal Kazdağlı, Astana’da Türkiye, Rusya ve Suriye’nin ortak bir adım atabileceğini söyledi. Bu adım Kuzey Suriye’deki YPG/PYD varlığına karşı olacak.
Celal Kazdağlı’nın Al Ain Türçe’nin sorularına verdiği cevaplar şöyle;
Türkiye ile Rusya arasında bir süredir soğukluk olarak nitelenebilecek durumun altında ne var? Neden böyle bir durum ortaya çıktı?
“Bir süredir Türkiye ile Rusya arasında bir mesafe olduğu görülüyor. Türkiye 2023 genel seçimlerinden sonra yüzünü büyük oranda batıya çevirme ihtiyacı duydu. Batıdan çok dışlanmış olmasına rağmen ilişkileri sürdürmek istiyor. Bu hem içine girdiği ekonomik sıkıntı hem de stratejik olarak batıyla bu kadar karşı karşıya gelmenin kendi yararına olmadığı düşüncesinden kaynaklanıyor.
Rusya da Suriye konusunda Türkiye’ye yeterince yardımcı olmadı. Oradaki yapılanmalara karşı Esad’la Türkiye’nin işbirliği yapması konusunda Putin yeterince devreye girmedi. Oysa Putin’in Esad ve İran üzerindeki etkisi tartışılmaz.
Tüm bunlara rağmen Türkiye ve Rusya ilişkileri koparmıyor. Çünkü ilişkileri koparmak iki tarafın da menfaatlerine aykırı. Rusya’nın ilişkileri koparmamasının sebebi, Ukrayna savaşından dolayı batı tarafından dışlanması ve yaptırımlara maruz kalması. Başta petrol ve gaz olmak üzere batıya bir şey satamıyor. Batıyla bütün ilişkisini Türkiye üzerinden yürütmek zorunda. Hem para trafiği hem de mal ticaretini arka planda Türkiye üzerinden gerçekleştiriyor. O yüzden Putin Türkiye’nin yüzünü batıya dönmesi karşısında ilişkileri koparmıyor. Bu noktada Rusya’nın Türkiye’ye mecburiyeti daha yüksek. Evet Putin bir tavır koyuyor ancak ilişkileri koparmıyor.
Türkiye de batı karşısında yalnız olmadığını göstermek için hem Putin’le temasının sürdürüyor hem BRICS gibi yeni arayışları ortaya koyuyor. Dolayısıyla iki taraf da mecburiyetlerinden dolayı ilişkilerini koparmıyor.”
Erdoğan ve Putin 3-4 Temmuz’da Astana’da yüz yüze görüşme gerçekleştirecek. Bu görüşmede ilişkilerde yeni bir döneme girilir mi? Astana’da Suriye konusunda yeni bir işbirliği çıkar mı?
“Rusya, Hakan Fidan’ın Rusya ziyareti ve Putin’le görüşmesinden sonra ilişkilerde yeni yeni bir kapı açıldığını düşünüyor. Bu nedenle Astana’da yüz yüze görüşme gündeme almış durumda. Astana’daki buluşmayı Erdoğan da istiyor. Çünkü Avrupa Parlamentosu seçimlerinin sonuçları, Avrupa’da Türk ve İslam düşmanlığının yükseldiğini bir kez daha ortaya koydu. Buna karşı batıyla ilişkileri koparmak istemese de yine de bir tedbir olarak doğu ile ilişkileri sağlama almak istiyor.
3-4 Temmuz’da gerçekleşecek Astana Zirvesi’nde Suriye konusunda bir adım atılabilir. Suriye’deki Kürt yapılanması Beşar Esad’ın da Rusya’nın da Türkiye’nin de işine gelmiyor. Bu nedenle ortak bir çözüm üretilebilir. Böylece Türkiye ve Rusya batıya karşı yeni bir mevzi kazanabilir.
Kuzey Suriye’deki seçim ağustosa ertelenmişti. Seçim öncesi bu görüşmenin gerçekleşecek olması hem Rusya hem Türkiye açısından önemli görünüyor. Nihai bir çözüm olmasa bile Suriye, Türkiye ve Rusya’nın YPG/PYD’ye karşı işbirliği yapmasının önü açılabilir.”