Türkiye'nin 'Möntrö' hamlesi ne anlama geliyor?
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 24 Şubat’ta Ukrayna'ya askeri harekat emri vermesinin ardından, saldırılara maruz kalan Ukrayna, Türkiye’den boğazların kapatılması talebinde bulundu.
Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar, Moskova'nın Karadeniz üzerinden gemileriyle saldırması durumunda Türkiye'den saldıran devlete karşı boğazları (İstanbul ve Çanakkale) kapatma ihtimalini değerlendirmesini isteyecekleri açıklamasında bulundu. Peki Türkiye, boğazları hangi durumlarda gemi trafiğine kapatılabilir?
Ukrayna’nın bu talebi, Möntrö Sözleşmesini yeniden gündeme getirdi. Peki, Montrö sözleşmesi Türkiye’ye ne gibi haklar veriyor? Türkiye isterse boğazları kapatabilir mi? Ya da hangi şartlarda anlaşmayı uygulayabilir?
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavusoğlu ilk yaptığı açıklamada; Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan krizin savaş olup olmadığını araştırıyoruz dedi. Katıldığı televizyon programında Cavuşoğlu, Türkiye'nin, uzman hukukçu ve askerleriyle durumu değerlendirdiklerini ve Ukrayna'da yaşananların bir savaş olduğuna karar verdiklerini belirtti. Çavuşoğlu "Artık bu çatışma değil bir savaşa döndü. Bu bir askeri harekat değil, resmen savaş hali var. Bu durumda da tabii biz tarafların birisi hangisi olursa Rusya da olabilir, Ukrayna da, burada biz bu durumda Montrö Antlaşması'nı bu şekilde uyguluyoruz. Biz sözleşmeden bahsediyoruz. 19'uncu madde istisna tanıyor. Eğer bir savaş gemisi, savaşın tarafı olan ülkedeki üsse gidecekse o zaman bu geçiş engellenemiyor." dedi.
Peki Montrö boğazlar sözleşmesi nedir?
1936'da imzalanan, Türkiye'ye İstanbul ve Çanakkale boğazları üzerinde kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı veren uluslararası sözleşmedir. Montrö Sözleşmesi, kısaca İstanbul ve Çanakkale boğazlarından geçiş yönetimi ve boğazların güvenliği ile ilgili bir sözleşmedir. 22 Haziran 1936 tarihinde, İsviçre’nin Montrö şehrinde boğazlar sorununu ele almak için Fransa, Bulgaristan, İngiltere, Yunanistan, Romanya, Avustralya, Japonya, Yugoslavya, Sovyetler Birliği ve Türkiye arasında görüşülen konular, bu ülkeler tarafından 20 Temmuz 1936 tarihinde imzalanmıştır.
Bugün önemi bir kez daha ortaya çıkan Montrö Sözleşmesi Türkiye’ye boğazlarda tam egemenlik hakkı vermiştir.
19. 20. ve 21. maddeler Türkiye’ye ne gibi haklar veriyor?
Sözleşmenin 19. Maddesine göre; "Savaşan herhangi bir devletin savaş gemilerinin Boğazlardan geçmesi yasak olacaktır'' derken "Karadeniz'e kıyıdaş olan ya da olmayan savaşan devletlere ait olup da bağlama limanlarından ayrılmış bulunan savaş gemileri, bu limanlara dönebilirler'' ifadeleri bu maddeye istisna getirmektedir.
20. maddeye göre; savaş zamanında, Türkiye savaşan ise, 10. maddeden 18. maddeye kadar olan maddelerin hükümleri uygulanamayacaktır; savaş gemilerinin geçişi konusunda Türk Hükümeti tümüyle dilediği gibi davranabilecektir.
21. maddeye göre; Türkiye kendisini pek yakın bir savaş tehlikesi tehdidi karşısında sayarsa, Türkiye’nin, işbu Sözleşmenin 20. maddesi hükümlerini uygulama hakkına sahip olacaktır denilmektedir.
Öte yandan Savunma Bakanı Hulusi Akatr Rusya ve Ukrayna’nın Türkiye ile denizden komşu olduğuna dikkat çekti. Montrö Sözleşmesi vurgusu yaptı. Sözleşmenin arındırılması ve statükonun bozulması kimseye fayda getirmeyecektir dedi.
Akar: “Montrö’nün korunmasında fayda görüyoruz. Bu çerçevede çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bütün tarafların Montrö ve Montrö’nün getirdiği kurallara uymasının yararlı olduğunu değerlendiriyoruz. Dileğimiz bir an önce barışçıl yöntemler ve diplomatik yollarla bu sorunların çözülmesi ve bölgede sulhun suyunun yeniden hakim olmasıdır. Bunun için çalışıyoruz.” dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Karadeniz'in bir rekabet alanına dönüşmemesi için gayret gösterdiklerini belirtilken: “Tüm görüşmelerimizde Türkiye olarak Karadeniz'deki barışın, huzurun, güvenli ortamın devam etmesi için gayret gösterdik. Türkiye olarak bugüne kadar tüm meselelere bu çerçevede baktık. Bu olayda da aynı şekilde bakıyoruz. Bugüne kadar yaptığımız gibi Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin 19, 20, 21 inci maddelerinin uygulamasını sürdüreceğiz.” ifadelerini kullandı.
Uluslararası hukuku hatırlatan Akar, barışçıl yol ve yöntemleri destekleyici her türlü katkıyı sağlıyoruz vurgusunu yaptı.
Akar: “Rusya tarafından Ukrayna'nın egemenliğine, toprak bütünlüğüne yapılan bu harekatı bizim kabul etmemiz mümkün değil. Bunun uluslararası hukuka aykırı olduğunu söylüyor ve görüyoruz. Başta insani yardım olmak üzere buradaki insani dramın son bulması için bize düşen ne varsa bugüne kadar yaptık. Aynı şekilde yapmaya devam ediyoruz.” dedi.
Öte yandan Türkiye, Karadeniz'e kıyısı olan ülkeler ve ilgili Batı ülkelerine boğazlardan geçiş konusunda talepte bulunmamaları konusunda uyarıda bulundu. Türkiye, bu ülkelere, Montrö Sözleşmesi'ni fiili bir şekilde uyguladığını bildirdi. NATO ve Avrupalı ülkelerin hava sahasını kapatıp çeşitli yaptırımlar uyguladığı bir dönemde, Rusya'ya karşı bir şey yapmıyormuş izlenimi vermek istemeyen Türkiye'nin bu hamlesinin sürecin uzaması durumunda Rusya lehine olmayacağı tahmin ediliyor.