Altınsoy: Türkiye göçmen mevzuatını daha sıkı uyguluyor / Al Ain Türkçe Özel
Türkiye göçmenler konusunda son dönemde denetimlerini sıkılaştırdı. Yeni uygulamaları da hayata geçiriyor. Göç Uzmanı Dr. Deniz Zeynep Altınsoy, konuyu Al Ain Türkçe’ye değerlendirdi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, dün yaptığı açıklamada Türkiye'nin düzensiz göçle mücadelede önemli adımlar attığını söyledi. Göreve başladığı 1 Haziran'dan 22 Eylül'e kadar 42 bin 875 düzensiz göçmenin deport edildiğini ve vizesi veya ikamet izni biten 105 bin 488 yabancının ülkeden ayrıldığını belirtti. Ayrıca, Mobil Göç Noktası Uygulaması'nın 1 Ekim'de Bursa, Adana, İzmir ve Ankara'da başlatılacağını ve 1 Aralık'ta tüm Türkiye genelinde uygulanacağını kaydetti. Bakan Yerlikaya, Yunanistan ve Bulgaristan ile sınır güvenliği ve düzensiz göçle mücadele konularında işbirliği yapılacağını da ifade etti. Tüm bunlar Türkiye’nin son dönemde düzensiz göçle ilgili kuralları daha sıkı uyguladığını gösteriyor. Konuyu Göç Uzmanı ve Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Deniz Zeynep Altınsoy'la konuştuk.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın göreve başladığı 1 Haziran'dan 22 Eylül'e kadar 42 bin 875 düzensiz göçmenin deport edilmesi ve 105 bin 488 yabancının ülkeden ayrılması, Türkiye'nin son dönemlerdeki düzensiz göçle mücadeledeki etkinliğini nasıl yansıtmaktadır?
2011 yılında Suriye’den kitlesel bir göç başlamıştı. 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu 2013 yılında çıkarılmıştı. Bu kanun çıkarılıren milletlerarası mevzuat ve AB mevzuatı ile Türkiye’nin kendi özel şartları dikkate alınmıştı. 1951 sayılı mültecilerin hukuki statüsüne dair Cenevre Sözleşmesi’nde bir mültecilik tanımı yapılmıştı. Bu tanıma Türkiye’nin maruz kaldığı göç uyuyordu. Aynı zamanda Cenevre Sözleşmesi’ne Türkiye’nin koyduğu bir çekince vardı. Türkiye, Güneydoğu ve Doğu sınırından mültecilik talebinde bulunan hiçbir ülke vatandaşına mülteci statüsü vermeyeceğini beyan etmişti. Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununda da aynı çekince vardı.
Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nda ve 1951 Cenevre Sözleşmesi’nde geri göndermeme ilkesi de vardı. Bu geri göndermeme ilkesi, AB tarafından biraz suistimal ediliyordu. Türkiye son dönemde bir yabancının ülkeden çıkarılması için öngörülen şartları daha sıkı uygulamaya başladı. Kanunda yer alan, sınır dışı edilme şartlarını düzenleyen 54’e 1. maddenin son dönemde daha çok işletilmeye başladığını söyleyebiliriz.
Bu madde özellikle AB’nin baskısı ve geri kabul anlaşması nedeniyle bugüne kadar çok etkin uygulanmamıştı. Ama şimdi daha sıkı şekilde uygulanıyor. Türkiye son döneme kadar göçmenlerle ilgili üzerine düşenleri fazlasıyla yaptı. Ama artık kendi vatandaşlarının tepkisi söz konusu. Bunun önüne geçilebilmesi ve kamu güvenliği adına tedbirler sıkılaştırıldı ve uygulama daha etkin hale getirildi diyebiliriz.
Mobil Göç Noktası Uygulaması'nın 1 Ekim'de Bursa, Adana, İzmir ve Ankara'da başlatılması ve 1 Aralık'ta tüm Türkiye'de genişletilmesi, düzensiz göçle mücadelede ne tür etkinlikler ve sonuçlar getirebilir?
Bu uygulama düzensiz göçmenlerle alakalı tam kontrolü sağlamaya yönelik. Etkin olarak uygulandığı sürece doğru ve iyi sonuçlar alınabilir. Bu kamu güvenliği ve ülke sınırlarının güvenliği açısından kıymetli bir uygulama...
Sayın Bakanın işaret ettiği nokta maçlarda dahi bu mobil göç birimlerinin hareketli olacağı ve kontroller yapacağı yönünde. Bu gerçekten önemli. Netice itibariyle insan yaşamın her yerinde. Attıkları her adımın güvenlik ekseninde kontrol edilmesi gerekiyor.
Bu mobil uygulama, oturum izninin, pasaportların, yerleşim izinlerinin kontrolü açısından önemli. Göçmenlerin, kanunu çerçevenin dışında, gereğinden fazla serbest hareket etmeleri kamu güvenliği açısından risk teşkil ediyor. Dolayısıyla bu mobil uygulama risklerin büyük kısmını ortadan kaldıracaktır.
Bu insan haklarını engelleyecek düzeyde bir uygulama değil. Tamamen mevcut kuralların uygulanmasına yönelik... Türkiye bir hukuk devleti. Tamamen hukukun içinde olan bir uygulama.
Mobil Göç Noktası Uygulaması nedir ve nasıl hizmet veriyor?
Oluşturulacak mobil göç noktalarında göçmenlere yönelik denetimler yapılacak. Kimlik kontrolü, pasaport kontrolü, ikamet izni kontrolü, suça karışıp karışmadığı gözden geçirilecek.
Pasaportunun süresi dolan, ikamet izni dışında bir yerde bulunan, suça karıştığı tespit edilen kişiler bu noktalarda tespit edilebilecek.
Aynı zamanda ilgili kanunda yer alan düzenlemelere uymayan bir durumunun olup olmadığı belirlenecek.
Kurallara uymadığı belirlenen kişiler tespit edildiğinde göç idarelerine bildirilecek. Ardından kanunda bu uygunsuzluğun gereği neyse o yapılacak. Mesela ikamet izni dışında bir yerde bulunana gereken yapılacak.
Suça karışan varsa önce adli makamlara gönderilip gereği yapılacak. Ardından da sınır dışı etme uygulaması gündeme gelecek.
Mobil göç noktalarıyla göç idaresi ve adli makamlar eş güdüm içinde çalışacak. Uygulama aslında sokakta, bir başka deyişle hayatın her alanında düzensiz göçmenlere yönelik denetimlerin sıkılaştırılması anlamına geliyor. Göçmenlerin kurallara uygun hareket etmesini sağlama amacını taşıyor.