Türkiye’den Rumlara Sert AB Tepkisi: “Samimi Değiller”
Türkiye'nin AB Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Brüksel’de yaptığı konuşmada Rum yönetiminin AB içindeki tutumunu eleştirerek “Asıl niyetleri dar görüşlü, aşırı milliyetçi, maksimalist tutumlarını dayatmak” dedi.
Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Rum yönetiminin AB’deki tavrına ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Kaymakcı, “Rumların ilişkileri iyileştirme konusunda samimi olduklarını düşünmüyorum. Asıl niyetleri dar görüşlü, aşırı milliyetçi, maksimalist tutumlarını dayatmak.” ifadelerini kullandı.
Büyükelçi Kaymakcı, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve European Business Summit (EBS) işbirliğinde Brüksel’de düzenlenen AB-Türkiye İş Zirvesinde yaptığı konuşmada, “AB-Türkiye ilişkilerinin geleceği” başlığını değerlendirdi.
“AB, Ulusal Çizgileri Avrupa Çıkarlarının Önüne Koyuyor”
Brüksel’de 25 yıl önce görev yaptığını hatırlatan Kaymakcı, o dönemde AB adına hareket eden bir Avrupa Birliği gördüğünü ancak bugün bazı üye ülkelerin ulusal çıkarlarını öne çıkardığını vurguladı.
Kaymakcı, “Gün boyunca hem AB hem de Türkiye iş dünyasından, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ve genişletilmesinin birçok nedenden dolayı zorunlu olduğuna dair çok sağlam argümanlar işittik.” dedi.
Dünyada bağlantı, ticaret, e-ticaret ve hizmetler gibi alanların ciddi şekilde değiştiğini belirten Kaymakcı, Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin artık kaçınılmaz olduğunu ifade etti.
“Rumlar Veto Haklarını Kötüye Kullandı”
Kaymakcı, AB tarafının Gümrük Birliği modernizasyonunun ilerlememesi için üç gerekçe sunduğunu aktararak şunları söyledi:
“Üst düzey ticaret diyaloğu ve Gümrük Birliği Ortak Komitesi sayesinde ticari sıkıntıların bazılarını ortadan kaldırdık. AB'nin kullandığı ikinci gerekçe ise Rusya'ya uyguladığı yaptırımlar. AB, Türkiye'nin yaptırımların çevresinden dolaşmadığından emin olmak istiyor.”
Türkiye’nin bu konuda gerekli önlemleri aldığını söyleyen Kaymakcı, üçüncü gerekçenin ise somut bir sebep olmadığını belirtti.
“Kıbrıs meselesi bir koşul değildi ancak Rumlar veto haklarını kötüye kullandı ve şimdi bunu bir koşul olarak öne sürüyorlar.”
Kaymakcı, Rusya-Ukrayna Savaşı, Gazze’deki çatışmalar ve Kafkasya’daki gelişmelere rağmen Rumların, Türkiye Dışişleri Bakanı’nın AB Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantısı'na katılımını engellediğini hatırlattı.
“Rumların ilişkileri iyileştirme konusunda samimi olduklarını düşünmüyorum. Asıl niyetleri dar görüşlü, aşırı milliyetçi, maksimalist tutumlarını dayatmak.”
SAFE için Veto Girişimi: “Bu, AB İçin Yanlış Mesaj”
Türkiye'nin bugüne kadar AB'nin 19 ortak güvenlik ve savunma politikası misyonuna katkıda bulunduğunu hatırlatan Kaymakcı, Pesco'nun askeri hareketlilik projesi ve Avrupa Savunma Ajansına ortak üyeliğin Rumlar tarafından engellendiğini söyledi.
Kaymakcı’nın ifadeleri şöyle devam etti:
“Şimdi de Avrupa Güvenlik Eylem Planı (SAFE) var. Kıbrıslı Rumlar, Türkiye'nin SAFE'e tam katılımını veto etmekten bahsediyor. Türkiye'nin SAFE içinde olması AB'nin büyük çıkarına olur. SAFE'e Norveç, Lihtenştayn, Ukrayna'yı dahil edip Türkiye'yi en başından dahil etmemek doğru bir mesaj değil.”
Türkiye'nin hızlı ve makul maliyetlerle savunma üretimi yapabileceğini vurgulayan Kaymakcı, Türkiye’nin hem Avrupa hem de NATO için doğal bir güvenlik ortağı olduğunu belirtti.
“Türkiye'nin SAFE programına doğal olarak dahil olması gerektiğini düşünüyoruz.”