Türkiye çelik üretiminde dünya ikincisi oldu
Türk çelik sektörü üretimde rekor artış yakaladı. Türkiye çelik ihracatında Avrupa’da güçlü ivme yakaladı.

Türkiye, 2024’te çelik üretimini yüzde 9,5 artırarak küresel sıralamada en hızlı büyüyen ikinci ülke oldu. İhracatta Avrupa pazarında büyük artış sağlandı.
KPMG Türkiye’nin yayımladığı “Çelik Sektörel Bakış – 2025” raporuna göre, 2024 yılında dünya genelinde ham çelik üretimi yüzde 0,4 gerileyerek 1,9 milyar ton seviyesine düştü. Bu düşüşte küresel ekonomik belirsizlikler ve Çin’de iç talebin zayıflaması etkili oldu.
Türkiye ise küresel gerilemeye rağmen üretimde güçlü bir performans sergiledi. Ham çelik üretimi yüzde 9,5 artışla 36,9 milyon tona yükseldi. Bu artış, Türkiye’yi üretimini en çok artıran ikinci ülke konumuna taşırken, küresel sıralamada sekizinci, Avrupa’da ise ikinci büyük üretici pozisyonunu korumasını sağladı.
İhracatta Avrupa pazarında güçlü artış
Rapora göre Türkiye’nin toplam çelik ihracatı 2024 yılında yüzde 27,6 artarak 13,4 milyon tona ulaştı. En dikkat çekici artış Avrupa Birliği pazarında yaşandı. Bu bölgeye yapılan çelik ihracatı yüzde 76 yükselerek 3,8 milyon tona çıktı.
Sektör, 2021’de ulaşılan 40,4 milyon tonluk rekorun ardından yaşanan daralmayı 2024’te önemli ölçüde telafi etti. KPMG, bu yılı Türk çelik sektörü için bir “geri dönüş” dönemi olarak nitelendirdi.
Deprem sonrası iç talep üretimi destekledi
Üretimdeki artışın arkasında iki ana neden öne çıktı. İlki, deprem sonrası yeniden inşa faaliyetlerinin hızlanmasıyla inşaat çeliğine olan iç talebin güçlü seyretmesi oldu. İkinci neden ise, küresel piyasalarda 2022–2023 döneminde yaşanan daralmanın ardından özellikle Avrupa pazarında Türk çeliğine yönelik talebin yeniden canlanmasıydı.
Yapısal tehditlere karşı hazırlık uyarısı
KPMG Türkiye Metal ve Maden Sektör Lideri Burak Yıldırım, 2024’ün küresel çelik piyasasında rekabetin yoğunlaştığı bir yıl olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Türk çelik sektörü hem iç hem de dış pazarlarda pek çok zorlukla mücadele etti. Buna rağmen üretim ve ihracatta yeniden ivme kazanıldı. Ancak bu ivmenin devamı için sektörün yalnızca mevcut dalgalanmalara değil, uzun vadeli yapısal tehditlere de karşı hazırlıklı olması gerekiyor.”