Türkiye BRICS’e üye olur mu, olursa ne kazanır? / Al Ain Türkçe Özel
Türkiye’nin BRICS’e üyeliği tartışılıyor. Peki Türkiye BRICS’e üye olur mu? Türkiye BRICS’e üye olursa ne kazanır? Uluslararası İlişkiler Uzmanı Kadir Ertaç Çelik, Al Ain Türkçe’ye değerlendirdi.
Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika... Bu ülkelerin oluşturduğu ve ülkelerin baş harflerinin birleşmesiyle BRICS adını alan birlik... Türkiye’nin BRICS’e olası üyeliği, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Çin ziyaretinde gündeme gelmişti. Fidan, Türkiye'nin BRICS gibi farklı platformlarda çeşitli ortaklarla yeni işbirliği fırsatlarını aramaya devam ettiğini söylemiş ve yarın Rusya’da yapılacak BRICS+ toplantısına memnuniyetle katılacağını dile getirmişti. Fidan bugün de o toplantı için Rusya’ya gitti. Bu gelişmelerin ardından bir NATO üyesi olan Türkiye BRICS’e üye olur mu? Olursa AB ve NATO’dan tepki alır mı? Olası BRICS üyeliği Türkiye’ye ne kazandırır, ne kaybettirir? soruları gündeme geldi. Al Ain Türkçe bu soruları Uluslararası İlişkiler Uzmanı ve Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Kadir Ertaç Çelik’e sordu.
TÜRKİYE’NİN BRİCS ÜYELİĞİNİN ÖNÜNDE HUKUKİ ENGEL VAR MI?
Tartışılan öncelikli konu Türkiye’nin NATO üyesi olması ve Avrupa Birliği ile üyelik müzakerelerinin devam etmesi... NATO’ya üye olan Avrupa Birliği’ne üye olma adına süreci işleten Türkiye’nin başka BRICS’e üye olması mümkün mü? Kadir Ertaç Çelik bu soruya şu cevabı veriyor;
“NATO veya AB üyeliği müzakerelerin devam ediyor olması hukuki açıdan Türkiye’nin BRISC ve benzeri örgütlere üye olmasına engel değil. Ama siyasi açıdan BRICS’e üye olmak Türkiye’nin yeni bir tercihi ortaya koyması anlamına gelir. Bu da siyasi açıdan getiri ve götürüleri beraberinde getirir.
Türkiye’nin dış politikasının birkaç temel prensibi var. Biri denge politikası. Osmanlıdan itibaren Türk dış politikasının genetiğinde bu var. Bu politika doğu-batı dengesi olduğu gibi iki tarafın içindeki dengeleri de içerir. Türkiye’nin denge politikası anlayışı, iki tarafla ilgili dengelerin birbirine karşı revize edilmeden muhafazasını içerir. Türkiye bu dengeyi son dönemde daha da gözetir oldu. Çünkü uluslararası sistemin yapısında değişiklik oldu, soğuk savaş dinamikleri ortadan kalktı. Dünya tek kutuplu dönemi yaşadı sonrasında çok kutupluluk tartışmaları baş gösterdi. Türkiye bu çok kutupluluk kapsamında batı içindeki seçenekler ve başka seçeneklerle ilişki temin edilmesine yönelik politika takip ediyor.
BRICS örgütüyle ilgili açıklama sürpriz değil. Örneklerini daha önce başka örgütler ve oluşumlarda da gördük. Bu çok kutupluluk ve denge politikasının bir sonucu. Şunu vurgulamak gerekir; Türkiye BRICS seçeneğini tartışsa bile bu batıdan vazgeçip doğuyla ilişki tesis edeceği anlamına gelmiyor. Türkiye batıyla ilişkileri sürerken bunu yapmak istiyor. Zaten Türkiye’nin kısa vadede batıdan kopuşu stratejik sebeplerden dolayı çok mümkün değil. BRICS’in içinde yer almak yerine BRICS’le işbirliği Türkiye açısından daha rasyonel görünüyor.
BRICS’in AB’nin alternatifi olduğunu düşünmüyorum. Geleceği konusundaki rüştünü henüz ispatlamış değil. AB rüştünü ispat etti, bir düzen kurdu, bir birlikteliği hayata geçirdi. Ama BRICS kuruluşunu henüz tam olarak tamamlamadı.”
OLASI BRICS ÜYELİĞİ TÜRKİYE’YE NELER KAZANDIRIR?
Türkiye’nin BRICS’e üye olup olmayacağı konusundaki dinamikler bir yana, olası üyeliğin neler getireceği de tartışılıyor. Uluslararası İlişkiler Uzmanı Kadir Ertaç Çelik’e göre, BRICS’e üyelik ekonomik ve siyasi açıdan Türkiye’ye kazanımlar sağlayabilir. Çelik bu kazanımları şöyle anlattı;
“BRICS, dünya nüfusunun yüzde 41’ini temsil eden bir örgüt. Ekonomik anlamda büyüklüğünün 18-20 trilyon dolar olduğu belirtiliyor. Çin ve Hindistan dünya ekonomisinin en önemli aktörleri arasında. Yükselen ekonomilerle birlikte hareket etmek Türkiye’ye ekonomik açıdan yeni kapılar açabilir. Batının ekonomik üstünlüğünün eskiye oranla azaldığını söyleyenler çoğunlukta. Doğu’nun üretim araçları ve sermaye üzerindeki etkisi artıyor. Türkiye buradan kendine alan bularak doğrudan ekonomik anlamda fayda sağlayabilir.
Bu ülkelerle güçlü ilişkiler kurmak, bu ülkelerin hinterlandlarına girmek demek. BRICS üyelerine yakın ülkelerle ilişkileri geliştirmek yeni kapıların açılması demek. Ekonomik açıdan yeni fırsatlar demek.
Bir diğer kazanım, siyasi açıdan Türkiye’nin batıya karşı yeni bir seçeneği, batıya karşı kullanabileceği yeni bir aparatın olmasıdır.”