Türk çiftçileri borç ve aşırı iklim şartlarına karşı savaşıyor
Hükümetin çiftçilerin borçlarını hafifletecek tedbirler almadığı bir dönemde, Türkiye'de yaşanan sert hava koşulları tarımsal verimin düşmesine ve gıda fiyatlarının artmasına neden oluyor.
Türkiye'de son haftalarda yaşanan şiddetli yağışlar, fırtınalar ve yüksek sıcaklıklar tarım sektörünü büyük ölçüde etkiledi. Bazı çiftçiler, normalde ürettikleri miktarın sadece dörtte birini veya yarısını hasat edebileceklerini belirtti.
Türkiye'nin pamuk, zeytin, üzüm ve tütün üretiminin yüzde 35'ini karşılayan Manisa'da iklim değişikliği, kış sıcaklıklarının yükselmesine ve mevsim değişikliğine neden oldu.
Bu ısı stresi potansiyel olarak üzümlerin kalitesini ve verimini düşürür, üzümlerden üretilen şarabın acılaşmasına ve ciddi durumlarda ağacın ölmesine neden olur.
Diğer bir örnekte ise, haziran ayı ortasında yaşanan dolu ve ardından gelen şiddetli yağışlar Kırklareli'nde buğday, arpa, ayçiçeğinin ekildiği tarlalara zarar verdi.
Stratfor Center'ın aktardığına göre Kırklareli Ziraat Odası Başkanı, fırtınalı havanın ildeki 556 bin dönüm tarım arazisinin yaklaşık yüzde 80'ine zarar verdiğini söyledi.
20 Haziran'da, Türkiye'nin güneydoğusunda yer alan Diyarbakır ve Mardin illerinin arasındaki bölgede çıkan yangında 11 kişi hayatını kaybetti. 500’e yakın küçükbaş hayvan da yangında can verdi.
Hükümet, çiftçilere maddi ve manevi destek sağlıyor, ancak şiddetli hava olaylarından kaynaklanan maliyetleri karşılamıyor. 2022 yılında Türkiye'nin tarım sektörü, gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 5,8'ini temsil ederek 34,2 milyar dolarlık rekor ihracat hacmine ulaştı.
Hükümet, ekonomik istikrarı ve gıda güvenliğini artırmak amacıyla tarım sektöründeki iş sayısını artırmaya çalışıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın çiftçileri destekleme bütçesi, yüksek enflasyonun etkileriyle mücadele etmek için 2024 yılında yüzde 44,5 artırılarak 2,9 milyar dolara ulaştı.
Bakanlık, bu fonların çiftçilerin borçlarını azaltacağını umarken, Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin raporuna göre, devlet yardımları ile borçlar arasındaki fark nedeniyle borçlar 2023'te yüzde 80'den fazla arttı. Enflasyonist baskılar nedeniyle birçok Türk çiftçisi 2024'te maliyetlerini karşılamak için hâlâ kredi alıyor.
Bilim adamlarının iklim değişikliğine bağladığı aşırı hava olayları, yüksek sıcaklıklar, kuvvetli rüzgarlar, düzensiz yağışlar ve yıkıcı dolu, Türk çiftçilerinin mahsullerini tehdit ediyor.
Türkiye'nin tarım ihracatı Ocak-Mart 2024 döneminde 9,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,6 artışg örüldü. Sektörün değeri, 2002'de 24,48 milyar dolarken 2022'de 56 milyar doların üzerine çıkarak iki kattan fazla arttı.
Mayıs 2024'te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çiftçilere yönelik faiz indirimleri ve ekipman ile hayvancılık kredi limitinin artırılması gibi mali teşviklerin yer aldığı, 20 bin kişiye istihdam sağlayacak bir projeyi açıkladı.
Türkiye Meteoroloji Genel Müdürlüğü, 2023 yılında 1.475 aşırı hava olayı yaşandığını bildirdi. Bu, 2022'deki 1.030 ve 2021'deki 1.024 olayla kıyaslandığında rekor düzeyde bir artıştır. Türk hükümeti, son altı yılda aşırı hava olaylarında artış olduğunu bildirdi.
Çiftçi ve ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili Orhan Sarıbal, "2004 yılında tarım, ormancılık ve hayvancılıkta kullanılan krediler, devlet yardımının 1,7 katıydı. Krediler 2023 yılında bu rakamın 9,6 katına ulaştı." dedi. Türkiye'de tarımsal motorin fiyatları 2023'te yüzde 76, gübre maliyeti ise yüzde 25 arttı.
Düzenlemelerin ve teşviklerin eksikliği, hükümeti çiftçilerin borçlarını hafifletmek için harekete geçmeye zorlamıyor. Ancak artan aşırı hava olayları, hükümetin tutumunu değiştirebilir.
Tarımsal mahsullerin zayıf olması, kısa vadede tahıl ve sebze gibi yerel gıda maliyetlerinde artışa ve 2024 hasat sezonunda etkilenen bölgelerdeki çiftçilerin gelirinde azalmaya neden olacak. Bu durum tarım örgütlerini zorlayacak. Tarım ve üretici birlikleri, etkilenen bölgelerin “afet bölgesi” ilan edilmesi, çiftçilerin borçlarının yeniden yapılandırılması ve yetersiz hasattan kaynaklanan ekonomik baskıların hafifletilmesi için Türk hükümetine baskı yapıyor.