Tunus'ta Parlamento seçimleri yurtdışında başladı
Tunus’ta Parlamento seçimleri bugün başladı. Parlamento seçimi için yurt dışında Tunuslu seçmenler oy kullanmaya başladı.
Yurtdışında yaşayan Tunuslu vatandaşlar 3 gün boyunca, 25 Temmuz 2021'de Müslüman Kardeşler parlamentosunun dağılmasından bu yana, ülkedeki ilk seçimde parlamento temsilcilerini seçmek için oy kullanacak.
Cumhurbaşkanı Kays Said tarafından 25 Temmuz 2021 tarihinde alınan istisnai tedbirler çerçevesinde parlamentonun çalışmaları askıya alınmış, 17 Aralık 2022'de erken genel seçime kadar Meclis’in kapalı kalacağı belirtilmişti. Yurt dışında seçimlerin başlamasıyla birlikte Tunus, “yeniden Cumhuriyet”e kavuşmak için son adımını atıyor.
Oy kullanma işleminin başlamasıyla birlikte, Tunus’ta İhvan hareketinin yeniden iktidara gelme ve boykot ilan ettikleri bu seçim sürecini engelleme adına sokağa dökülme girişimleri de sonuçsuz kalmış oldu.
Tunus Seçim Kurumu başkanı Faruk Buaskar, Al-Ain News'e daha önce yaptığı açıklamada, yurtdışı seçim çevrelerinin Fransa ve İtalya ile sınırlı olduğuna dikkat çekerek, bu sefer ki oylamanın her zamanki gibi listeler üzerinden değil, kişiler üzerinden yapılacağını belirtti.
OY KULLANMAYA ÇAĞRI
Tunus Devlet Başkanı Kays Said'i destekleyen "25 Temmuz Hareketi"nin liderlerinden Hatem Al-Yahyavi, milletvekili seçimlerinin "Tunus vatandaşının vatanseverliği için bir sınav" olacağını düşündüğünü söyledi.
Al-Ain News ile yaptığı röportajda Al-Yahyavi, bu seçimlerde oluşturulacak parlamentonun, bazılarının savunduğunun aksine, yetkin olacağına işaret ederek, Tunusluları seçim yarışına katılmaya çağırdı.
BİNDEN FAZLA ADAY YARIŞIYOR
Temsilciler Meclisi'nde 161 sandalye için 120'si kadın olmak üzere 161 seçim bölgesinde 1058 aday yarışıyor.
Uzmanlar, bu seçimleri diğerlerinden ayıran en önemli özelliğin, katılanların çoğunun bağımsız aday olması olduğunu söylüyor.
Cumartesi günü, Tunuslular parlamento seçimlerinde oylarını kullanarak, Nahda hareketinin sona erdiğini resmi olarak ilan etmeye hazırlanıyor. Müslüman Kardeşler’in en önde gelen liderleri, ülkeyi ekonomik, güvenlik ve siyasi alanlarda yok etmekle suçlanıyor.