TÜİK raporu Türkiye'nin demografik yapısının değiştiğini gösterdi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ülkenin demografik yapısındaki değişimi gözler önüne serdi. İlk kez yayımlanan "Dönemlik Nüfus İstatistikleri"ne göre, Türkiye'de 65 yaş ve üzeri nüfus bir yılda 520 bin kişi artarak 9 milyon 437 bine ulaştı.
TÜİK'in yeni raporu, Türkiye'nin hızla yaşlanan bir toplum olma yolunda ilerlediğini gösteriyor. 65 yaş ve üzeri nüfus, son bir yılda 520 bin kişi artarak 9 milyon 437 bin kişiye ulaştı. Bu artışla birlikte, yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı da yüzde 10,4'ten yüzde 11'e çıktı. Bu durum, uzmanları geleceğe yönelik hazırlık yapılması konusunda uyarıyor.
Çocuk nüfusunda düşüş, yaşlı nüfusta artış
Profesör İsmail Tufan, "101 milyonluk bir Türkiye'de 60 yaş üstü 30 milyon vatandaşımız olacak. Şimdiden buna hazırlık yapmamız lazım" diyerek konunun önemini vurguluyor.
Bu eğilimin tam tersine, çocuk nüfusu oranında ise dikkat çekici bir gerileme yaşandı. 0-14 yaş grubundaki çocuk sayısı bir yılda 428 bin azalarak 17 milyon 705 bine düştü. Özellikle 0-4 yaş grubundaki nüfusun 4 milyon 945 bine inmesi, Cumhuriyet tarihinin en düşük seviyelerinden biri olarak kayıtlara geçti.
Kadınlar daha uzun yaşıyor
Rapordaki bir diğer önemli bulgu ise, yaşlı nüfusta kadınların sayısının erkeklere kıyasla belirgin şekilde fazla olması. 2025 verilerine göre, 65 yaş üstü erkek nüfusu 4 milyon 220 bin iken, kadın nüfusu 5 milyon 217 bin olarak kaydedildi. Bu fark, yaş ilerledikçe daha da açılıyor; 90 yaş ve üzeri nüfusta 76 bin 841 erkeğe karşılık, 174 bin 340 kadın bulunuyor.
2080'de her dört kişiden biri 65'in üstünde olacak
Rapora göre, 15-64 yaş aralığındaki "çalışma çağındaki" nüfusun oranı ise yüzde 68,4 seviyesinde sabit kaldı. Ancak yapılan projeksiyonlar, Türkiye'nin demografik yapısının gelecekte daha da köklü bir değişim yaşayacağını gösteriyor. Tahminlere göre, 2080 yılına gelindiğinde Türkiye nüfusunun yüzde 25'i 65 yaş ve üzerinde olacak. Bu da, her dört kişiden birinin yaşlı olacağı anlamına geliyor. Bu durum, sağlık, sosyal güvenlik ve işgücü piyasası gibi birçok alanda yeni politikaların geliştirilmesini zorunlu kılıyor.