AKP rejiminin hakimleri lanetle anılacak!
1940’LARDA OLSAYDIK, FİŞLENENLER İDAM EDİLİRDİ
KHK’lı eski Cumhuriyet Savcısı Dr. Hasan Dursun, AKP rejiminin hukuku ayaklar altına alan hakim ve savcılarına çok önemli bir uyarıda bulundu. Hitler’in hakimini hatırlatan Dursun, “Bugün Freisler, kendi halkı dahil, insanlık tarafından lanetlenmektedir. 2020 Türkiye’sinde, Reis Rejimi’nin muhaliflerini yok etmeyi kendilerine dini ve/ya milli bir görev bilen Başsavcılar, SCH Hakimleri ve Ağır Ceza Mahkemesi Başkanları ile Yüksek Yargı üyelerinin Roland Freisler’in mirasçıları olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.” ifadelerini kullandı.
TR724 sitesinin haberine göre, Hasan Dursun, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar şöyle: “Hitler Almanyası’nın Halk Adalet Divanı (günümüz özel yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri benzeri) tarafından verilen bazı idam kararları, bizleri daha kötü günlerin beklediğinin habercisi gibi. Okuyun ve yaşadığınıza şükredin!!!
İşte bazı örnekler:
1-Margot von Schade: Führer’i aşağıladığı, rejimin düşmanlaştırdığı veya suçladığı bazı kişileri övdüğü, Ruslarla siyasi sohbet ettiği iddia edilir: CEZASI İDAM.
2- Dietrich Tembergen: halkın devrim yapması gerektiğinden bahsettiği iddia edilir: CEZASI İDAM,
3- Wilhelm Alich: Mussolini’ni gibi Hitler’in de devrilmesinden ve hatta kurşuna dizilmesi gerektiğinden bahsettiği iddia edilir: CEZASI İDAM
4- Bernhard Firsching: berber dükkanına gelen müşterilere bölücü kışkırtmalar yaptığı iddia edilir: CEZASI İDAM,
5- Georg Jurkowski: Danzig’de sokak ortasında bölücü ifadelerle Führer’in sonunun da tıpkı Mussolini gibi olacağını ve kendisinin Ocak ayını göremeyeceğini söylediği iddia edilir: CEZASI İDAM,
Bu ve benzeri onlarca idam cezası kararını veren hakim Roland Freisler’dir.
Roland Freisler tavizsiz bir Hitler hayranı ve Nazi ideolojisi savunucusudur.
Yargılamalar sırasında sanıklara bağırması, onlara propaganda yapması, savunmalarını kısıtlaması ve sert tavırlarıyla ünlüdür. Yargılama yaptığı esnada çalışmış olduğu mahkeme binasının hava bombardımanı sırasında isabet alması neticesinde yıkıntılar altında kalarak 1945’de vefat etmiştir.
Bugün Freisler, kendi halkı dahil, insanlık tarafından lanetlenmektedir. 2020 Türkiye’sinde, Reis Rejimi’nin muhaliflerini yok etmeyi kendilerine dini ve/ya milli bir görev bilen Başsavcılar, SCH Hakimleri ve Ağır Ceza Mahkemesi Başkanları ile Yüksek Yargı üyelerinin Roland Freisler’in mirasçıları olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Emin olun, Türk halkına karşı kurgulanan bu tuzak, 15 Temmuz 2016’da değil de, 1940’lı yıllarda sergilenmiş olsaydı, fişlenen kişiler cezaevlerine değil, kurgu mahkemeler aracılığıyla ölüme gönderilecekti. Buna hizmet etmeye gönüllü o kadar çok YERLİ VE MİLLİ hakim var ki.”