Tahılda alternatif rotalar işler mi, Türkiye’nin tavrı ne olacak? Al Ain Türkçe Özel
Tahıl Koridoru anlaşması askıya alındı. Ukrayna ve Rusya alternatif rotayı görüşüyor. Bu rotalar işler mi, gıda krizinin önlenmesi için neler yapılmalı? Al Ain Türkçe konuyu uzmanlarına sordu...
Rusya'nın Tahıl Koridoru Anlaşmasını askıya alması sorasında Avrupa'da Karadeniz'e alternatif arayışları hızlandı. Ancak alternatif rotalar önünde önemli pürüzler bulunuyor. Bu konuda Türkiye ve Birleşmiş Milletler’in tavrı büyük önem taşıyor. Zira iki ülke arasında ortak bir yol bulunmazsa, tahıl sevkiyatı bir an önce başlamazsa Dünya yeni bir gıda kriziyle karşı karşıya kalabilir.
Al Ain Türkçe, konuyu Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Levent Ersin Orallı ve Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Anıl Çağlar Erkan’la konuştu. İki isme herkesin cevabını merak ettiği soruları sordu.
Rusya'nın Tahıl Koridoru Anlaşmasını askıya alması ve Karadeniz'i kontrollerle engellemesi sonucunda alternatif rota fikri karşılık bulur mu?
Doç. Dr. Leven Ersin Orallı: Rusya’nın Tahıl Anlaşması’ndan çekilmesiyle Karadeniz güvenli bir rota olmaktan çıktı. Ukrayna limanları artık ateş hattında. Hinterlandı itibariyle o limanlara çıkan yollar da hedef haline geldi. Alternatif yollar da her an Rusya tarafından vurulma riskiyle karşı karşıya. Aslında Polonya üzerinden bir alternatif oluşturuldu. Ancak Avrupa’daki fiyatları etkilediği için bölgedeki üreticiler tarafından tepkiyle karşılandığı için AB açısından büyük sorun ortaya çıktı. Kısacası hiçbir alternatif rota Karadeniz’e karşı öne çıkacak mahiyette değil.
Dr. Anıl Çağlar Erkan: Aslında tahıl koridorunda iki farklı anlaşma var. Biri Ukrayna Türkiye ve BM arasında. Diğeri de Rusya-BM-Türkiye arasında. Anlaşmalar Ukrayna tahılının taşınmasını içeriyordu. Fakat Rusya tahıl ihracatı yapamıyordu. Uluslararası yaptırımlar bunu engelliyordu. Amonyak ihracatı da saldırı nedeniyle işlemiyordu. Rus gemileri Akdeniz limanlarına giremiyor ve swift sistemine dahil olmadıkları için ödeme sıkıntı yaşanıyordu. Rusya’nın böyle bir yıl anlaşmaya sadık kalması aslında Putin için beklenmeyen bir durumdu. Bu sabır Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la olan şahsi ilişkilerine dayanıyordu.
Son dönemde Ukrayna çok tehlikeli adımlar atıyor. Tuna nehri rotasını kullanıyor. Bu adım donmuş çatışma bölgelerindeki çatışmayı yeniden alevlendirebilir. Bunun dışında da Türkiye’yi tahıl koridorunun içine tekrar çekmek istiyor. Ancak Türkiye tek taraflı bir adım atmak istemiyor.
Rusya tarafının da alternatif rota belirleme çabası var. Ancak Rus gemilerinin limanlara giriş ve ödeme problemleri düşünüldüğünde bu planların zorluğu görülüyor.
Alternatif rotalara baktığımızda Karadeniz’in kullanılması zorunlu görünüyor. Çünkü karayolu bu sevkiyatları geciktirir ve miktarı düşürür. Ayrıca kara yollarının geçtiği ülkeler de devreye girecek.
Avrupa ya da BM, alternatif güzergahlardan taşımaya garanti vermiyor. Bunu taşıyacak araçlara sigorta yapılacak şirket bile bulunamıyor.
Şunu da gözardı etmemek lazım: Ukrayna’dan çıkan tahıllar Avrupa’ya gidiyor. Rusya bundan şikayetçi. Ukrayna bu sevkiyattan savaş boyunca 700 milyon dolar kazandı. Rusya’nın Ukrayna’nın oluşturacağı bir alternatife rıza göstermesi hayal olur. Son saldırılar da bunun bir sonucu olarak görüyoruz.
Rusya’nın buradaki talepleri dikkate alınmalı. Çünkü anlaşmanın şartları adil değil. Hepimiz biliyoruz ki bu tahıl zengin ülkelere gidiyor, Afrika’da milyonlarca insan açlıkla pençeleşiyor.
Alternatif rotaların gıda fiyatlarına etkisi ne düzeyde olur?
Doç. Dr. Levent Ersin Orallı: Alternatif rotalar Tahıl Koridoru kadar güçlü bir alternatif olmaktan uzak. Gemilerle yapılan taşımacılığın yerini hiçbir zaman tutmaz. AB ortak bir karar almazsa, Rusya ve Ukrayna ortak bir paydada buluşturulamazsa gıda fiyatlarının yükselmesi kaçınılmaz hale gelecektir. Bu da özellikle Afrika ve Güney Doğu Asya açısından çok büyük açlık krizlerini beraberinde getirebilecektir.
Dr. Anıl Çağlar Erkan: Alternatif rotaların uygulanması oldukça zor görünüyor ama yine de gerçekleşirse fiyatlar artacaktır. Rusya’nın çekilme açıklaması bile fiyatları yüzde 6 artırdı. Alternatif yollarda bir tedarik ve süreklilik sıkıntısı yaşanacağı açık... Buna İklim krizi vs. diğer zorluklar da eklenince, fiyatların daha da artması kaçınılmaz olacaktır.
Bir de işin manipülasyon boyutu var bunu da unutmamak lazım. Gıda kriziyle karşılaşacağını düşünen bir Batı; Afrika ülkelerini dikkate almaz. Bu ülkeler çıkarları için kendi halkının taleplerini görmezden geliyorlar. Bunu defalarca gördük.
Gıda fiyatlarının artması sadece ekonomik değil sosyal sorunlar da ortaya çıkaracaktır. Avrupa’da gıdaya bağlı isyanlar bile yaşanabilir.
Dünya gıda üzerinden parçalanma riskiyle karşı karşıya. Bu bölünme yaşanmadan çözüm bulunması gerekiyor.
Çok basit bir anlaşma temeli oluşturulabilecekken büyük bir krize dönüşebilir. Gıda temelli bir çatışma riski de ortaya çıkabilir. Bir güvenlik kriziyle karşılaşılabilir.
Lukaşenko’nun Wagner askerlerinin Batı’ya yürüme açıklaması da dikkatlerden kaçmamalı. Bu bile güvenlik tehdidini ortaya koyuyor. Bunun temelinde Ukrayna-Rusya savaşı yok. Bir gıda riski söz konusu olduğunda tüm bunlar gündeme gelecektir.
Türkiye alternatif rota fikrine siyasi olarak nasıl bir yaklaşım sergiler?
Doç. Dr. Levent Ersin Orallı: Alternatif rotalara Türkiye’nin garantör olması ağır riskleri beraberinde getirir. Çünkü olası fikirlerin tamamı bir garantör çatısını gerektiriyor ki savaş tehdidinden uzak olsun... Tahıl taşıyacak her türlü aracın bir devlet tarafından sorumluluğu üstlenecekse, güvence altına alınacaksa bu devlet Türkiye olmamalıdır. Sürece bir an önce Birleşmiş Milletler’in dahil olması, uluslar üstü bir koruma mekanizmasının sağlanması, sadece Ukrayna’nın tahılının değil aynı zamanda Rusya’nın tahılının da dahil edilmesi gerekiyor. Sürecine ilişkin bir takım garantilerin doğrudan Birleşmiş Milletler tarafından verilmesi bir zorunluluk. Rusya’nın tahılının, gübresinin, tarımla ilgili makinesinin ve teçhizatının bu garanti ve koridor sürecine dahil olması kaçınılmaz. Yoksa bu koridor kimin garantisinde olursa olsun işlemez.
Dr. Anıl Çağlar Erkan: İki tarafın Türkiye’yi yanına çekip diğer taraftan soyutlama çabası var. Ancak Türkiye bu noktada çok dikkatli davranmalı. Türkiye artık çevresiyle birleştirici bir unsur haline gelme, ilişkileri zedeleyici sorunları bir kenara bırakarak hareket etme prensibini benimsemiş durumda. Düşmanları azaltıp dostları artırma prensibi devrede. Karadeniz’de de Rusya gibi kritik bir aktörü doğrudan doğruya Türkiye karşısına almaz. Rusya’nın tepkisine neden olacak bir harekete girmeyecektir.
Türkiye dünyayı şu an tehdit eden olası gıda krizine karşı mutlaka birleştirici rol oynayacak. Alternatif planların küresel zararlara neden olacağını, daha rasyonel adımlar atılması gerektiğini göstererek kazan-kazan anlayışında bir yapı için çalışacaktır.
Türkiye hiçbir zaman sadece Ukrayna’daki tahılı çekme, ya da onlara garanti verme içine girmeyecektir. BM bile bu garantiyi vermedi. Türkiye en rasyonel adımı atma çabasında olacaktır. İki ülke orta noktada bir yere getirilecektir. Türkiye bu noktada yeniden küresel bir merkez haline gelecektir. Çünkü Karadeniz’de bir çatışma Türkiye’nin her türlü zararına olur.
Türkiye Rusya ya da Ukrayna’yı tercih etmeden denge rolünü oynayabilecek bir konumda. Ortak bir anlaşma zeminine doğru tarafları getireceğine inanıyorum. Türkiye bir taraf olmak yerine birleştirici aktör olarak hareket etmek istiyor. İki tarafı birleştiren ortak çıkarlar üzerinden bir çalışma yapıyor.