Suudi Arabistan: ‘İran ile anlaşma tüm meselelerin çözüldüğü anlamına gelmez’
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Riyad ile Tahran arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılmasına yönelik anlaşmanın "tüm meselelerin çözüldüğü anlamına gelmediğini” söyledi.
Suudi Arabistan ve İran, iki ülke arasında 2016'dan beri kopan ilişkileri yeniden başlatma ve karşılıklı olarak Büyükelçilikleri iki ay içinde yeniden açma konusunda anlaşma sağladılar.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, anlaşmanın ilanından sonraki ilk röportajında; iki tarafın anlaşmazlıkları iletişim ve diyalog yoluyla çözme yönündeki ortak arzusunu teyit ettiğini, ancak bunun, iki ülke arasındaki tüm meselelerin çözüldüğü anlamına gelmediğini söyledi.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal, Şarkul Evsat gazetesine yaptığı açıklamada, İranlı mevkidaşı Hüseyin Amir Abdullahian ile yakında görüşmeyi istediğini belirterek, "Önümüzdeki iki ay içinde iki ülke arasındaki diplomatik ilişkileri yeniden başlatmaya hazırlanıyoruz ve gelecekte karşılıklı ziyaretlerde bulunmamız normaldir." dedi.
GERİLİMİ DÜŞÜRME ÇABALARI
Suudi Arabistan Bakanı, söz konusu anlaşmanın, son iki yıldır Irak ve Umman Sultanlığı'nda yapılan birkaç görüşme turundan sonra, Çin'in himayesi ve arabuluculuğunda yapıldığını, ülkesinin bölgesel ve uluslararası güvenlik ve istikrarı teşvik etme konusundaki konum ve sorumluluğunun bilincinde olduğunu, dolayısıyla sükuneti sağlama ve gerilimi düşürme yolunda ilerlediğini belirtti.
Dışişleri Bakanı, Suudi Arabistan’ın, İran ile yeni bir sayfa açmayı, güvenlik ve istikrarın sağlamlaştırılmasına, bir bütün olarak bölgede kalkınma ve refahın ilerlemesine olumlu yansıyacak iş birliğini artırmayı umduğunu vurguladı.
Prens Faysal bin Ferhan, bu yeni sayfanın açılması için en önemli şartın; iki tarafın, üzerinde mutabık kaldığı hususlara ve Suudi Arabistan-İran-Çin üçlü bildirisinin içeriğinde yer alan meselelere uymak olduğunu vurguladı.
İki ülkenin ve bölge çıkarlarının, iş birliği ve ortak koordinasyon yollarını harekete geçirmek ve hegemonik düşüncelerden ziyade, kalkınma önceliklerine odaklanmak olduğuna işaret eden Bakan, İran'ın da aynı amaç ve arzuları paylaşacağına dair umutlarını dile getirdi.
SUUDİ ARABİSTAN’IN ENDİŞESİ
İran'ın nükleer kapasitesini geliştirmeye devam etmesi konusunda Dışişleri Bakanı Faysal, bu konunun ülkesini endişelendirdiğini söyleyerek, Körfez bölgesi ve Orta Doğu'nun kitle imha silahlarından arındırılması gerektiği çağrısını yineledi.
İran'ı, nükleer taahhütlerini yerine getirmeye ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile iş birliğini yoğunlaştırmaya çağrıda bulunan Bakan, Riyad'ın bunu sağlamak için müttefikleri ve dostlarıyla çalışmaya devam edeceğini kaydetti.
Çin'in Suudi Arabistan-İran ilişkileri hattına girmesinin gerekçelerine ilişkin olarak Bin Ferhan, Suudi Arabistan'ın, dost Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in ortaya koyduğu girişimi memnuniyetle karşıladığını, iki yıl önce İran tarafıyla gerçekleşen müzakerelerin bir uzantısı ve devamı olarak söz konusu girişimle etkileşime geçtiğini söyledi.
Dışişleri Bakanı, Çin'in, iki tarafla olumlu ilişkilere sahip olduğunu, bu durumun da görüşleri yakınlaştırmaya ve Suudi Arabistan’ın meşru kaygılarını açıklamaya katkıda bulunduğuna işaret ederek Çin'in arabuluculuk yaptığı anlaşmanın, bölgede bir arada yaşamaya, ortak güvenlik ve ülkeler arasındaki iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesine katkıda bulunacağını umduğunu ifade etti.