Kassargian: Geri dönüş için Türkiye-Suriye ortaklığının genişlemesi gerek! Al Ain Türkçe Özel
Seçimlerin ardından olası bir Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı durumunda, Suriyeli’lerin ülkelerine dönüşüne ilişkin vaatleri, Suriyeli gazeteci Sarkis Kassargian ile konuştuk.
2011’de başlayan Suriye savaşı, milyonlarca insanın ülkelerini terk etmek zorunda kalmasına da yol açtı. Bu büyük dram esnasında, Türkiye Suriyeli’ler Avrupa’ya geçiş umudu da oldu. Ancak, Avrupa Birliği ile Türkiye arasında imzalanan anlaşmalar çerçevesinde, Türkiye’de kalmak zorunluluğu doğan Suriyeliler ülke içerisinde de büyük tartışmalara sebep oldu. Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, olası zaferleri durumunda 2 yıl içerisinde Suriyeli’lerin gönüllü geri dönüşlerini sağlayacağını vaat ediyor. Bu durumun ne kadar gerçekçi olduğunu Türkiye haberleri ile her iki ülkeyi de yakından izleyen Suriyeli gazeteci Sarkis Kassargian Al Ain Türkçe’ye değerlendirdi.
“SORUN İHVANCI HEVESLERLE”
Kassargian, “Seçimleri Millet İttifakı’nın kazanması, Suriye’nin tercih ettiği ihtimal.” derken, Şam’ın bu tercihinin ardında, “Suriye yönetimi, savaşın başlamasından bu yana sorunun iki ülke halkları arasında değil, iki yönetim arasında olduğunu, AK Parti yönetiminin İhvancı hevesleri sebebi ile ilişkilerin bozulduğu” kanaati olduğunu belirtti.
Kılıçdaroğlu’nun kazanması durumunda, Şam’da İhvancı heveslerin geride kalacağı ve ilişkilerin toparlanması anlamında daha ileri adımların atılabileceği yönünde bir kanaat hakim olduğunu söyleyen Kassargian, “tek şerh Ahmet Davutoğlu’nun varlığından kaynaklı, yani Davutoğlu, AK Parti’nin İhvancı hayallerinin ortağı da.” diyor. Ancak bunun çok büyük bir sorun olacağını düşünmediğini de belirten Kassargian, gerekçesini de Davutoğlu’nun, “Millet İttifakı’nın küçük ve belirleyici olmayan ortağı olması, bu anlamda yaratabileceği sıkıntının da büyük boyutlara erişmeyeceği yönünde.” ifadeleri ile açıklıyor.
“KOŞULLAR DA DEĞİŞTİ”
Bölgede koşulların ve dengelerin de değiştiğinin altını çizen Kassargian, “Artık Suriye’ye karşı sert söylem kullanmak o kadar kolay değil. Arap ülkelerinin tamamı, bölge istikrara, normalleşmeye doğru ilerliyor. Türkiye yönetimi, Şam’a yönelik sert söylemler kullanırsa artık sadece karşısında Suriye ve yakın müttefiklerini değil, Suudi Arabistan’dan, Mısır’a uzanan geniş bir hattı bulacak.” diyor. Bölgede bir başka sorunun da geride bırakıldığını belirten Suriyeli gazeteci, “Ayrıca, Suriye sorununun en kritik başlıklarından birisi olan İran-Suudi Arabistan anlaşmazlığı da şu an için giderilmiş durumda.” ifadelerini kullandı.
İDLİB VE ABD VARLIĞI
“Suriyeli’lerin dönüşü için öncelikle İdlib sorununun çözümü gerekli.” diyen Kassargian, burada bulunan El Kaide varlığının tasfiyesinin ardından daha kritik bir sorun ile karşı karşıya kalınacağı kanaatinde: “En büyük başlık ise, geri döneceklerin barınabilecekleri, yaşayabilecekleri bir Suriye’nin doğumu. Bunun için de ABD’ye baskı kurmak ve Sezar yaptırımlarının gevşetilmesini sağlamak gerek.”. ABD’nin Suriye’ye yönelik tutumunda yaşanan değişimleri de anımsatan Suriyeli gazeteci, “Bu, Arap dünyası içerisinde koşulları hazır bir durum. Arap dünyası ABD’nin yaptırımlarına karşı konum alıyor. ABD de söyleminde yumuşamaya gitmek zorunda kalıyor. Ancak Türkiye’nin de bu alanda adım atmalı. Hem Suriye’nin kuzeyindeki ABD varlığının son bulması, hem de yaptırımların kalkması veya zayıflaması için. Suriye’nin kuzeyindeki ABD işgali bir yandan Türkiye’nin de itiraz ettiği bir devletleşme sürecini taşıyor, diğer yandan da Suriye’nin petrol-doğal gaz kaynaklarını ve tarım alanlarını kullanılamaz kılıyor. Suriye’nin iktisadi olarak toparlanması için bu kaynaklar hayati…“ ifadelerini kullandı.