Suriye’den Türkiye’ye yönelen avantajlar ve riskler / Al Ain Türkçe Özel
Suriye’de bundan sonra neler yaşanacağına yönelik ihtimaller Türkiye’ye hem avantajlar hem de riskler getiriyor. Peki bu avantaj ve riskler neler? Hukukçu ve Siyasetçi Mustafa Kemal Çiçek Al Ain Türkçe için değerlendirdi.
Suriye’de yönetim değişikliğinin ardından ülkede toprak bütünlüğünün sağlanıp sağlanmayacağı, her kesimi kapsayan güçlü bir yönetim oluşturulup oluşturulamayacağı merak ediliyor. Bu noktada Suriye’den Türkiye’ye yönelen avantajlar ve riskler var. Hukukçu ve Siyasetçi Mustafa Kemal Çiçek, bu riskler ve avantajları Al Ain Türkçe’ye değerlendirdi.
Mustafa Kemal Çiçek’in Al Ain Türkçe’nin sorularına verdiği cevaplar şöyle;
SURİYE’DE YAŞANANLAR TÜRK SİYASETİNE NASIL YANSIDI?
Suriye’de yaşanan yönetim değişikliğinin Türkiye’deki iç siyasete yansıması nasıl oldu?
“Suriye meselesi Türkiye’nin gündemini 13 yıldır yakinen ilgilendiriyor. Resmi rakamlara göre 3 milyon civarı sığınmacı Türkiye’de. Gayrıresmi rakamın iki katı olduğunu söyleniyor. Bu durum Türkiye’nin sosyal hayatını ve iç dengelerini doğrudan etkileyen bir konuydu. Dolayısıyla siyasetin de ana konuları arasındaydı.
Suriye’de yönetimin hızlı bir süreçle devrilmesi herkes için sürpriz oldu. Çok büyük bir direniş olmadan yönetim değişti. Önce MİT Başkanı’nın gitmesi, aynı araç içinde fotoğraf verilmesi, sonra Dışişleri Bakanı’nın gidişini gördük. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gideceği söylentileri var. Bütün bunlar, ekonomide sıkışan iktidara biraz nefes aldırdı. En azından sahaya ekonomideki durum nedeniyle sıkıntılı çıkan Ak Parti kurmayları, daha rahat çıkar oldu. Ak Parti’ye bir moral sağladı. Ak Parti bir anlamda 31 Mart sonrası kaybettiği moral üstünlüğünü Suriye’deki gelişmeler sayesinde tamamen yeniden kazanmış oldu.”
SURİYE’NİN TÜRKİYE’YE GETİRDİĞİ AVANTAJLAR VE RİSKLER...
Suriye’de bundan sonra yaşanacakların Türkiye’ye etkileri ne olur? Avantajlar ve riskler neler?
“Öncelikle şunu söylemek lazım. İç savaş Suriye’de 1 trilyon dolara yakın bir yıkıma neden oldu. Şimdi bu yeniden imar konusu, Türk reel sektörü için büyük bir potansiyeli beraberinde getiriyor. Hatta altyapının yeniden inşası konusunda fiili adımlar atılmaya başlamış durumda.
Türkiye’nin ikinci önemli kazanımı Suriyeli göçmenlerin dönüşü olacaktır. Bu toplumsal konularda bir rahatlamayı beraberinde getirecektir.
Riskleri ortaya koyacak olursak, en büyük risk Fırat’ın doğu kısmındaki PKK/YPG’nin kontrolündeki bölge. Bu bölge ne olacak? Merkezi yönetime mi bağlanacak yoksa özerk bir bölgeye mi dönüşecek? Suriye’nin su kaynakları, petrol kaynakları verimli toprakları orada. Bu konu oldukça kritik. Orada Türkiye’nin istemediği, özerk bir yapı ortaya çıkarsa Türkiye için hem iç politikada hem de terörle mücadele konusunda büyük bir risk ortaya çıkaracaktır.
İşin daha da kötüye gitmesi ve o bölgeyle merkezi yönetim arasında bir çatışma ortamının ortaya çıkması durumunda, mevcut Suriyelilerin dönüşünü bekleyen Türkiye, daha da büyük bir göç dalgasına maruz kalabilir.
Suriye’nin tek elden yönetilmesi ve PKK/YPG’nin kontrolündeki bölgenin de merkezi yönetime bağlanması çok kritik.”