Özçelebi: İmralı ziyaretleri sonrası süreç, PKK’nın fesih çağrısına kadar gidebilir | Al Ain Türkçe Özel
Siyasal Analist Suat Özçelebi, DEM Parti heyeti ile Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ görüşmesine ilişkin değerlendirmelerinde ‘yeni paradigmanın’ bilinmezliğine işaret etti. Özçelebi, sürecin PKK’nın fesih çağrısına kadar gidebileceğini söyledi.
İmralı’da Abdullah Öcalan’ı ziyaret eden DEM Parti heyeti, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile görüşecek. 11 Ocak’ta Demirtaş’ı, 12 Ocak’ta Yüksekdağ’ı ziyaret edecek olan heyetin, eski eş başkanlarla yapacakları görüşmenin çıktıları merak ediliyor.
PKK’nın silah bırakacağı yönündeki çağrılar ve İmralı’ya yeni bir ziyaret yapılacağı haberleri, görüşme öncesinde daha da önem kazanıyor. Demirtaş ve Yüksekdağ ziyaretinin süreci ne yönde etkileyeceği tartışılıyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ekim ayında Öcalan’a yaptığı çağrıyla başlayan ve DEM Parti’nin İmralı ziyaretinin ardından siyasi partilerle gerçekleştirdiği görüşmelerle devam eden süreci ve yapılacak görüşmeleri Siyasal Analist ve Siyasal İletişim Danışmanı Suat Özçelebi Al Ain Türkçe için değerlendirdi.
“NASIL BİR YOL HARİTASI İZLENECEĞİNİ ÖĞRENEMEDİK”
Özçelebi Öcalan’ın çözüm için TBMM’yi işaret ettiğini hatırlatarak bu çizginin ana muhalefetin başından bu yana belirlediği kırmızı bir çizgi olduğunu söyledi. Abdullah Öcalan’ın heyetle beraber gönderdiği mesajında yaptığı “Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim. Gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım” açıklamasına işaret eden Özçelebi, “Bu görüşmeler sonrasında birçok açıklama yapıldı ancak ‘yeni paradigmayı’ ya da nasıl bir yol haritası izleneceğini öğrenemedik. Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ görüşmesinin ardından DEM’in İmralı Heyeti’nin yapacağı açıklamalar çok önem kazanıyor. Kapsamlı bir bilgi mi verilecek yoksa kamuoyu yine bekle ve gör politikasına mahkum edilecek, yanıt bekleyen önemli bir soru bu” dedi.
‘Yeni paradigmanın’ topluma açıklanmadığı ve ana muhalefetin tutumunu net şekilde paylaşmadığı taktirde kuşku ve güvensizliğin artacağını söyleyen Özçelebi, “Örneğin CHP genel Başkanı Özgür Özel’in anayasa değişikliği, bölgesel özerklik, federasyon gibi konuların bu sürecin tamamen dışında olduğu açıklaması teyit edilmelidir. Tüm partileri kapsayan komisyon kurulması dahil, sürece kuşkuyla bakan, karşı çıkanlar için ciddi bir iletişim yönetimi gerekiyor. Bu elzem hamle yapılmazsa, adı bile konulamayan sürecin CHP bir biçimde faturasını ödemeye aday bir partiye dönüştürülebilir. Bunun heveslisi de çok” ifadelerini kullandı.
“ERDOĞAN ‘PKK’NIN KENDİNİ FESHETME’ ÇAĞRISINA KADAR GİDEBİLİR”
“Adını bile tam koyamadığımız, MHP lideri Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “terörsüz Türkiye” hedefi olarak belirlediği çizgiye, Öcalan’ın da İmralı heyetiyle yolladığı 7 maddelik açıklamada “Kürt sorunu” vurgusundan kaçınarak “bu sorun” demekle yetinmesi, çelişki oluşturmaması, aslında süreç konusunda “tarafların” hassasiyetini de gösteriyor” diyen Özçelebi, PKK’nın silah bırakması gündemine ilişkin ise şunları söyledi:
“Sürecin başındayız, yaşananlar asıl yol haritasına bir tür geçiş gibi. Konu sadece iç değil dış politikayı ve ona bağlı değişken ve aktörleri de kapsıyor. Birkaç İmralı ziyareti sonrası, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli’nin gösterdiği ataklığa eşlik edip, koyduğu mesafeyi düşürürsek süreç “PKK’nın silah bırakma kendini feshetme” çağrısına kadar gidebilir.
TRUMP’IN TUTUMUNA VURGU
Ancak 20 Ocak’ta ABD Başkanı Donald Trump’ın başkanlık koltuğuna oturması, özellikle Kuzey Suriye ve Rojava’da YPG/PYD meselesinde nasıl bir noktaya taşınacağı, Kandil’deki terör örgütünün vereceği karar kadar önemli olacaktır. Bölgesel gelişmelerin bu sorunun hızla çözülmesine ivme kazandırdığı unutulmamalıdır. Bölge ülkeleri İsrail, İran, Irak ve Suriye de meselenin tam merkezinde yer alıyor”