İsrail'den Mescid-i Aksa'ya bir saldırı daha
Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, birkaç ay önce düzenlediği ilk saldırıya yönelik tüm uluslararası eleştirilere rağmen, Mescid-i Aksa'ya yeniden baskın düzenledi.
Filistinlilere yönelik ırkçı ve şiddet yanlısı söylemleri ve provokatif eylemleriyle tanınan aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, göreve gelişinden bu yana ikinci kez Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyerek provokasyonda bulundu.
Sabahın erken saatlerinde bölgeye giden Ben-Gvir, özel korumaları ve İsrail güçlerinin yoğun koruması altında Harem-i Şerif'e girdi.
Mescid-i Aksa’nın avlusundan konuşan bakan, “Burada ev sahibi biziz. Hamas'ın tehditlerinin hiçbir faydası olmayacak. Kudüs'ün ve tüm İsrail toprağının sahibi biziz” diye konuştu.
Bin Gvir, Twitter'da baskın sırasında çekilmiş bir fotoğrafını eklediği bir tweet'te, " Harem-i Şerif'e çıktım! Kudüs bizim ruhumuz, Negev ve Celil bizim ruhumuz ve birbirimiz için çalışmalıyız." dedi.
Baskın, tüm İsrail hükümetinin Mescid-i Aksa'nın bitişiğindeki El Burak Meydanı'nda toplanmasından saatler önce gerçekleşti.
İsrail, İbrani takvimine göre Doğu Kudüs'ün işgalinin elli altıncı yıl dönümünü kutluyor.
Filistinliler, İsrail saldırısını "ateşle oynamak" olarak nitelendirerek kınadılar.
Filistin Devlet Başkanlığı resmi sözcüsü Nabil Abu Rudeineh, Bin Gvir'in Mescid-i Aksa'nın avlularına ikinci kez saldırması, camiye yönelik apaçık bir saldırıdır ve bunun ciddi sonuçları olacaktır” açıklamasında bulundu.
Filistin cumhurbaşkanlığı sözcüsü, "Bugün yaşananlar tehlikelidir. Uluslararası toplumu, özellikle de Kudüs'teki statükonun korunması çağrısında bulunan ABD yönetiminin derhal harekete geçmesi gerekir. Çünkü Mescid-i Aksa'ya zarar vermek ateşle oynamak olur ve bölgeyi herkesi etkileyecek, akıl almaz sonuçları olan bir din savaşına sürükler." İfadelerini kullandı.
Ben-Gvir daha önce, göreve gelişinden günler sonra, 3 Ocak’ta Mescid-i Aksa’ya girmiş ve bu eylemi ile beş yıl sonra Mescid-i Aksa'ya giren görevdeki ilk İsrailli Bakan olmuştu. Ben-Gvir'in bu baskını, işgal altındaki Filistin topraklarında tepkiyle karşılanmış ve bölgedeki gerilimi tırmandırmıştı. Filistin ve Müslüman ülkelerin yanı sıra, ABD’nin de dahil olduğu Batılı ülkelerden Ben-Gvir’in provokatif eylemine karşı tepkiler gelmişti.