Solakoğlu: İsveç’e yönelik veto Temmuz’da kalkmayabilir! Al Ain Türkçe Özel
Cumhurbaşkanlığı seçimlerini Erdoğan’ın kazanmasının ardından yeni kabineyi pek çok sorun da bekliyor. Dış politikada Türkiye’nin önünde duran başlıklarda olası gelişmeleri emekli diplomat Engin Solakoğlu, Al Ain Türkçe için değerlendirdi.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin geride kalmasının ardından, Türkiye’nin yeni dönemde atacağı adımlar da artık ortaya çıkıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeni kabinesinde Hakan Fidan Dışişleri Bakanı olarak yer alırken, dış politikada ülkenin önünde bir dizi başlık da yerini koruyor. Türkiye’nin Batılı müttefikleri ile yaşadığı gerilimler, Suriye’de ABD ile belirlenecek yeni rota, İsveç’in NATO üyeliğine vetonun kalkması bu başlıklardan birkaçı. Emekli diplomat Engin Solakoğlu, söz konusu başlıkta yaşanacak gelişmelere ilişkin Al Ain Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, “Daha kabine açıklanmadan AKP’nin bu yeni dönemde daha fazla ‘masada’ göreceğimizi tahmin ediyordum. Fidan ve Kalın’ın sırasıyla Dışişleri ve MİT’e atanmaları bu beklentiyi güçlendirici gelişmeler.” diyerek Ankara’nın dış politikada yeni bir dönemde olduğunun altını çizdi.
“KALIN, ABD’NİN GÜVENDİĞİ BİR İSİM”
Solakoğlu, “Kalın ABD’nin güvendiği bir isim. Fidan’ın da özellikle Erdoğan’ın en yakın çemberine dahil olması sebebiyle Batılılar tarafından daha ciddi bir muhatap olarak kabul edileceğini öngörebiliriz.” ifadeleri ile de dünya ile ilişkilerde öne çıkacak her iki ismin de Batı ile ilişkilerde önemli pozisyona sahip olabileceğini belirtti.
“F-16 BAŞLIĞI İLE YETİNMEYEBİLİR”
“Türkiye-ABD ilişkileri bağlamında en hızlı çözülebilecek konu F-16’lar bana kalırsa.” diyen Solakoğlu, Ankara’nın İsveç’e yönelik vetonun kaldırılmasına bağlanmış gibi gözüken F-16 satışından daha fazla kazanım elde edebileceğini de söyledi bu başlıkta: “Zira ABD yönetimi de modernize edilmiş bu uçakları her şeyden önce NATO’nun güneydoğu kanadında bir zafiyet yaşanmaması için Türkiye’ye satmak istiyor. İsveç’in NATO üyeliğine onay karşılığında F-16 verilmesi Erdoğan için yeterli olmaz o yüzden. İlave bir şeyler elde etmesi gerek. O sebeple de İsveç’in NATO üyeliği Temmuz’daki zirveye yetişmeyebilir. İsveç’in bir iki iade yapabileceğine dair haberler var ama Erdoğan bu konuyu ABD’den ilave taviz elde etmek için kullanmak isteyecektir.” dedi.
Solakoğlu, Ankara’nın F16’lar haricinde ABD’den talep edebileceklerine ilişkin,
“Bu ilave ABD-YPG ilişkileri olabilir mi bilemiyorum. ABD’nin YPG’yi terk etmesi aynı zamanda Suriye’den de çekilmesi anlamına gelecektir. bu yüzden kısa vadede mümkün görmüyorum. Suriye’de Rusya ve ABD’nin eşzamanlı varlığı bir süre daha devam edecek bana kalırsa.” ifadelerini kullandı. ABD’nin YPG ile ilişkilerinde değişime gitmesi, Suriye’den çekilmesini kısa vadede gerçekçi bulmayan Solakoğlu, “Türkiye aynı anda Rusya aracılığıyla Süreye ile de masada kalmak isteyecektir. Türkiye-ABD denklemine dönersek Erdoğan’ın YPG konusundan ziyade Halkbank gibi, yaptırımlar gibi konularda taviz almayı hedefleyeceğim düşünüyorum. Başta söylediğim gibi Fidan-Kalın ikilisi güçlü bir müzakere ekibi oluşturacaktır.” dedi.