Sezer: “Rusya’ya verilen sözler tutulmuyor, Moskova, Ankara’yı öne çıkartıyor” Al Ain Türkçe Özel
Dünya genelinde gıda krizine kısmi çözüm sağlayan Tahıl Anlaşması’nın geleceğine ilişkin tartışmalar devam ederken, Aydın Sezer süreci, Moskova ve Ankara’nın pozisyonunu Al Ain Türkçe için değerlendirdi.
Moskova’dan üst üste gelen açıklamalar, son olarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Anlaşma’dan çekilmeyi düşündüklerini ifade etmesi, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, Rusya'nın, gelecek ay süresi dolacak Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması'ndan çekilme ihtimalinden endişe duyduğunu söylemesi… Söz konusu gelişmeler tahıl koridoru anlaşmasının sona ermesi ve gıda fiyatlarında yaşanabilecek yeni bir yükselişe ilişkin endişeleri artırırken, Türkiye’nin girişimlerinin yeterliliğinden anlaşmanın ne kadar uygulandığına dek uzanan bir dizi de soru doğurdu. Süreci, emekli diplomat ve Rusya uzmanı Aydın Sezer Al Ain Türkçe için değerlendirdi.
Türkiye’nin Tahıl Anlaşması başlığındaki girişimlerini değerlendiren Sezer, “Öncelikle Türkiye'nin girişimlerinin yetersiz olup olmadığına yönelik olarak şunu belirtebiliriz Türkiye burada Rusya ile BM veya Rusya ile Ukrayna arasında kendi geliştirdiği politikalarla sanki bir arabulucu gibi müzakere ediyor görünse de aslında başından beri Türkiye'nin her iki konuda da Rusya'nın isteklerini ve Rusya'nın taleplerini müzakere ettiğini söyleyebiliriz. Dolayısıyla, başından beri inisiyatifin Rusya'da olduğunu Putin'in bir anlamı anlamda Erdoğan'a uluslararası platformda kredi sağlayacak bir rol verdiği sonucuna ulaşabiliriz.” ifadelerini kullandı.
“ANKARA KARLI TARAFTA”
Sezer, Ankara’nın anlaşmadan karlı çıkan taraflardan olduğunu da, “Bunun temel sebebi Rusya'dan da, Ukrayna'dan da çıkan tahıl ve gübrenin ana varış noktasının Türkiye ve Türk limanları olduğudur. Zira Türkiye bu işten çok büyük oranda, hem ithalat yoluyla hem transit ticaret yoluyla hem de Re-export fonksiyonuyla çok ciddi miktarda gelir elde ediyor.” ifadeleri ile vurguladı.
“RUSYA’NIN TALEPLERİ KARŞILANMIYOR”
Sezer, anlaşmanın geleceğine ilişkin de, “Dolayısıyla burada anlaşmanın uzatılıp uzatılmaması ile ilgili Rusya'nın pozisyonunun belirleyici olduğunu söylemek gerekiyor. Tabii Rusya BM ile bu süreçte doğrudan temassız davranıyor, çünkü Rusya'nın BM ile imzaladığı anlaşmada Rusya'nın taleplerine yönelik başta abd olmak üzere Batı ülkelerinin atması gereken adımlar vardı. Bunlardan bir tanesi Rusya Tarım Bankası'nın swift sistemine dahil edilmesiydi. ABD bu bankayı sadece tahıl ve gübre ihracatıyla ilgili konularda swift sistemde tutacağını belirtiyor.”
“YOKSUL ÜLKELERE GİDECEK TAHIL BATI’YA GİDİYOR”
Anlaşmanın uygulama sürecine ilişkin Moskova’nın bir diğer itirazını anımsatan Sezer, “Rusya'nın en temelli argümanlarından bir tanesi Ukrayna tahılının geri kalmış ülkelere ya da fakir ülkelere gitmesi gerektiği idi. Ancak gördük ki Ukrayna limanlarından çıkan tahılın ana istasyonu yine Batılı ülkeler oldu. Tabi Türkiye’de bu denklemde, ancak Rusya’nın itirazı Ankara’yı kapsamıyor.” dedi.
Sezer, anlaşma çerçevesini ihlal eden bir diğer adımın da amonyak hatta yönelik sabote olduğunu belirtirken, “Rusya bunun da tahıl anlaşmasının uzatılması konusunda sıkıntı yaratacak bir terörist sabotaj olduğunu ifade etti. Bu hattın onarılması da neredeyse 2-3 aylık bir çalışma gerektiriyor.” dedi.