Serdal Adalı: Beşiktaş mali açıdan rahatlayacak
3 Aralık’ta yapılacak Beşiktaş Başkanlık seçiminde aday olan Serdar Adalı, projelerini açıkladı ve "Ekolojik kent" detaylandırdı.
"Ekolojik kent" projesiyle Beşiktaş'ın mali yönden rahata çıkacağını belirten Adalı, rakibi Hasan Arat'ın "Taklit proje" iddialarına cevap verdi.
Taklit değil gerçekleri yaptık diyen Serdar Adalı, "Taklit değil gerçeklerini yaptık. Ayakları yere basan projeler yaptık. Yaptıklarımızın da onlarınkine benzer tarafı yok. Akatlar projesinde biz sponsoruyla beraber projeyi hazırladık ve bu şekilde açıkladık. Gayrimenkul projesini değersizleştirilmeye çalışsalar da bu Beşiktaş'ın kurtuluş, mali yönden rahata çıkma projesidir. Hiç kimse bu projeyi değersizleştirmesin çünkü bir noktada kendileri Beşiktaş'a zarar verir hale gelir. Şu projede herhangi bir sorun çıkabileceğini görsem niye açıklayım? Açıklarım 4 tane proje onlar gibi. Proje açıklamak projeyi yapacağım demek değil. İlla proje açıkla diye genel kurul üyeleri bizi zorluyor mu, hayır. İlk günden beri 'gerçekçi, geliri-gideri belli, kimin yapacağı, nasıl yapılacağı belli olmadan ben hayali bir proje açıklamayacağım' dedim, açıklamadım da. Gayrimenkul projesi Beşiktaş'ın projesi, Serdal Adalı'nın değil." ifadelerini kullandı.
Eski başkanların kendisini desteklediği yönündeki iddiaları da cevaplayan Adalı, "Ben bunu hissetmiyorum. Bu sadece söyleniyor. Ayrıca bu isimler bu camiada başkanlık yapmış insanlar. Ben bu camiada herkesle görüşüyorum. Hiç kimseyle bir problem yaşamadım. Hasan Arat'la da görüşüyorum. Onunla, bununla kavga etmek tarzım değildir. Beşiktaş camiasından problemim olan hiç kimse yok. Bugüne kadar hiçbir eski başkan açıp 'Ben seni destekliyorum' demedi, diyen de yok. Ben bu camiada Serdal Adalı'yım. Hiç kimseden ne izin alırım, ne de Beşiktaş icazet almamı gerektiren bir konu. Kimseyle bu tip şeylerin içine girmem, bunu Hasan Bey de çok iyi bilir. Söylediği sözleri benim için söylediğini de zannetmiyorum. Hala Çebi ya da Emre Bey aday zannediyor da olabilir. Ne hiç kimseyle böyle bir görüşmem oldu ne de icazet aldım. İlk günden itibaren sosyal medyada Hasan Arat-Serdal Adalı beraber yönetime gireceğiz algısı oluşturulmaya çalışıldı. Hiçbir zaman kendisine ne 'evet' dedim ne de 'beraber gireriz' dedim. İlk gün ne dediysem son gün de onu söyledim" dedi.
Beşiktaş’ın parasını doğru yere kullanacağını söyleyen Adalı, "8 milyon avroya Tabata alındığı tarihte 7 milyon 400 bine Quaresma'yı getirdim. Guti'nin kulübüne 1 lira vermeden transfer ettik. Simao'nun 650 bin avro kulübünden alacağı vardı, onu da kulübe yansıtmadan cebimden verdim o transferde. Bir de Ersan Gülüm vardı o dönem yerli olarak aldığımız. Ersan Gülüm'ün satıldığı bedel ortada. 10 sene olmuş Quaresma bu takımla özdeşleşmiş, hala formasını giyen çocuklar var. Hiç de öyle har vurup harman savuran yapım yok. Kulübün parasını, bir kuruşunu ne lüzumsuz harcarım ne de harcatırım. İlk devredeki flaş transferlerden sonra insanların aklında o görüntü kaldı. Ara sıra yazdıkları 2-3 isim var 'bunları da Serdal Adalı transfer etti' diye ama ben o ara cezaevindeydim. Bir noktada gidip 2 liraya alacağınız normal bir adam vardır, yan tarafta 7 liraya alacağınız çok daha iyi star bir adam vardır, inanılmaz faydalar sağlar, gider o 7 liralık adamı alırım. Bu adam aradaki 5 liralık farkı gerek sahada gerek formada gerek tanınırlıkla kapatır." şeklinde konuştu.
Serdar Adalı sözlerine şöyle devam etti;
"Fikret Orman'a karşı da seçime girdim, ikinci başkanı Çebi'ye karşı da seçime girdim. Geçtiğimiz 10-12 sene içinde seçime girmediğim bir tek Yıldırım Demirören kalmış. O yakıştırmaların sağından solundan geçmiyorum, üstüme de alınmıyorum. 'Matruşka' lafı bu camiaya verilen en büyük zarardır. Şimdi geldiğimiz noktada Hasan Bey'in listesinde Mete Vardar ve Hüseyin Yücel var. İkisi de çok iyi arkadaşımdır, ikisini de çok severim. Biz aynı camianın içinde yaşıyoruz, düşman değiliz. Hüseyin Bey ile beraber aynı yönetimde çalıştık. Mete Bey'in babasıyla Yıldırım Demirören zamanında beraber çalıştık. Mete Bey, Orman'ın yönetiminde çalıştı. Biz de onlar için mi bu tabiri kullanalım? Bir laf atıldı ortaya, bu camia zaten bölük pörçüktü, parçalanmıştı daha fazla parçalanması için ateşin üstüne ispirto dökmeye devam ediyor. Ben hiç kimsenin devamı değilim. Bir öncekinde Fikret Bey ile seçime girerken Yıldırım Bey'in devamı oldum, sonra Sayın Çebi'yle seçime girerken Fikret Bey'in devamı oldum. O kadar söylediler bu tabiri ama kendi yönetimlerinde var. Orada 2 isim var, bizde 1 isim var."