Semih Çelik'in arkasındaki kişinin kim olduğu belli oldu
İstanbul’da İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’i öldüren 19 yaşındaki Semih Çelik isimli erkekle ilgili yeni bilgilere ulaşılıyor. Çelik’in surlarda arkasında gözüken kişinin kim olduğu belirlendi.
İstanbul’da Eyüpsultan ve Fatih ilçelerinde yarım saat arayla Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’i katleden 19 yaşındaki Semih Çelik isimli erkeğin cinayeti işlediği Edirnekapı surlarında arkada gözüken kişinin kim olduğu belli oldu. Surlarda sprey boyayla yazılan yazıların ne zaman yazıldığı da netleşti.
Çelik, surlardan atladığı sırada arkasında görülen kişi de merak konusu olmuştu. Sosyal medya kullanıcıları tarafından çeşitli yorumlar yapılmasının ve Çelik’e yardım eden birisinin olduğu iddialarının ardından bu konu netleşti.
Görüntüdeki kişinin Çelik'i ikna etmek üzere surlara çıkan müzakereci polis memuru olduğu öğrenildi. Sabah gazetesinin haberine göre polis yukarı çıkıp tam hamle yapmaya çalışırken Semih Çelik kendini aşağı bıraktı.
Öte yandan Semih Çelik'in dijital materyalleri polis ekiplerince toplandı. Çelik’in bilgisayarı da ekipler tarafından inceleniyor.
SEMİH ÇELİK’İN ANNESİ: DOKTORA GÖTÜRDÜM, ERGENLİK PSİKOLOJİSİ DEDİLER
ANNESİNDEN AÇIKLAMA
Semih Çelik’in annesinden de açıklama geldi. Anne, pandemi sürecinde oğlu Semih Çelik’i defalarca hastaneye götürdüğünü bunların kayıtlarda bulunabileceğini söyledi. Anne, “İyi bu çocuk, ergenlik psikolojisi’ dediler. Oğlumun durumunu fark edince ben İkbal'in ailesine dedim kızınızı uzak tutun götürün kızı izinizi kaybettirin dedim” ifadelerini kullandı.
Semih Çelik’i intihar girişiminin ardından da hastaneye götürdüğünü belirten anne, ‘bir şeyi yok’ yanıtını aldığını söyleyerek “"Ben bir anneyim kim ister evladı böyle bir olaya karışsın. Gencecik manken gibi kızlar toprak oldu. Keşke kendini yaksaydı kızlara bir zarar vermeseydi" diyerek gözyaşları içerisinde konuşan anne, "Ben evladım için çok mücadele ettim. Hastanelere götürdüm. İntihar etmeye kalktığında doktora götürdüm. Bir şeyi yok dediler. Eve ambulans çağırdım bunun ambulanslık durumu yok dediler. Ben çırpındım yandım bağırdım ama oğlumu iyileştiremedim” diye konuştu.