Seçim sonuçlarını etkileyen ekonomik sorunlar neler?
Dünya yazarı Funda Başaran Yavaşlar, seçim sonuçlarını etkileyen ekonomik sorunları yazdı. Halkın vergilere dur dediğini belirtti.
31 Mart yerel seçim sonuçlarının yankıları devam ediyor. Çarpıcı seçim sonuçlarının arkasında ekonomik nedenler olduğunda herkes hemfikir. Dünya Gazetesi yazarı Funda Başaran Yavaşlar, o ekonomik sebepleri detaylandırdı.
Funda Başaran Yavaşlar’ın yazısı şöyle;
Halk vergilere dur dedi
Adalet ve Kalkınma Partisi, 2024 yerel seçimlerinde büyük bir oy kaybına uğradı, pek çok yerde yönetimi kaybetti. Bunun tek bir nedeni yok, ama en önemli nedeni ekonomi.
Pandemi öncesinden başlayarak giderek ağırlaşan ekonomik koşullar halkı tam anlamıyla bunalttı. Veri açıklamamak, açıklanan verileri TÜİK eliyle makyajlamak, günlük yaşamdaki acı gerçeği hissedilmez yapamadı. Türkiye, OECD ülkeleri arasında en fazla büyüyen ülkelerden biri, ama geniş kesimler bunu hissetmek bir yana, 2019’daki yaşam seviyelerini mumla arar hale geldi.
Kemerde sıkılacak delik kalmamışken, bir yanda bebeğe takılan tek taşları diğer yanda ömürlerinin son baharında semt pazarlarında atılmış sebze-meyveyle karın doyurmaya çalışanları, bir yanda kısa sürede büyük servet sahibi olanları diğer yanda ekonomik sorunlar nedeniyle gelecekten ümidini kesip yaşamına son verenleri, bir yanda ihaleleri silip süpürürken vergide görünmeyen şirketleri diğer yanda adeta sahipsiz çiftçileri ve bunun kendi ekmeğine yansımalarını gördü. Tüm bunların üstüne vergideki adaletsizlik tablosunun katmerleştiği 2023’ü yaşadı.
İnsanoğlu geçmişi çabuk unutur, ama 2023 halen hafızalarda, oradaki vergi artışlarının bir kısmı halen uygulamada. Katma değer vergisi ve özel tüketim vergisindeki artışlar, yaşamı a’dan z’ye daha pahalı hale getirdi. Basit bir aracı hem edinirken hem kullanırken çok yüksek vergiler ödemeyi sindirememişken ikinci kez motorlu taşıtlar vergisi ödemek zorunda kalmak geniş kitleleri kızdırdı. İki yakayı bir araya getirmek için yüksek faizlere razı olarak zar zor alınan tüketici kredisine banka ve sigorta muameleleri vergisini artırarak el atılması pes dedirtti.
Eline daha geliri geçmeden vergi ödeyenler, koca şirketlerin artık gelenekselleşen vergi affıyla kendisinden daha az vergi ödemesine kaşlarını çattı. Ek kurumlar vergisi, yatırım yapan işletmelerin hukuka güvenlerini erozyona uğrattı. Dar ve orta gelir sahiplerinden oluşan sessiz yığınlar şu iki soruya makul bir cevap bulamadılar:
1. Nedeni olmadıkları bu ekonomik sorunların yükünü niçin hep onlar çekmek zorundalar?
2. Karun kadar zengin olanlar vergisel açıdan dokunulmazlığı mı var? 2024 bütçesi, yerel seçimler sonrasında büyük vergi artışları olacağı beklentisi sır olmaktan çıkartıyor. Ancak, halkın sandıkta yankılanan çığlığına artık kulak kabartmak gerek. Halk, oylarıyla vergi yükünün daha fazla artırılmasına da dur dedi. Bütçe açığının kapatılmasında başka araçlar kullanılması şart.
Bunların başında, kamuda tasarruf ve kayıt dışı ekonomiyle samimi mücadele geliyor. Kamuda tasarruf derken, halk haftalar sonrasına doktor randevusu değil, lüks araçlar içinde dolaşan kibirli yöneticiler görmek istemiyor; kendisi sıkıntılar yaşarken, ülkedeki yabancılara yapılan yardımların gözden geçirilmesini talep ediyor. İlla da vergi olacaksa da, kendisinden değil mali gücü çook yüksek olanlardan alınmasını istiyor. Artık alışık olanın dışında çözümler bulmak gerekiyor.